MİLLİYET TELEVİZYON – 1 Aralık 2012 Cumartesi ALİCE
|
Üç yıl çalıştığı CNN Türk’ten geçen hafta ayrılan Özge Uzun’un yeni adresi Kanaltürk oldu.
Özge Uzun, henüz Kanaltürk ekranına çıkmadı ama yeni kanalının ekran yüzleriyle birlikte tanıtım çekimleri için kamera karşısına geçti.
Kanaltürk stüdyolarından objektiflere yansıyan kareler, Özge Uzun’un yeni kanalına ve kanalın haber yüzlerine kısa zamanda alıştığının göstergesi.
Kanaltürk haberin patronu Tarık Toros, hafta içi ana haber spikeri Ekin Olcayto, hafta sonları ana haberi sunan Emre Buga ve öğlen haberler spikeri Erkan Akkuş’la birlikte kamera karşısına geçen Özge Uzun, 10 Aralık’tan itibaren sevenleriyle buluşacak.
“Özge Uzun’la Her Sabah”, hafta içi 06.30 – 08.45 saatleri arasında Kanaltürk’te olacak.
Adı üstünde; Para Konuşur!
Son günlerde o kadar çok şikâyet mailleri geliyor ki, sizlerden…
Keşke mümkün olsa da hepsine yer verebilsem, ama olanaksız bu.
O yüzden içlerinde kendime göre farklı olanları seçtim.
Big Bam Boom Entertainment şirketinden Adem Denizli’nin gönderdiği e – posta’nın özeti şu:
“tvem’de yayınlanan ‘Para Konuşur’ isimli programın videosunu seyredince şaşırdım. Çünkü bu programın formatını Big Bam Boom Entertainment olarak ‘Göster Kendini’ adıyla 29.12.2011’deKanal D`ye teklif ettik, 22.01.2012 tarihinde ise Doğuş Yayın Grubu, Show TV, atv, FOX veTRT’ye önerdik. İsim değişikliği dahi olsa programın telif hakları Big Bam Boom Entertainment’e aittir.”
‘En Heyecanlı Yeri’ de bitti!
Okurumuz Hilmi Etikan’ın üzüntüsü SKYTürk 360’ın bitirdiği kültür sanat programı “En Heyecanlı Yeri”yle ilgili. İşte Etikan’ın programın sunucusu Ceylan Özçelik’i teselli için yazdıkları:sevgili Ceylan, bu düzende, bir televizyonda 471 program yapabilmiş olmak bile büyük başarı.
Senin enerji dolu sunumunu ve programını özleyeceğiz.
Giderek azalan sanat programlarına biri daha eklenmiş oluyor.
Her gün daha çölleşiyor ve tekdüzeleşiyoruz.
Bundan sonra da başarılı işlere imza atacağına gönülden inanıyorum.”
Bütün yollar Sultan’a çıktı
Türkan Şoray’ın “Sinemam ve Ben” kitabında merhum yapımcı Hürrem Erman’la ilgili bölümü okuyunca şaşırdım.
“Sultan”ın yazdıklarını okuyunca eminim siz de şaşıracaksınız benim gibi. Çünkü yazdıklarıTürkiye’de işlerin hangi düzlemde yürüdüğünün kanıtı…
Hürrem Erman; “Vurun Kahpeye”, “Vesikalı Yarim”, “Gelin”, “Düğün”, “Diyet”, “Gökçe Çiçek” ve “Deli Yusuf” gibi birçok önemli filme yapımcı olarak imza atan biri…
İster inanın, ister inanmayın, ama böylesine tecrübeli bir yapımcı, Türkan Şoray’da gelecek görmedi.
İşte Şoray’ın kitabında Hürrem Erman’a dair yazdıkları:
“O yıllarda (1960’lı yılları kastediyor) Erman Film, en güçlü film şirketlerinden biri… Sahibi Hürrem Erman’ın benim için, ‘Bu kıza en ufak bir yatırım yapılmaz, hiçbir şey olmaz bu kızdan’ dediği geliyor kulağıma.”
Her film yapımcısının öngörüsü çıkacak diye bir kural yok elbette.
Yapımcılar arasında olmayacak duaya amin diyen de çıkıyor, önündeki yeteneği göremeyen de…
Küçük Beyin Kısmeti!
Aynı kitapta senarist, yönetmen, film yapımcısı, oyuncu, söz yazarı ve besteci Hulki Saner’le ilgili bir bölüm var ki süper; “Tam bize özgün bir durum” dedirten türden…
Yine Şoray’ın kitabından, ama bu kez Hulki Saner anlatan:
“1963’te Ayhan Işık ile ‘Küçük Beyin Kısmeti’ adlı aile komedisi çekecektim. Kadın başrol oyuncusuna bir türlü karar veremiyordum. Kafamdaki tip 18 – 19 yaşlarında, çocukyaramazlığını üzerinden yeni atmış, güzelliğine güvenen genç bir kızdı. Asistanlarım bir iki isim önerdi ama bunlar filmlerde oynamış kızlardı. Ben yepyeni bir kız denemek istiyordum. Asistanlarımdan biri Türkan Şoray isimli birinin piyasaya girdiğini söyledi, o tavsiye etti. Bu işe taraftar olmadım, çünkü o sene hemen hiç filmi çıkmamasına rağmen herkes Türkan Şoray isminde bir kızdan söz ediyordu. İsmi duyulmamış, yüzü tanınmamış birini istediğimi söyledim. Hatta biraz da kızarak yeni oyuncular aramamakla suçladım asistanlarımı ve ofisten çıktım.
Kırmızı elbiseli kızı bulun
< a href=”http://www.milliyet.com.tr/index/Beyo%C4%9Flu/default.htm” target=”_blank”>Beyoğlu’nda yürürken, bir taraftan nasıl star kalitesinde ve yeni bir kız bulacağımı düşünüyordum. Tam bu sırada karşıdan bir anneyle kızının geldiğini gördüm. Kız hem alımlı hem güzeldi, hem de hemen dikkati çekiyordu. Kendi kendime, işte böyle bir kız star olabilirdedim. O sırada ana kız bir lokantaya girdi. Üşenmeden hemen ofise koştum ve asistanlarıma bir kız bulamadınız ama ben buldum. İlerdeki lokantada annesiyle beraber oturan kırmızı elbiseli bir kız var. Kendisine teklif götürün ve ne gerekiyorsa yapın, bu kızı bağlayın dedim.
Asistanım Ülkü Erakalın hemen lokantaya gitti. Ben ofiste heyecanla beklerken Ülkü, alı al, moru mor biçimde yine koşarak geldi ve ‘Patron bizimle alay mı ediyorsun? Türkan Şoray’ı istememdiye tutturdun, ama gidip kendin buldun Türkan Şoray’ı… O lokantadaki kız Türkan Şoray’ın ta kendisi… Birazdan annesiyle buraya gelecek’ dedi. Türkan Şoray’la çalışmamız böyle oldu.”
