MİLLİYET CADDE – 29 MART 2015 PAZAR  –  ALİCE

Bu konuda kaç kez yazı yazdığımı hatırlamıyorum… Ben yazmaktan usandım, ama şov dünyasında bazıları, işlerine gelmeyen gerçekleri yalanlamaktan bıkmadı

1- HAMİLEYMİŞ, AMA HABERİ YOKMUŞ!

Ocak ayının ortasıydı. Milliyet Cadde’yi hazırlarken önüme magazin servisinden Umut Ünver’in, Nefise Karatay’ın hamile olduğunu dair haberi geldi. Karatay’ın ikizi olacağına ilişkin haber istihbaratı bilgiye dayanıyordu. Arkadaşlara, Karatay’dan da görüş almalarını söyledim. Şayet Karatay haberi doğrular ve hamilelik sevincine dair bir şeyler söylerse manşet olur, ama “Yok öyle bir şey” derse haber çöpe gider dedim.
Bir müddet sonra arkadaşlar, Karatay’ın telefonunun yanıt vermediğini söyleyince bu kez ben aradım kendisini.
Konuyu ilettiğim Karatay, kesin bir dille yalanladı hamile olduğu haberini.
Hal böyle olunca Umut Ünver’in haberi çöpe gitti.
Birkaç gün önce Karatay’ın hamile olduğuna dair haberler çıkınca bir kez daha aradım kendisini.
Karatay, dört aylık hamile olduğunu söyleyince önce hayırlı olsun dedim, sonra da sitemlerimi ilettim:
Seni arayalı üç ay bile olmadı. Dört aylık hamile olduğuna göre bana yalan söyledin. Karatay, “Abi sen aradığında hamile olduğumu bilmiyordum, sonradan öğrendim” demesin mi?
Olan Umut Ünver’in ‘özel haberi’ne oldu!

2- BİR AYDA NE DEĞİŞTİ?

Bir başka çarpıcı örnek de Wilma Elles…
Oyuncu rol aldığı ‘Katran’ filminin tanıtım toplantısında karnındaki şişlikten şüphelenip “Hamile misiniz?” diye soran basın mensuplarına nasıl tepki vermişti şubat ayında?
Soruya açık yüreklilikle yanıt vermek yerine gazetecilere kızmayı tercih eden Elles’in, bir ay sonra Tanju Babacan’ın modelliğini yaparken gururlu bir edayla verdiği hamile pozuna ne demeli?
Wilma Elles, Tanju Babacan’ın kreasyonunu tanıtma uğruna hamileliğini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seren bu pozu verirken, bir ay önce sırf “Hamile misiniz?” diye sordukları için kızdığı basın mensuplarından özür diledi mi?
Hayır…
Çünkü Türkiye, “Dün dündür, bugün bugündür”ün geçerli olduğu bir ülke…

3- ŞOV DÜNYASININ ‘RACON’U DA BU!

Hafta başında işe gelirken, dizi sektöründen bir arkadaşım aradı ve “ATV’nin yeni dizisi ‘Racon’un bugün dördüncü ve final bölümü çekiliyor” dedi.
Gazeteye gelince magazin servisindeki arkadaşlara yapım şirketini arayıp, görüş almalarını ve haber yapmalarını söyledim.
Yapımcı TMC adına arkadaşlarımıza açıklama yapan PR şirketi Id İletişim, bilginin doğru olmadığını, çekimlerin sürdüğünü, hatta dizinin müziklerinin albüm olarak çıkacağını söyleyince bizim haber yine çöpe gitti.
Çarşamba günü Id İletişim’den Gözde Yılmaz aradı ve şunu söyledi:
“Pazartesi sorduğunuzda durum net değildi, ama kesinleşti ‘Racon’ dizisi, söylediğiniz gibi dördüncü bölümüyle final yapacak.”
Bir ‘özel haber’in daha nasıl ‘mundar’ edildiğini bilmem anlatabildim mi?

4- SERDAR ORTAÇ’IN SİCİLİ

Milliyet’in Kıbrıs temsilcisi Sefa Karahasan, pazartesi günleri Milliyet Cadde’de yazmaya başladı.
Karahasan’ın ilk yazısını manşet yaptık.
Çünkü Karahasan, kumara tövbe ettiğini açıklayan Serdar Ortaç’ın casinoda 10 dakikada 30 bin TL kaybettiğini gördükten sonra yazısını kaleme aldı.
Perşembe günü Ortaç,
HT Magazin’in manşetindeydi.
Zira şarkıcı, Karahasan’ın yazıp, bizim manşet yaptığımız haberi yalanladı.
Arkadaşımız Karahasan, gerçeğin ortaya çıkması için yapacağı hamleyi pazartesi günü köşesinde yazacak.
Ve günün sonunda kimin yalancı olduğu ortaya çıkacak, hem de ‘resmi’ olarak!
Bu süreci beklemeden şu iki gerçeği hatırlatmakta yarar var.
Yıllar önce bilim insanlarının, kumar tutkusunun tedavi edilmesi en zor bağımlılıklardan biri olduğunu, kumarbazların kendilerine bile yalan söylediğine
dair hazırladıkları belgeseli izledim.
Askerlikten yırtmak için yaptıkları yüzünden 1988 yılında Mamak Askeri Cezaevi’nde yatan kimdi? Sefa Karahasan mı, yoksa Sertaç Ortaç mı?
Girne Cratos’un casinosunda ‘Chicago’ oyunundan bir jetonla ‘jackpot’ yapıp
1 milyon 200 bin dolar kazandığı balonunu patlatan kimdi?
Bu soruya Google’da yanıt aradığınızda makine başında bakın kim çıkıyor karşınıza?