MİLLİYET – 2 HAZİRAN 2014 PAZARTESİ – ALİCE
Şov dünyasında çarkların nasıl döndüğünü bilmeyenlere zor gelir olanı biteni anlamak.
Bilmezler ki şov dünyasında “İlelebet dostluk” gibi “İlelebet küslük” ya da “İlelebet düşmanlık” da olmaz.
Çünkü “karşılıklı çıkardır” aslolan…
Olaya böyle baktığınızda Bülent Ersoy ile onun hakkında söylemedik söz bırakmayan “Bülent Ersoy Show”un yapımcısı Fevzi Siverek”in yeni bir şov programı için bir araya gelmesini bir yere oturtabilirsiniz.
Aksi takdirde “Ay inanmıyorum” diye yanar bütün devreler.
Merak eden girip Google’da bakabilir, Show TV’deki “Bülent Ersoy Show” bittikten sonra birbirleri hakkında söylediklerini.
Sonra neler mi oldu “Diva”yla Fevzi Siverek arasında?
Siverek’e sordum, o da anlattı:
“Araya hatırını kıramayacağım ortak dostlarımız girince şubat ayının sonunda Cahide’de içli pilavla barıştık kendisiyle. Zaman sonra birlikte iş yapmayı teklif etti. TV şovunu ben, menajerliğini başkası yapınca sorun çıkıyor. Her şeyiyle kendini teslim edersen olur dedim, o da kabul etti. 3 yıllık sözleşme yaptık. Sonrasında Show TV’ye pazar akşamları ‘Bülent Ersoy Cengiz Kurtoğlu Show’ yapmamız gündeme geldi. Sözleşme hazırlandı, tam imzaları atıp, 29 Haziran’da ilk yayına başlayacaktık ki TMSF, Show TV’ye el koydu.”
“ÇOK BİLEN”LER NE OLDU ŞİMDİ?
“Medcezir”in başrol oyuncuları Serenay Sarıkaya ve Çağatay Ulusoy hakkındaki “Amerika’da workshop, Meksika’da tatil” başlıklı yazım çıktığında takvim yaprakları 29 Nisan 2014’ü gösteriyordu.
O günden bu yana sosyal medyada bu bilginin doğru olmadığını iddia edenler, duydunuz mu Çağatay Ulusoy, bir restoran çıkışında ne dedi basın mensuplarına:
“Oldukça yoğun geçen bir sezonun yorgunluğunu Meksika tatiliyle atacağım.”
Ulusoy, “Sevgiliniz Serenay Sarıkaya da size tatilde eşlik edecek mi?” sorularına yanıt vermek yerine, gülümsemekle yetindi.
Hayata “at gözlüğü”yle bakmaktan daha tehlikeli bir şey varsa o da “fan gözlüğü”yle bakmaktır olaylara…
Çünkü o gözlük “gerçekler”i değil, sadece “işinize gelenler”i gösterir size…
Benim yaptığım gerçekleri yazmak, sizinki ise insan karalamak.
İşte aramızdaki fark.
20. ALTIN OBJEKTİF!
Magazin Gazetecileri Derneği’nin (MGD), 20. Altın Objektif Ödülleri Töreni yapılacak bu akşam Taksim’deki CVK Park Bosphorus Otel’de…
Dün gibi hatırlıyorum MGD’yi hangi şartlarda kurup, “Altın Objektif Ödülleri”ne nasıl karar verdiğimizi…
Dile kolay, tam 20 yıl geçmiş aradan…
Epeydir gitmiyordum MGD’nin ne genel kuruluna ne de gecelerine…
Başkan Sinan Tosun, ısrar etti, “Abi, Altın Objektif’in 20’nci yılı bu yıl, yalnız bırakma bizi” diye. Bu ısrarın sebebi ne deyince de şunları söyledi:
“Ali Poyrazoğlu ‘Asi Kuş Oyunu’ndan özel bir bölüm sergileyecek. Branşlarında ‘Yılın En İyileri’nin yanı sıra 100. Yılı nedeniyle Türk Sineması’na damgasını vuran Cüneyt Arkın, Ediz Hun, Fatma Girik, Filiz Akın, Göksel Arsoy, Gülşen Bubikoğlu, İzzet Günay, Kadir İnanır, Müjde Ar, Münir Özkul, Selma Güneri, Serdar Gökhan, Şener Şen, Tarık Akan, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Yusuf Sezgin’e özel ödül vereceğiz. ‘Muhteşem Yüzyıl’ ekibi asıl vedasını bizim gecede yapacağı için LCV yaptırmayan ve davetiyesi yanında olmayanları içeri almayacağız.”
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsanın değerini, varlığı değil yokluğu gösterir ki, yokluğu bir şey değiştirmeyenin, varlığı gereksizdir.” (Dostoyevsky)
