MİLLİYET TV – 3 MAYIS 2014 CUMARTESİ  –  ALİCE
survivor11_934080966Fenerbahçe’nin sahasında oynayacağı Rizespor maçından bir puan alması halinde “şampiyonluk turu” atacağı günler öncesinden belli miydi? Evet… Bu demektir ki pazar akşamı televizyonların karşısına geçeceklerin çoğu futbol programlarını izleyecek. Kanal DatvStar TV, FOX, Show TV gibi kanallarda futbol programı var mı? Yok… Her pazar akşamı olduğu gibi bu hafta da diziyarışma ve müzik programlarından oluşan akışını değiştiren kanal oldu mu? Hayır… Onca kanal ve program içinden, o akşam seyircilerin Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamalarını yayınlayan kanallara kaymaması için mevcut yapımlarını daha da cazip hale getiren kim oldu? Acun Ilıcalı… Kendi rutininde giden “Survivor”ın içine “3 Adam”ın adada çekilmiş “Gönüllüler” ve “Ünlüler” şovunu monte etti. Acun Ilıcalı’nın yaptığı bu cinlik, kanalın pazar akşamı uğrayabileceği muhtemel reyting kaybını önlediği gibi, bir hafta öncesine oranla bir puan da artırdı “Survivor”ın reytingini… Bir hafta önce ekran karşısındaki 100 kişiden 24.3’ü “Survivor”ı izlemişti, bu hafta bu oran yüzde 26.6’ya çıktı. Kanal D, atv, STV, Show TV’nin PT1’de reyting kaybına uğradığı pazar akşamından tek kazançlı çıkan kanal Star TV… Üstelik kanala bu farkı getiren kişi, haziran ayından sonra tüm enerjisini satın aldığı tv8’e verecek olan bir sunucu ve yapımcı… Başka yapımcılar olsa, “Kalmış şurada bir ayım, niye ekstra bir prodüksiyon yapayım” derdi. Ama Acun öyle yapmadı… Elindeki üç genç yıldız Eser Yenenlerİbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç’a yaptırdığı “Survivor” parodilerini önce Star TV’de yayınlayıp, onlardaki yeteneği seyirciye bir kez daha hatırlattı. Bu şovun dahasını ve devamını tv8’de yayınlayarak bir taşla iki kuş vurmuş oldu. IPAD’Lİ SUNUCU Eskiden bolca ödülün dağıtıldığı törenlerde sunuculuk yapanların ellerinde bir yığın karton olurdu. Sunucular, gecenin akışına ilişkin her şeyi o kartonlardan okurlardı. 18’inci Afife Ödülleri’ni sunan Korhan Abay‘ın teknolojiye çabuk ayak uydurup kartonları atıp eline iPad alması takdire şayandı. MÜZİĞE BİLE TAHAMMÜL YOK Gazeteye gelmek için Uzunçayır’da metrobüse bindim. Metrobüste orta halli bir kalabalık vardı. Kapı kapanır kapanmaz bir müzik sesi duydum. Baktım kapının önünde genç bir çocuk akordeon çalıyor, küçük bir kız da elindeki plastik bardakla bahşiş topluyor. Yolculardan biri bana bakıp, “Rahatsız olmuyor musunuz bu müzik sesinden? Niye sesinizi çıkarmıyorsunuz?” dedi. Bi dur! Metrobüs daha 100 metre bile gitmedi. Onca yolcu arasından niye beni seçtin? Bir adama baktım, bir ekmek teknesini yağmurun ıslatmaması için ona yaptığı yağmurluğu sıyırıp hafiften hafiften müzik yapan çocuğa… Birden Sırrı Süreyya Önder’in 12 Eylül’ü ti’ye aldığı “Beynelmilel” filmindeki orkestranın yasaklı marşı sessiz çalması geldi aklıma ve şöyle dedim kızgın yolcuya… Müzik yapıyor, niye rahatsız olayım? Notaları yanlış mı basıyor? Etnik kimliği çok mu önemli? Müzisyen çocuk söylediklerimden cesaret alıp çalmaya devam etti. Kızgın yolcu bir durak sonra hem müzisyen çocuğa, hem bana küfrederek metrobüsten indi. İnsanların müziğe bile tahammül edemez olması bana enteresan geldi. Bir durak sonra da akordeon çalan çocuk ve bahşiş tahsilatçısı kız… İki durak arasında bir yolcunun kızdığı çocukları 4- 5 yolcu da bahşiş verip ödüllendirdi… GÜNEŞİ BEKLERKEN’E NE OLDU?  Kanal D’nin dizisi uzunca bir süre Pazar’ın birincisiydi. STV’nin “Küçük Gelin”inden sonra karşısına FOX’ta “O Hayat Benim” ve Star TV’de “Survivor”ı koyunca zirveden iyice düştü. Seyircinin merakla beklediği “Güneş” de bir türlü ortaya çıkmayınca reytingi iyice düştü.