MİLLİYET CADDE – 22 Mayıs 2012 Salı ALİCE
Turgut Dibek’in TBMM’ye verdiği soru önergesinden anladığım o ki AKP’nin iktidara gelmesinden bu yana TRT’nin kurum dışına yaptırdığı işlere dair bir takım duyumlar, kokular almış. Avukat milletvekilinin, TRT’nin 10 yıllık bilançosunun içinden istediği ipuçlarına ulaşıp ulaşamayacağını şimdiden merak ettim.
CHP Kırıkkale Milletvekili Turgut Dibek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevaplandırması talebiyle bir soru önergesi vermiş TBMM’ye.
Dibek’in yanıtını istediği dokuz soru da TRT’nin 2002’den bu yana dış yapım harcamalarıyla ilgili.
Turgut Dibek’in yanıtlanmasını istediği sorular şunlar:
1. 2002’den günümüze TRT’nin tüm televizyon kanalları için toplam kaç program, film ve dizi satın alınmıştır? Bu dış yapımlara ödenen para yıllar ve program bazında kaç liradır?
2. TRT’nin televizyon kanallarında yayınlanan ve kurum dışından alınan programlar hangi yapım şirketlerinden alınmaktadır?
3. 2002’den günümüze TRT’nin televizyon kanallarında yayınlanan dış süresi (her kanal için ayrı ayrı belirtilmek suretiyle) ne kadardır, bu süre toplam yayının yüzde kaçını oluşturmaktadır?
4. Basında çıkan haberlere göre One Haber Ajansı’na üç haber programı için 48 milyon TL ödendiği doğru mudur?
5. One Haber Ajansı’ndan TRT toplam kaç program almıştır? Bunlar nelerdir? Bu yapımlar için TRT ne kadar ödemiştir?
6. One Haber Ajansı’nın ortaklarının sahibi olduğu başka yapım şirketlerinden TRT program alımı yapmış mıdır, bu programlar nedir ve hangi şirketlerden almıştır?
7. TRT’nin program yapımı ve yayınında çalışan kaç personeli vardır? TRT’nin iç yapımları TRT yayınlarının yüzde kaçını karşılamaktadır?
8. 2002’den günümüze TRT’nin iç yapımlarının toplam kanallarda yayınlanma süresi ne ve oranı ne kadardır?
9. TRT’nin kendi yaptığı programlarda TRT personeli olmayan ekip ve dışarıdan çalıştırılan konuk, yorumculara 2002’den günümüze program başına, yıllara göre ve toplam ne kadar ücret ödenmiştir?
Sorulardan anladığım o ki AKP’nin iktidara gelmesinden bu yana TRT’nin kurum dışına yaptırdığı işlere dair birtakım duyumlar, kokular almış CHP milletvekili.
Dibek’in özgeçmişine baktım, televizyonculuk yok yaptığı işler arasında.
Dibek’in mesleği avukatlık.
Televizyonculuk gibi hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir alanda, şayet soruyu doğru sormazsanız, istediğiniz bilgiye asla ulaşamaz, kaybolursunuz prodüksiyon dehlizleri arasında.
CHP Milletvekili, TRT’ye dair aldığı duyumları, program maliyetleri konusunda bilgi sahibi işinin uzmanı bir televizyoncuyla paylaşıp, soruları onunla hazırlasaydı, Arınç’ın vereceği yanıtlarda belki bulabilirdi aradığını.
O yüzden Turgut Dibek’in yaptığı, bilgisayara ‘ne var ne yok?’ diye sormak gibi geldi bana.
TRT yetkilileri şimdi son 10 yılın ‘dış yapım bilançosu’nu çıkaracak, Bülent Arınç da bir üst yazıyla bunu Dibek’e gönderecek.
Şirket, dernek, kooperatif veya vakıfların genel kurullarında muhasebeciler ve mali müşavirlerin hazırladığı, onlardan başka kimsenin anlamadığı, o nedenle de herkesin el kaldırıp onayladığı bilançolar var ya, aynen öyle bir tablo gelecek Dibek’in önüne.
Şimdiden merak etmeye başladım avukat milletvekilinin, TRT’nin 10 yıllık bilançosunun içinden istediği ipuçlarına ulaşıp ulaşamayacağını.
KANSERi NASIL YENDiLER?
Şimdiye kadar, insanların yakalandıkları kanseri nasıl yendiklerine dair çok haber ve söyleşi okudum. Kanseri nasıl yendiklerini büyük bir heyecan ve mutlulukla anlatan insanlardan bir kısmının çok geçmeden aramızdan ayrılışını acı ve hüzünle takip ettim. O yüzden de bu tür haberlerden soğudum.
Zaten hastalığın ismi bile başlı başına soğuk ve ürpertici.
Kanserin hep başkalarının başına gelebileceğini düşünmemizin sebebi de bu.
Vicdan sahibi her insanın, “Allah düşmanımın başına vermesin” dediği türden bir hastalık olan kanserin günün birinde en yakınınızdakini, hatta sizi de kıskacına alması olası.
O yüzden korkarak da olsa tanımak gerekir düşmanı.
Kanserde ‘erken teşhis’ çok önemli.
Yakalanmamak için ne gibi tedbirler almalı, yakalandıktan sonra neler yapmalıyı da öğrenmek şart.
Yakalandıkları kanseri yenen iki doktorun ‘Kanseri Nasıl Yenerim’ adlı kitabını okuyorum şu günlerde.
Prostat kanserini yenen Profesör Dr. Robert Gorter’le cilt kanserini atlatan doktor Eric Peper’in Amerika’da büyük ilgi gördükten sonra Türkiye’de de yayımlanan bu kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Goter ve Peper’in kendi deneyimlerinin yanı sıra tedavi ettikleri kanser hastalarının anlattıklarına da yer verdikleri ‘Kanseri Nasıl Yenerim’ adeta kanserin el kitabı.
GÜNÜN SÖZÜ
Birisi sizi üzüyorsa, mutlaka mutlu ettiği başka biri vardır!