5 OCAK 2021 SALI – MİLLİYET CADDE – ALİCE
Milli Piyango’nun yılbaşı özel çekilişinde 100 milyon TL’lik büyük ikramiye çeyrek biletlere çıktı. Çeyrek biletlerden biri satılmıştı, satılmayan üç biletin ikramiyesi 75 milyon TL, Varlık Fonu’na devredilince, sosyal medyada başlatılan kampanya çığ gibi büyüdü.
Muhalefet partilerinin liderlerinden belediye başkanlarına; Cem Yılmaz’dan Seda Sayan’a, Nilgün Belgün’den Ece Üner’e, Gülben Ergen’den Doğa Rutkay’a, Fazıl Say’dan Farah Zeynep Abdullah’a kadar birçok ünlü, ‘Milli Piyango’dan Varlık Fonu’na aktarılan 75 milyon TL, SMA hastası çocuklar için kullanılsın’ kampanyasına destek verdi.
Her anne-baba için çocuk, üstüne titrediği, en değerli varlığıdır çünkü…
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “SMA’lı evlatlarımız üzerinden yürütülen kirli kampanyaya iyi niyetli hiç kimsenin alet olmaması gerekir” başlığı altında uzun bir açıklama yaptı kamuoyuna…
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “SMA hastalığının tedavisi için yılda 40 milyar TL’yi aşkın kaynak ayırıyoruz” dedi.
SMA hastalığı ve tek dozu 2.1 milyon dolar olan Zolgensma ilacı hakkında o kadar haber, makale okumama rağmen hataya düşmemek için yorum yapmak istemem.
Ailelerin çocuklarını yaşatmak için ‘son bir umut’ olarak ulaşmak istedikleri dünyanın en pahalı ilacının ‘kesin tedavi’yi garanti etmemesi bir yana, SMA hastası çocukların siyaset malzemesi yapılması üzücü.
75 milyon TL’nin topu topu beş çocuğun ilaç masrafını karşılayacağı gerçeği ve tedavi bekleyen onca SMA’lı arasından beş kişinin nasıl seçileceği de ayrı bir konu…
Sağlık Bakanı’nın açıklamasına yapılan yorumlardan anlaşılan o ki, bu kampanyanın destekçileri arasında derdi SMA’lı çocuklar değil; iktidar olanlar da var. Aman ha, SMA’lı çocuklara iyilik yapayım derken provokatörlere alet olmayın!
DENİZ SATAR’I KIZDIRAN TAKSİCİLER
Sunucu Deniz Satar, şöyle dert yandı Twitter’da:
“Dünyanın birçok yerinde taksi kullandım. Hiçbiri de yolun yarısında çıkıp demedi ki, ‘Ben sizi diğer taksiye aktarsam olur mu?’ Karşıya geçerken sürekli köprü yakınlarında aktarmak istiyorlar. Aktarmalı gideceksem, taksinin amacı nedir?
Londra, Paris, Roma gibi şehirleri komşu kapısı yapan sevgili Satar, o şehirlerin hiçbirinde, “Ben karşının taksisiyim abla” diyen oldu mu sana?
Sanmıyorum.
Çünkü “Ben karşının taksisiyim” kültürü İstanbul taksilerine özgü…
Sunucu, İstanbul’da hiç minibüs dolmuşlarına binmemiş anlaşılan.
Dolmuşçularda da aynı hastalık var. Yolcu sayısı azaldığında, aynı güzergahta giden bir başka minibüse transfer ederler yolcuları…
ELAZIĞ İÇİN ÖRNEK İŞ BİRLİĞİ
Alice’yi takip edenler daha önce de yazdığım için bilir, koronavirüs konusunda rehberim Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, söz konusu depremse inandığım tek bilim insanı Prof. Dr. Naci Görür’dür.
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Twitter hesabından şöyle bir duyuru yaptı:
“Arkadaşlar, biraz önce Elazığ Valisi Sayın Erkaya Yırık aradı. Elazığ depremleri hakkında görüşlerimi aldı. Elazığ’ı depreme hazırlama noktasında benden yardım rica etti. Bir Elazığlı olarak emirlerinde olduğumu söyledim. Umarım Elazığ’da ciddi bir deprem odaklı kentsel dönüşüm başlar.
İlk kez bir valinin, işi merkeze havale etmeyip yönettiği şehri depreme hazırlamak için alanında ‘en iyi’ ve aynı zamanda o toprakların insanı olan biriyle direkt temasa geçip, iş birliği yaptığını gördük.
O yüzden helal olsun Elazığ Valisi Sayın Erkaya Yırık’a ve Elazığlı Prof. Dr. Naci Görür’e… Darısı tüm yerel yöneticilerin başına…
GÜNÜN SÖZÜ
“Keşke insanlar güzelliğe düşkün oldukları kadar dürüstlüğe düşkün olsa…” (Konfüçyus)