MİLLİYET – 13 HAZİRAN 2016 PAZARTESİ  –  ALİCE

6 Haziran’da FOX’ta başlayan “İşin Sırrı Derya’da”yı özellikle takip ettim. Yapımcılığını O3 Medya, sunuculuğunu Derya Baykal’ın üstlendiği programın gün gün reytinglerini de takip ettim. İki sebebi vardı bunun.

Birincisi; o saatte elde ettiği reyting ve share ile prime-time’daki dizilerle yarışan “Müge Anlı ile Tatlı Sert”in karşısına koymak çok radikal bir karar.

İkincisi de; O3 Medya’nın Baykal’a nasıl bir program yaptırdığını görmek için…

Sorsan herkesin, “Çok yararlı, ekranlarda hep böyle işler olmalı” diyeceği bir program “İşin Sırrı Derya’da”…

Gel gör ki, böyle diyenler bile o saatte onu değil de ‘Kaldırılsın’ dedikleri programları izlerler…

“İşin Sırrı Derya’da”nın beş günlük izlenme payları ve izlenme oranları bir kez daha yanılmadığımı gösterdi.

FOX’ta sabahleyin yayına giren “İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat” günün en çok izlenen 100 programı arasında hep var, ama sonrasındaki “İşin Sırrı Derya’da” yok. ‘Total’de sadece çarşamba günü 83’üncü oldu.

İsmail Küçükkaya ile ekran karşısındaki 100 seyirciden 13 ile 15’ini alan FOX’un “İşin Sırrı Derya’da” yayına girdiğinde sadece bir kez yüzde 5 izleyiciye ulaşabilmesinin altında yatan gerçekler şunlar:

Birincisi karşısında her gün 100 seyirciden 25’inin takip ettiği Müge Anlı var.

İkincisi de “İşin Sırrı Derya’da”nın stüdyosunda seyirci yok.

Baykal’ın programı sadece FOX’ta değil, birçok kanalda olması gereken bir yapım.

İçinde bilhassa ev kadınlarının çok şey öğreneceği, hayatlarını ve evlerini renklendirecekleri bilgiler var.

Kadınlar, Baykal’dan öğrendikleriyle evlerindeki birçok eskimiş şeyi, küçük dokunuşlarla yepyeni hale getirebilir.

Amma ve lakin proje, seyirciyi ekran karşısına çekme ve tutma konusunda sıkıntılı.

Sonuçta televizyon, eğlenmek için icad edildi. Şayet siz, yararlı şeyleri bile didaktik bir tarzda verirseniz, seyirciyi uzunca bir süre tutamazsınız.

Yayıncı kuruluş ve yapımcı, “Müge Anlı yaz tatiline çıkınca istediğimiz seyirciyi yakalarız” diye düşünmüş olabilir, bence sonuç çok fazla değişmez.

Kanaatim o ki Baykal, stüdyosuna seyirci almadığı, onları da işin içine katıp interaktif sıcak bir iş yapmadığı sürece bu yavanlık sürer.

Program ne zaman ki, ekran karşısına çekmek istediği seyirci profilini stüdyoya getirir işte o zaman “İşin Sırrı Derya’da” tattan yenmez!

O nedenle yayıncı ve yapımcı, “İşin Sırrı Derya’da”yı bir an önce ‘Ev hanımlarına beceri kursu’ndan çıkarıp, televizyon şovu yapmalı.

Derya Baykal, İsmail Küçükkaya’nın Çalar Saat’te, Fatih Portakal’ın ana haberde yaptığı gibi, sosyal medyayı da işin içine kattığında “İşin Sırrı Derya’da” ekranlarda türevlerini yaratan yeni bir fenomen olur.

Benden söylemesi…

ADELE’İ TÜRKİYE’YE GETİRMENİN ZAMANI

Son dönemde dünyanın en gözde şarkıcılarından biri kim?

Daha önce de ailesinin Türk, İspanyol ve İngiliz asıllı olduğunu açıklayan Adele, Amsterdam konserinde de, “Benim ailemin bir kısmı Türk” dedi.

Dört bir yanımızı Türk düşman sarmışken Adele’in Türklerle kan bağı olduğunu göğsünü gere gere açıklaması süper değil mi?

Adele’inki Türkiye’ye ‘altın tepsi’de sunulmuş bir fırsat.

Değerlendirilmesi gereken bir şey değil mi bu?

Örneğin Antalya EXPO 2016 yetkilileri, kan ağlayan Antalya’ya kan bağımız olan Adele’i konser için getirse mesela…

GÜNÜN SÖZÜ

Bir kadının içindeki masum meleği erkek keşfeder, ama o meleğin tüm masumluğunu yine erkek yok eder!