MİLLİYET – 26 EYLÜL 2014 CUMA – ALİCE
Şu aralar aynı anda bir ya da birkaç televizyon kanalının “ana haber” yayınlamaları gereken saatlerde belgesel yayınladıklarını görürseniz şaşırmayın.
Mesela birkaç akşam önce Ülke TV ile TVNet’te aynı anda aynı belgeselin yayını vardı.
Sanmayın ki kanalların “belgesel aşkı” depreşti.
“Yediğin hurmalar gün gelir seni tırmalar” diye bir söz var ya, kanalların durumu da o…
Türkiye’de yurttaşların ilk kez cumhurbaşkanını belirlemek için sandığa gittiği 10 Ağustos ve öncesinde seçim yasaklarını ihlal eden kanallara Yüksek Seçim Kurulu (YSK), “İvedilikle uygulanmak üzere” cezaları kesmeye başladı.
Hangi kanalın ne kadar ceza aldığına YSK karar veriyor, ceza alan programların yerine yayınlanacak belgeselleri ise RTÜK gönderiyor.
Çarşamba akşam üzeri Star TV Haber’in patronu Nazlı Çelik, Twitter’dan şöyle yazdı:
“Seçim sonuçlarını 11 dakika erken yayınladığımız için YSK bugünkü yayınımızı durdurdu. Haber randevumuz yarın 18.30’a kaldı.”
10 Ağustos akşamı seçim yasaklarını en erken delen kanal 360’tı.
Seçim sonuçlarını Star TV gibi 11 dakika değil, saatler öncesinden delen 360’a bakalım YSK ne kadar ceza verecek?
YSK, Beyaz TV Ana Haber’e, “Seçim yasaklarını ihlal”den 6 kez program durdurma cezası kesti.
O nedenle kanal, 6 gün boyunca 19.45’teki ana haber bülteni yerine belgesel yayınladı. Beyaz TV 6 gün ana haber yayınlamadı, ana haberle birlikte spiker Ferda Yıldırım da cezalı duruma düştüğü için ekrana çıkamadı. Ancak “ana haber”i ceza alan kanalın haberleri farklı bir isim ve sunucuyla ekrana getirmesinin önünde yasal bir engel yok. Beyaz TV de bunu yaptı. Kanal, 6 akşam RTÜK belgeselinin ardından “moderatör” olarak Erkan Tan’ı ekrana çıkardı. O da bildiğimiz haber spikeri gibi Türkiye’de ve dünyada olup biteni kanalın seyircilerine aktardı.
GEL DE BU ADAMI YAZMA?
THY’nin 11.30 uçağıyla Gaziantep’e gidiyoruz. Çocuklar Gülsün Diye’nin Royal Halı desteğiyle yaptırdığı 24’üncü anaokulunu açacak Gülben Ergen, baktım yaşlı bir adamla koridorda.
83 yaşındaki Adıyamanlı Fedli Esmer, belinden yeni ameliyat olduğu için koltuğunu yatırmak istemiş. Arkasında iri cüsseli bir turistin olduğunu görünce, “Sonra ülkesine gidince ‘Türkler çok anlayışsız’ demesinler” diye vazgeçmiş.
Bakar mısınız inceliğe, nezakete?
En arkadaki boş koltuğa giderken ona refakat eden Gülben, baktım amcayla derin bir muhabbette.
7 çocuk sahibi amca altısını evlendirmiş olmasına rağmen hukuk okuyup avukat olan sonuncuyu namazında niyazında bir kızla evlendirmeden ölürse gözü açık gidermiş.
Yarı yoldan sonra Gülben’le yan yana oturan amca, ondan telefon numarasını almayı da ihmal etmedi.
Amca, Gülben’in numarasını ne diye kaydetti biliyor musunuz?
“Uçaktaki kız.”
Amca, son bombayı da uçaktan inerken patlattı:
“Adıyaman’a gelince çaldır, ben ararım seni.”
Son bir not daha:
Adıyaman uçağını kaçırınca evine Gaziantep üzerinden giden Fedli Esmer, bekâr sanıp, “Uçaktaki kız” diye kaydettiği kişinin Gülben Ergen olduğunu bilmiyordu.
TANIŞTIRAYIM; DENİZ SEKİ!
Deniz Seki firarda, ama kaçmadan önce yaptığı “İz” adlı albümü piyasada…
Seki, malum, uyuşturucudan ceza aldı. Şarkıcı, bireysel başvuru yaptığı Anayasa Mahkemesi hakkındaki son hükmü vermeden hapse girmemek için firar etti.
Emniyet, Seki’yi yakalamak için özel bir tim oluşturdu. Polisler, onu ararken, hakkında “kırmızı bülten” çıkmış başka bir firariyi yakaladı ama Seki’yi henüz bulamadı.
Seki’nin yeni albümü elime geçince, anladım polislerin onu şimdiye kadar niye yakalaya-madığını.
Seki’yi müzik dünyasına adım attığı günden bu yana yakından takip eden biriyim.
Üç ay önce çekilmiş albüm fotoğraflarından ben bile Seki’yi tanımakta zorlanırken polisler nasıl tanısın?
Yıllarca kilolarıyla hep başı dertte olan Seki, sanırsın “sıfır beden” manken!
Polis, “balık eti” bir kadın arıyor, fotoğraflara göre o artık “dal” gibi.
Yapımcısı Bülent Seyhan’a, “Polis tanımasın diye mi photoshop’la bu hale getirdiniz Deniz’i?” dedim.
Seyhan, “Bu olaylar yüzünden çok zayıfladı Deniz. Albüm fotoğrafları çekildiğinde 52 kiloydu. Şimdi daha da zayıfladı” demesin mi?
İşte fotoğraf, işte beyan…
İster inanın, isterseniz de benim gibi, gördüklerime ve duyduklarıma inanamıyorum deyin…
GÜNÜN SÖZÜ
“Tutsak kaldığın yer sevdiğinin kalbiyse, özgürlüğün canı cehenneme!”