MİLLİYET CADDE – 2 TEMMUZ 2013 SALI  –  ALİCE

Varsayalım ki sokaktasınız. Bir muhabirle, kameraman çıktı karşınıza. Muhabir mikrofonunu uzattı ve şöyle bir soru yöneltti size:
“Son günlerde halkın nabzını en iyi tutan, sokaklarda olup  bitenleri olduğu gibi ekrana yansıtan kanal hangisi?”
Yanıtınız ne olurdu?
Kanaatim o ki, bugün bu soruya yanıt verenlerin çoğu şöyle derdi: “Halkın nabzını en iyi tutan
kanal; Halk TV.”
Birçok medya mensubunun
olduğu ortamda konu Halk TV’ye geldi.
Arkadaşlardan biri, “Halk TV’nin en büyük şansı ne biliyor musunuz? Halk TV’nin İstanbul Bürosu, Akaretler Yokuşu’nun başında yani olayların tam göbeğinde. 24 saat balkondan yayındalar” dedi.
Bir kanalın merkezinin ya da bürosunun olayların göbeğinde olmasının elbette ki küçük de olsa avantajlı yönleri var.
Burada asıl önemli olan şey, o kanalı fiziki olarak bulunduğu yer değil, o kanalı yönetenlerin habercilik refleksi.
Kimi, güç dengeleri arasında dengesini, kimi uyguladığı ‘otosansür’ yüzünden inandırıcılığını kaybeder, kimi de Halk TV gibi olayları olduğu gibi ekrana taşır. Gezi Parkı eylemlerinden sonra yıldızı parlayan Halk TV’de kurumsal bir tanıtım var.
Önce Halk TV’de çalışanların fotoğrafları “İşte bizim ailemiz” diye yansıyor ekrana.
halk tv alt yazılarıFinaldeki yazı da şu:
“24 kişilik dev kadro.
Boyutu değil, işlevi önemli!”
Bu bile Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün’ün Halk TV’yi nasıl bir cinlikle yönettiğinin işareti.
24 kişiden kaçı haberci diye sormak için Hakan Aygün’ü aradığımda ilk söylediği şu oldu:
“Düne kadar 23 kişiydik, bugün bir kişiyi daha işe aldık, 24 olduk.”
İşte son günlerde ‘seven’, ‘sevmeyen’ herkesin olup bitenleri öğrenme adına baktığı
Halk TV’nin personel bilgisi:
Genel Müdür Şaban Sevinç’le birlikte 19 kişi çalışıyor Halk TV’nin Ankara’daki merkezinde.
İstanbul’daysa Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün dahil çalışan sayısı 5. Kanalın üç spikeri var:  Lale Özan Arslan, Ezgi Değirmencioğlu ve yeni başlayan Ece Zereycan. Reklam, muhasebe, montaj, kameraman, reji gibi ekran arkasındaki personel sayısı 15.
Sema Topçu’nun editörlüğünü yaptığı  haber merkezindeki muhabir sayısı üç:
Ali Topal, Makbule Cengiz ve Duygu Polat.
Demek ni neymiş?
Bu kadar çalışanla da ses getiren haber televizyonculuğu yapmak mümkün.
Yeter ki  sizin ‘habercilik’ yapmaya niyetiniz olsun.

AVRUPA’NIN EN BATISINDA SOKAKTA İÇKİ YASAĞI MI?

2,c=0,h=554.bild

Sokakta içki yasağı başlayan yer bir Ortadoğu ülkesi falan değil; Avrupa’nın en batısı.
İspanya’nın gözde turizm adası Mayorka’da başladı bu yasak.
Almanların en gözde tatil adası olan Mayorka’daki yasak
yeni başladı.
Hafta sonu polisler sahile çıkıp, ilk denetimlerini yaptı. Polis, yasağı ihlal edenleri uyarmakla yetindi, henüz ceza yazmadı. Çünkü yapılan haberler gösteriyor ki, ne ada halkının ne de adaya tatile gelenlerin haberi var böyle bir      yasaktan.
Belediye Başkanı içki yasağını, “İnsanların sahil şeridinde dolaşırken rahatsız edilmemesini istiyoruz. Son beş yıl içinde alkol tüketimindeki artışın getirdiği ciddi sorunlar da var, onları da frenlemenin peşindeyiz” diyerek savunurken yerel gazeteler yasağın, restaurant ve bar sahiplerinin baskısıyla aldığını yazdı. İddia o ki, restaurant ve bar sahipleri, insanların marketlerden ucuza içki alıp, önlerindeki sahilde içmesine karşı.
Kovalara doldurdukları içkileri, uzun pipetlerle tüketmeyi alışkanlık haline getiren gençler, doğal olarak yasağa tepkili. Gençlerin özetle söylediği şu:
“Yel değirmenleriyle savaşmaktır belediyenin yaptığı.”

JENNIFER’A BÖYLE ÖZÜR DİLETTİLER

Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov’un 56’ncı doğum günü kutlamaları kapsamında sahneye çıkıp konser veren ve “Happy birthday mister president” diyerek Türkmen  lideri kutlayan Jennifer Lopez’in başı belada!
Jennifer Lopez’in bu konserle, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre ‘baskıcı bir rejim’le ülkesini yöneten Berdimuhamedov’un işlediği suça ortak olduğunu iddia eden bir grup, sosyal medyada şarkıcı aleyhinde kampanya başlattı.
İfade ve örgütlenme özgürlüğü üzerindeki acımasız kısıtlamaları yüzünden İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün kara listeye aldığı bir lidere konseriyle destek veren şarkıcı hakkındaki ‘Özür dile Jennifer Lopez’ kampanyası kısa sürede sonuç verdi.  Lopez, “Ülkenin insan hakları karnesini bilseydim asla konser vermezdim” dedi.

GÜNÜN SÖZÜ
Ne kadar yüksekten uçarsan o kadar kötü düşersin.