MİLLİYET TELEVİZYON – 27 NİSAN 2013 CUMARTESİ  –  ALİCE

İki yıldır “Antalya Televizyon Ödülleri”nde hem ön, hem ana jüride birlikte görev yaptığımız Sabah’ın TV eleştirmeni sevgili Yüksel Aytuğ, köşesine taşımasaydı, yazmayı düşünmüyordum bu konuyu…
Madem ki Aytuğ, “Antalya Televizyon Ödülleri”nde “Yeni Sezon Dizisi” kategorisi açılmasına karşı “şerh”i olduğunu yazdı, o zaman bana “cevap hakkı” doğdu. Çünkü “4. Antalya Televizyon Ödülleri”nde “yeni sezon dizileri”nin ayrılması gerektiği fikrini ortaya atan, savunan ve bunu kabul ettiren benim.

BIx1Xh5CEAA_7v8-1

Peki bunu niye yaptım?
Yıllardır bu tür yarışmaların jürilerinde görev yapıyorum.
Varsayalım “Yılın Müzik Ödülleri” belirlenecek ve kadın şarkıcı adayları arasında Ajda Pekkan,Sezen Aksu gibi starlar da var, Sıla, Hadise gibi yeni isimler de… “Gidin işinize Allah aşkına! Ajda Pekkan gibi bir ‘Süperstar’ varken Hadise’ye verirsek ödülü, hadise çıkar, tefe koyarlar bizi” diyen ne jüri üyeleri gördüm. İbrahim Tatlıses’in yarıştığı kulvarda, rakipleri ağzıyla kuş da tutsa,ödül alamadı yıllarca…
Muhteşem Yüzyıl gibi bir dizi varken, bu sene iyi iş yapmasına rağmen seneye aynı başarıyı sürdürüp – sürdürmeyeceğini bilemediğimiz yeni bir diziye ödül vermek olmaz” diyenlere de tanık oldum, “Geçen sene ödül aldı, bu sene başkasına verelim o dalda ödülü” diyene de…
O yüzden “daha adil” bir değerlendirme olabilmesi için birkaç sezondur devam eden dizilerle, onların karşısında tutunmaya çalışan hatta bunu başaranların ayrı ayrı kulvarlarda yarıştırılmasını istedim.
Böylece, ne “eski”ler “yeni”ler, ne de “yeni”ler “eski”ler yüzünden, hak ettiği ödülden olur.
Önerim kabul gördü ve hayata geçti.

KRAUSE’DEKİ POTANSİYEL

FFT_00044Haziran ayından itibaren FOX’ta yayınlanacak “Fear Factor”ün setindeyiz…
Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te mevsim sonbahar, ama hava sıcak mı sıcak!
Güneşliğin altında sohbet ediyoruz “Fear Factor”ün değişmeyen sunucusu Asuman Krause’yle…
Şimdiye kadar dört “Fear Factor”, bir o kadar da Wipe Out sunduğunu söylüyor bize…
Yapım şirketi Endemol’ün maaşlı sunucusu musun, yoksa program başına mı para aldığınısoruyorum, “Sürekli çalışınca sanki maaşlı sunucu gibi görünüyorum, ama değilim. Program başına para alıyorum” diyor.
Yıllardır gelip – gittiği için Buenos Aires, “su yolu” gibi olmuş Krause’ye…
Buenos Aires’te nereye gidilir, nerede ne yenir hepsini ezbere biliyor…
Birkaç tüyo veriyor bize…
Asuman Krause, direnç yarışmalarıyla özdeşleşti, ama müthiş bir taklit kabiliyeti var kendisinde…
Bir Nihat Doğan taklidi yapıyor, süper…
İlk yarışmaya katılan “Cicişler”i bir taklit ediyor, seslerinin tonu, konuşma tarzları, jestleri, mimikleri birebir aynı…
Taklit yeteneği olan, şarkı söyleyebilen biri.
Hatırlarsanız albüm bile çıkarmıştı…
Almanya doğumlu olmasına rağmen diksiyonu iyi, fiziği düzgün…
Spor yaparak formunu korumayı başaran Krause, anlaşabileceği bir partnerle üç – dört saatmüzik, eğlence ve şovun canlı yayınını temposunu düşürmeden götürebilecek biri.
Endemol, Krause’yi salt yarışma sunucusu olarak değil, potansiyelini sergileyebileceği eğlence programları için de düşünmeli…
Sohbet sonunda edindiğim izlenim Asuman Krause, Türkiye’nin Raffaella Carra’sı olmaya çok istekli.

