9 HAZİRAN 2020 SALI – MİLLİYET CADDE – ALİCE
“Yeni normalde ölçü kaçtı… Yasağın kalktığı ilk hafta sonunda parklarda ve sahillerdeki görüntüler endişe yarattı.”
Şaşırtıcı mı bu? Bence hayır… Türkiye’de herkesin maske takması ve sosyal mesafeye uyması şaşırtırdı beni. Hafta içinde maskesiz dolaşan, sosyal mesafeyi hiçe sayanlar hafta sonu bunu yapar mı? Yerde kocaman harflerle yazan ‘Önce yaya’ uyarısına, trafik tabelasına ve zemindeki yaya geçidi çizgilerine rağmen frene basmayanların ‘yeni normal’de kurallara uymasını beklemek abesle iştigal.
Piknik yaptıkları yerleri, güneşlendikleri sahili, serinlemek için girdikleri denizi çöplüğe çeviren doğa katilleri mi insana saygı gösterecek? Koronavirüs salgınından sonra ilan edilen ilk sokağa çıkma yasağından önce marketten kek alanla alay edenlerin iki ay sonra yeşil alanlarda dip dibe maskesiz eğlenmesine ne demeli?
Peki ya, piknik alanlarında sosyal mesafe için çizilen çemberlerin içinde kalmak yerine o alanı boş bırakıp, etrafında kümelenen maskesizler?
Daha Süper Lig maçları başlayacak. Maçlar seyircisiz oynanacak ama televizyondan yayınlanacak. Piknik alanlarında sosyal mesafeye dikkat etmeyenler, kafe ve restoranlarda toplu olarak maç izlerken mi kurallara uyacak?
Maalesef maske takmayan üç kişiyi uyaran iki polisin darp edildiği bir ülke Türkiye…
‘ÇOK AKUSTİK’, NİYE TT OLDU?
Kanal D’nin, İbrahim Tatlıses’in Harbiye konserinden sonra ekrana getirdiği ‘Çok Akustik’, Twitter Türkiye’nin gündemine girdi. Program hakkında yazılanlar ve TT olmasının altında yatan tek gerçek var; o da şu: Entertainment kanalların izleyicileri ekranlarda kaliteli müzik, eğlence ve sohbete hasret…
O yüzden Tatlıses’in konseri, ardından Ercan Saatçi’nin hazırladığı ‘Çok Akustik’ seyirciye ilaç gibi geldi. Programın yayınlandığı saatlerde, böylesine kaliteli yapımları özlediklerini yazanlar sadece müzikseverler ve izleyiciler değildi. Aralarında şov dünyasının ünlüleri de vardı. Ata Demirer’in konuk olduğu ilk bölüme gösterilen bu ilgi, haftanın yedi gününü dizilere ayıran ulusal kanalların, prototiplerini gözden geçirmeleri gerektiğinin göstergesi… Ulusal eğlence kanalları, eskiden olduğu gibi dizi izlemeyen seyircilere hitap edecek yapımlara ekranlarda yeniden yer açmalı.
Dipnot: ‘Çok Akustik’, koronavirüs salgınından önce çekilen bir program.
‘PARAM BİTERSE’ KORKUSU
Covid-19’un kiminde maddi, kiminde ise manevi olarak yarattığı bir hasar var. Salgın, milyonlarca insanı işinden etti, parasız bıraktı.
Türkücü Hilal Özdemir’in çocuklarını doyurabilmek için Kızılay’dan gıda yardımı aldığı dönemde, “Ya param biterse?” korkusu yaşayan ünlüler de oldu.
Kimler mi onlar? Medyaya yansıyan haberlere göre şimdilik İrem Derici ve Coşkun Sabah… Koronavirüs salgını sonrası maddi kaygılar yaşadığını açıklayan Derici, “Hem delirecek duruma geldim, hem de parasız kalma korkusuna yakalandım” dedi.
Sabah’ın derdi ise bizlerin anlayacağı türden değil:
“15 milyon TL’lik gayrimenkulüm, bankada 450 bin TL param var. Üç ay kira alamadım. 450 bin TL’yi harcadım, sonra ne olacak? Ne yapayım? Evleri mi yiyeceğim! Benim demek istediğimi çok parası olan, 50-60 milyon TL cirosu olan anlar. Parası olmayan ne demek istediğimi anlayamaz.”
Sevgili Coşkun Sabah, bende öyle bir para yok, ama ne dediğini anladım. Allah başka dert vermesin.
Allah’tan konsersiz hayat uzun sürmedi. Antalya ve Bodrum’da tatil sezonuyla birlikte konserler de başladı.
GÜNÜN SÖZÜ
“Aşk hayaldir, evlilik gerçek. Hayalle gerçeği karıştırmanın cezası hayal kırıklığıdır.” (Goethe)