10 Eylül 2024 Salı  –  Milliyet  –  Alice

Türkiye Motorcular Federasyonu’nun (TMF) ev sahipliğinde Afyonkarahisar’da yapılan Dünya Motokros Şampiyonası’nda, Türkiye’nin en genç motor yarışçısı üç kardeşle tanıştım. TMF’nin lisanslı motor yarışçısı Mete kardeşlerden en küçüğü Melikşah (4.5), ortancası Mimoza (7) ve en büyükleri Melisa’nın (10) kategorilerinde yarışlar yoktu Afyon’da… Ancak TMF onları, Dünya Motokros Şampiyonası için yurt dışından gelen yarış hocalarının vereceği dersleri izlemek için Afyon’a davet etti.

Hâl böyle olunca da Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi olan babaları Doç. Osman Hamdi Mete ve eski milli karateci olan anneleri Miray Mete, minibüslerinin arkasına karavanlarını takıp geldiler Afyon’a.

Mete Kardeşler, @3metekardesler yazılarıyla görsellerinin kaportalarını süslediği minibüs ve karavanla seyahat eden ailenin reisi Osman Hamdi Mete’ye sordum, çocuklarının motor merakı ya da tutkusunun nasıl başladığını.

Yaşadıkları Adapazarı’nın Serdivan ilçesinde bakkal gibi kısa mesafelere scooterla, daha uzun mesafelere ise motorla gidip geldiklerini, bu yolculuklarda kask ve dizlikleri takılı çocuklarının da olduğunu anlatan Mete, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çocuklar bu sayede iki tekerli üzerinde seyahate alıştı. Büyük kızım motosiklet isteyince, ‘Bisiklet sürmeyi öğren, ondan sonra’ dedim. Bir günde bisiklet sürmeyi öğrenince ilk motorunu aldık. Sonra Mimoza, ‘Ben de ablam gibi motor istiyorum’ diye tutturdu. Ona da önce bisiklet kullanmasını söyledim. Mimoza iki saatte bisikleti tek teker üstünde sürmeyi bile öğrendi. Melisa’nın motorunu Mimoza’ya verip ablasına yenisini aldık. Melikşah da ablalarının izinden gitmek isteyince Türkiye’de bulamadığımız için onun motorunu yurt dışından getirttik. Çocuklar büyüdükçe kullandıkları motorların güçlerini de büyüttük. Elimizde iki yarışçımız evimizde dört beş motorumuz olunca mecburen bir minibüs, şehir dışı seyahatler için de bir karavan aldık.

Çocuklar arası motor yarışmaları olduğunu bilmiyorduk, öğrenince Türkiye Motorcular Federasyonu’na başvurup lisanslarını çıkarttık ve yarışlara katılmalarını sağladık.”

Anne beden eğitimi öğretmenliği yapan eski milli bir sporcu, ama çocuklarını büyütmek için işi bıraktı.

Baba üniversitede öğretim üyesi.

Minibüs, karavan, her biri birkaç yüz bin liralık dört beş motor, yarışlar için seyahatler, motorcuların özel kıyafetleri ve aksesuarları epey masraflı bir iş.

Çocuklarının yarışlara hazırlanabilmesi için kullanacakları pistlerden biri Çatalca, diğeri Afyon’da. Sakarya’dan oralara gidip gelmek zor ve masraflı.

Sakarya Nehri kenarında kiraladığı arazide çocuklarına antrenman pisti yapan Mete Ailesi’nin sponsoru da yok. O yüzden Doç. Mete, Rize’de babadan miras kalan araziyi, düğünlerinden kalan son takıları çocuklarının iyi bir motor sporcusu olması için harcadı.

Umarım bu yaşta motor sporlarına sevdalı ve yetenekli üç kardeşe sponsorluk desteği verecekler çıkar.

GÜNÜN SÖZÜ

“Mutluyken görmezden geldiğin şeyler, mutsuzken canını yakar, çünkü insan hatalarını mutluyken değil hep mutsuzken anlar.” (Anton Çehov)