BAHAR BEREKETİ

Her hafta 20 civarında yeni çıkan müzik CD’si ve basın bülteni geliyor elime…
Hepsini dinliyor muyum?
Keşke hepsine vakit ayırıp, dinleyebilsem, ama nerede öyle zaman?
Bir koşuşturma içinde “binmişiz bir alameti, gidiyoz kıyamete”!
Allah’ım sen sonumuzu hayır eyle!
Yeni albümler arasında “pozitif ayrımcılık” uygulayıp, dinleyip, sonra da yazdıklarım olmuyormu?
Oluyor…
Hedefim bundan böyle bunların sayısını daha da artırmak…
İşte bu hafta için seçtiklerim:

Müslüm Baba’dan “Veda”
Müslüm Gürses, büyük ustaların eserlerini okuyarak yaptı “Veda”sını… “Karadır Kaşların”dan “Çaya İner Ağlarım”a, “İp Attım Ucu Kaldı”dan “Bülbülün Kanadı Sarı”ya, “Duman Duman Olmuş”tan “Kalenin Dibinde”ye kadar 11 eser var. “Ölürsem albümün adını ‘Veda’ koyun” diyen Müslüm Gürses’in “veda mesajı” da şu: “Yeni ve lezzetli bir albüm bırakıyorum sevenlerime. Hakkınızı helal edin, dualarınızı esirgemeyin. Hayat bana zordu, ama güzeldi. Hoşçakalın dostlarım.”

Alişan’dan 11. albüm
17 yıldır müzik dünyasında olan Alişan, 11. albümünü çıkardı. “Her albüm benim için yeni bir başlangıçtır” diyen Alişan’ın “Seni Biraz Fazla Sevdim” adlı çalışmasına “sıfır kilometre şarkılar”ın yanı sıra “unutulmaz eskiler” de girdi. Stil danışmanlığını ünlü modacı Hakan Akkaya’nın yaptığı Alişan’ın yeni albümünde okuduğu eserler arasında unutulmaz türkülerden “Beyaz Gül Kırmızı Gül” de var.

4 şarkılık maxi single
Zeynep Mansur’un Seyhan Müzik’ten çıkan dört şarkılık maxi sigle “Yudum Yudum”a adını veren şarkının söz ve müziği Eflatun’a, düzenleme ise Ozan Doğulu’ya ait. Mansur, sadeceEflatun’un şarkısını yorumlamadı bu çalışmasında. Sezen Aksu ve Aslı Zen gibi müzik dünyasının önemli söz yazarı – bestecilerin eserlerini de okudu.

IMG_1984Doğa: İsyanım Budur
Doğa’nın “İsyanım Budur”u, daha önce Selda Bağcan’ın seslendirdiği “Ah O Günler”, Nazan Öncel’in söylediği “Bana Özel”, Bergen’in yorumladığı “Zamanı Geldi”, Coşkun SabahBülent Ersoy ve Ferdi Özbeğen’in okudukları “İşte Bu Bizim Hikayemiz” ve Mirkelam’dan “Ararım” gibi bilindik şarkıların yanı sıra “sıfır kilometre” şarkılara da yer verdiği bir çalışma. Şarkıları önce albümden, sonra da Ghetto’daki albüm tanıtım konserinde canlı olarak dinledim Doğa’dan… Onca şarkı arasından sözleri Naim Dilmener’e, bestesi Doğa’ya (Üstündağ) ait olan “Bilmedim”i tek geçerim.

Sinan Akçıl’ın “Kapı”sı
Son yıllarda müzik dünyasının olay isimlerinden biri olan Sinan Akçıl, 9 şarkı ve 5 remix’in yer aldığı “Kapı”yı çıkardı. Yeni albümünün tanıtım konserini Bostancı Gösteri Merkezi’nde veren Sinan Akçıl’ın yeni şarkıları kadar, yeni imajı da dikkat çekici. Bakalım yeni imajı ve yeni şarkıları bu yaz Sinan Akçıl’a yeni bir “Kapı” açacak mı?

Sertab Erener’in “Sade”si
Müzikte 20. yılını kutlayan Sertab Erener’in 13’ncü solo albümünün adı “Sade”… Erener’in “20 yılın birikimi diyebilirim. Bugüne kadar çıkardığım bütün albümlerimden tınılar var. Dolu dolu bir albüm yaptım. Hiç boş şarkı yok” dediği “Sade” aynı zamanda sanatçının prodüktörlüğünü üstlendiği ikinci çalışması.