MİLLİYET CADDE – 7 MAYIS 2013 SALI – ALİCE
Trabzonlu gençlerin Cudi’de horon tepmesi, kolbastı yapması veya Kürtlerle halay çekmesi ülke adına sevindirici. ‘Bizim uşaklar’ın daveti üzerine Şırnaklı gençler Trabzon’a gelip, gönül rahatlığıyla Trabzonlularla el ele halay çekebilirse işte o zaman gerçek barış gelir ülkemize…
En kötü barışın savaştan daha hayırlı olduğunu düşünenlerdenim; o yüzden de ‘barış süreci’ni destekliyorum. Böyle yazdığım için beni AKP’li olmakla, Türk olmamakla itham edeceklerin olacağını da biliyorum.
Türkiye, karşı fikre tahammülün olmadığı bir ülke.
Türkiye, kendisi gibi düşünmeyenleri yargılayanların ya da hakaret yağdıranların ülkesi.
Türkiye, Filli Boya’nın ‘Hayattan rengi alın, geri neyi kalır ki?’ reklamını eleştiren yazımın hiçbir satırında renk körlerinin siyah-beyaz gördüğüne dair bir satır, ima veya vurgu olmamasına rağmen, yazıyı okur okumaz Ekşi Sözlük’te hakkımda “Renk körlüğünü siyah-beyaz görmek olduğunu zanneden bir kişiymiş” diye yazan ‘dudaktiryakisi’ rumuzlu ‘anlama özürlü’lerin cirit attığı bir ülke.
Ama olsun.
Bunlara rağmen dönmek yok, gittiğimiz yoldan.
Gelelim bu konuya niye girdiğime. Dün ‘Trabzonlu gençlerden Cudi’de horon’ başlıklı bir haber vardı Milliyet’te.
AKP Şırnak Gençlik Kolları’nın ‘Kardeşlik Köprüsü’ adı altında organize ettiği etkinlik için Şırnak’a giden AKP Trabzon Büyükşehir Gençlik Kolları’ndan 40 kişi, Cudi Dağı’nda Kürtçe ve Türkçe şarkılar eşliğinde Kürtlerle horon tepti. Trabzonlu gençlerin Cudi’de horon tepmesi, kolbastı yapması veya Kürtlerle halay çekmesi ülke adına sevindirici.
Etkinliği düzenleyenler, ‘Cudi’nin gölgesinde kardeşlik’, ‘Aydınlık yarınlar için Trabzon Şırnak el ele’ gibi pankartlar asmışlar ağaçlara.
Bu projeye imza atanları kutluyorum ve devamını diliyorum. Bugün Trabzonlu gençler, Şırnaklıların daveti üzerine Cudi Dağı’na gitti, ‘kardeş’ saydığımız Kürtlerle el ele horon tepti. Yarın ‘bizim uşaklar’ın daveti üzerine Şırnaklı gençler Trabzon’a gelip, gönül rahatlığıyla Trabzonlularla el ele halay çekebilirse Meydan Parkı’nda ya da Trabzon’un yaylaları Sis Dağı, Sultan Murat veya Karadağ’da; işte o zaman gerçek barış gelir ülkemize.
Kürt partisi BDP’nin Trabzon’da, MHP, BDP’nin tulum çıkardığı il ve ilçelerde teşkilat açamadığı sürece ‘kalıcı barış’ı unutsun Türkiye…
BUNLAR BiZDE NiYE OLMUYOR?
Biri müzik dünyasının starı. Diğeri dünya çapında tanınan bir oyuncu.
Şarkıcının adı; Beyonce.
Oyuncuysa Salma Hayek.
Müzik dünyasının ve sinemanın iki starı bir araya geldi ve ‘Chime for Change’ adlı bir vakıf kurdu.
Beyonce ve Salma Hayek, vakıf için sadece Amerika’da çalışma yapmakla yetinmedi İngiltere’ye bile açıldı.
Sanatçılar, vakıf yararına 1 Haziran’da Londra’da bir gece düzenlemeye karar verdi.
‘Kadınların toplumsal hayattaki rollerini güçlendirmek’ amacıyla düzenlenecek geceye halen Birleşmiş Milletler Eğitim Elçisi olan İngiltere’nin eski başbakanı Gordon Brown da desteğini açıkladı.
Gecede vakfın kurucusu Beyonce’nin yanı sıra Jennifer Lopez ve Florence Welc de sahne alacak.
Konserden elde edilen gelir ‘Chime for Change’ vakfına kalacak. Biri şarkıcı, diğeri oyuncu dünyaca ünlü iki star, “kadınların toplumsal hayattaki rollerini güçlendirmek için” birlikte vakıf kurabiliyor ve bu amaçla Amerika’dan İngiltere’ye uzanıp, etkinlik düzenleyebiliyor.
Türkiye gibi ‘kadına şiddet’in gündemden düşmediği bir ülkede hemcinslerine destek için böyle bir girişimde bulunan var mı?
Yok.
Çünkü mesai ve fedakârlık ister bu tür işler.
Günümüzün popüler oyuncularından Beren Saat, Tuba Büyüküstün ve Meryem Uzerli’den herhangi biriyle müzik dünyasının yıldızlarından Demet Akalın, Hadise veya Hande Yener’den birinin tek amacı ‘kadına şiddet’i önlemek olan bir vakıf kurmaları söz konusu olabilir mi?
Varsayalım ki kurdular.
Beyonce ve Selma Hayek gibi ‘ses getirecek’ etkinlikler yapabilirler mi?
Orası şüpheli.
Onun yerine ne yapıyor bizim kadın yıldızlarımız?
Yılda bir kez yüzlerini teslim ediyorlar makyajcılara.
Onlar da şiddetin makyajını yapıyor suratlarına.
Sonra geçiyorlar objektiflerin ya da kameraların karşısına.
Şiddet görmüş kadın pozuyla, dikkat çekmiş oluyorlar şiddet mağduru kadınlara.
GÜNÜN SÖZÜ
Mal kaybeden bir şey kaybetmemiştir. Onurunu kaybeden çok şey kaybetmiştir. Cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir. (Goethe)
