2 KASIM 2021 SALI  –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Hayata dezavantajlı başlayan bir insanın hayalleri uğruna yılmadan savaşınca kaderinin nasıl değişeceğine en iyi örnek Beykoz’un Mozart’ı olsa gerek…

Otizmli dünyaya geldi, üç yaşına kadar hiç konuşmadı. İlkokulda okurken bile en fazla 2 – 3 kelime konuşan bir çocuktu.

Beşinci sınıfa başladığında Sadettin Gökçepınar İlköğretim Okulu’na gelen müzik öğretmeni sayesinde hayatı değişti.

Yunus Yazar’ın özel ve yetenekli bir öğrenci olduğunu keşfeden öğretmen Özgen Zeybek, onu müziğe yöneltti.

Otizmli öğrencisini Güzel Sanatlar Lisesi’ne hazırladı. Müzikle tanışınca konuşması düzelen Yazar’’ın, Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdikten sonra hayali konservatuvardı.

Cem Yılmaz’dan burs

Konservatuvarın yetenek sınavlarına girebilmesi için üniversite sınavlarına girip, barajı aşacak puan alması şarttı. Üniversite sınav soruları otizmli öğrencilere uygun olmadığı için iki denemesi başarısızlıkla sonuçlandı.

Türkiye Beyazay Derneği Başkanı Lokman Ayva aracılığıyla Anadolu Ajansı, Yunus Yazar’ın durumunu haber yapınca Cem Yılmaz, yetkililer yardımcı olursa konservatuvar eğitiminde ona burs vermeye hazır olduğunu açıkladı.

Dönemin YÖK Başkanı Yekta Saraç devreye girdi. YÖK takdir yetkisini kullanıp, baraj engelini kaldırınca Yunus, katıldığı İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sınavını üstün başarıyla geçti.

‘Beykoz’un Mozart’ı’

Yunus Yazar’ın hayali, azmi sadece kendine değil, otizmli ama yetenekli gençlere de güzel sanatlar ve konservatuvarların kapısını açtı. Özel ve yetenekli gençlerin önündeki üniversite baraj engeli kaldırıldı, güzel sanatlar ve konservatuvarlarda onlara yüzde 10 kontenjan ayrıldı.

Bu yıl konservatuvardan mezun olacak Yunus’un hedefi yüksek lisans yapmak, hayatını piyanoyla devam ettirip, Fazıl Say gibi dünyada tanınan bir müzisyen olmak.

Yunus Yazar’ın kendisi gibi otizmli gençlere tavsiyesi şu:

“Resim, müzik, spor alanlarında yeteneklerinizin ve hayallerinizin peşinden koşun.”

‘Beykozlu Mozart’ın bu noktaya gelmesinde büyük payı olan ve müzik öğretmenliğini Kabataş Erkek Lisesi’nde sürdüren Özgen Zeybek, eski öğrencisi için hazırlanan video’da ‘Halen Yunus’un tüm eğitim ve kişisel giderlerini karşılayan Cem Yılmaz’a teşekkürlerini iletti.

Cem Yılmaz da, otizmli çocuklara konser veren Yunus’un video’sunu Twitter’ından paylaşıp, altına şunu yazdı:

“Bu sene mezun olacak kardeşimiz için çok mutluyum. Özgen Hoca’ya da çok teşekkür ederim.”

Son bir not: Yunus Yazar’ın piyanosu bile Cem Yılmaz’ın hediyesi ama sanatçı, birileri gibi sosyal medyasında PR malzemesi yapmıyor bu tür yardımlarını…

‘FİLM MÜZİĞİ ÖDÜLÜ’NDE UNUTULAN MÜZİSYENLER

21. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin seçtiği ‘En İyiler’ belli oldu.

Film: ‘9.75’

Yönetmen: Erdem Tepegöz ‘Gölgeler İçinde’

Kadın Oyuncu: Senan Kara ‘Bilmemek’

Erkek Oyuncu: Numan Açar ‘Gölgeler İçinde’

Görüntü Yönetmeni: Hayk Kirakosyan ‘Gölgeler İçinde’

Senaryo: Uluç Bayraktar-Damla Serim ‘9.75’

Müzik: Reis Çelik ‘Ölü Ekmeği’

Eski muhabir olan Reis Çelik, iyi bir fotoğrafçıdır, senaristtir, yönetmendir, iyi de saz çalar ama ‘Ölü Ekmeği’nin müziklerini tek başına o yapmadı. Başta ‘Gönül Dağı’ olmak üzere birçok dizinin müziklerini yapan bağlama virtüözü Engin Yiğit ile nefesli çalgıların ustası Ertan Tekin’in de emeği var ‘Ölü Ekmeği’nin müziklerinde. Reis Çelik’in adını yazarken iki müzisyeni yok saymak ya da unutmak, emeğe ve bir filmin üç eser sahibinden biri sayılan besteciye saygısızlık değil mi?

GÜNÜN SÖZÜ

“Benim her yere gidesim var, hiçbir yere dönesim yok.” (Günter Grass)