MİLLİYET TELEVİZYON – 20 TEMMUZ 2013 CUMARTESİ – ALİCE
Geçen hafta, “Kanal sayısı arttı, ama seçenekler azaldı” başlığıyla her yaz televizyonlarda nükseden ‘tekrar’ hastalığına yer vermiştim bu sütunlarda…
Televizyon izleyicilerinden gelen şikayetler üzerine girmiştim bu konuya…
Maalesef her ‘yaz ekranı’nda tablo bu…
Olayın daha iyi anlaşılması için bir çalışma daha hazırladım.
TİAK’ın açtığı ihaleyle Türkiye’de televizyonların reyting ölçüm ihalesini alan TNS’nin her gün açıkladığı ‘En çok izlenen ilk 100 program’ listelerini tarayarak yaptığım bu çalışmanın, bir kez daha gözler önüne serdiği tablo şu:
Her gün ‘En çok izlenen 100 program’dan ortalama 40’ı daha önce yayınlanan programların ‘tekrar’ı…
Televizyonların yazın yayınladığı yerli ve yabancı filmlerle, TV filmleri daha önce defalarca ekrana gelmiş yapımlar…
Onları da kattığınız zaman bu sayıya, televizyonların ‘yaz ekranı’nda yayınladıkları 100 programdan 50’den fazlası ‘eski’…
İşin bir diğer ilginç yanı da şu:
Televizyon eleştirmenlerini “Bıktık bu tekrarlardan” diye mail yağmuruna tutanlar nedense deli gibi izliyor bu ‘tekrar’ları…
Öyle olmasa, dizi ve filmlerin bilmem kaçıncı tekrarlarının günün en çok izlenen 10 yapım arasına girmesi mümkün mü?
Seyirci, şikayetçi olduğu ‘dizi tekrarları’na bu denli ilgi gösterdiği sürece de devam eder bu….
Galiba biraz, “Gelin hem ağlar,hem gider” durumu söz konusu…
FARUK BAYHAN’IN TELEVİZYON ANILARI
Uzunca süre TRT’de çalıştıktan sonra özel sektöre geçen ve yıllarca Show TV, Kanal D, Star TV’de genel müdürlük yapan Türkiye’nin duayen televizyoncularından Faruk Bayhan, ‘İkonoskop’ adlı bir kitap çıkardı.
Bayhan, 424 sayfalık kitapta adından da anlaşılacağı gibi ağırlıklı olarak Bloomberg TV’de konuk ettiği ünlülerle yaptığı sohbetlere yer verdi.
Bayhan’ın kitabında sadece yaptığı söyleşiler yok.
Bayhan, ‘İkonoskop-Televizyon Dünyam ve Sevgili Dostlarım’ kitabının 63 sayfasını televizyon anılarına ayırdı.
Bayhan’ın bu bölümde anlattıkları aslında Türkiye’de özel televizyonculuğun tarihi…
Bayhan’ın televizyon ve şov dünyasından 120 civarında ünlüyle yaptığı söyleşiler de oldukça renkli. Neler mi var bu söyleşilerde?
İşte onlardan birkaçı:
Reha Muhtar’la baş etmek neden çok zor?
Okan Bayülgen, neden hiç fıkra anlatmaz?
Şansal Büyüka’nın gerçek soyadı ne?
Acun Ilıcalı neden hep geç kalır?
Fatih Altaylı nerede günlerce ölümle burun buruna yaşadı?
Doğan Kitap’tan çıkan ve 31 TL’den satılan ‘İkonoskop’, televizyon ve şov dünyasından bir yığın anekdotla dolu…
FİLMCİLERİN YENİ GÖZDESİ BOYÜZÜK
Hafta başında Muğla’nın Bozüyük beldesindeki ‘Sürgün İnek’ filminin setindeydim… Senaryosunu Serkan Öztürk’ün yazdığı, yönetmenliğini Ayhan Özen’in yaptığı, Hasan Kaçan, Şebnem Sönmez, Fırat Tanış, Cezmi Baskın, Necip Memili, Tarık Pabuçcuoğlu, Serkan Öztürk, Burak Satıbol, Vildan Atasever, Tolga Güleç, Erdal Cindoruk, Hüseyin Soysalan, Yılmaz Gruda, Eşref Kolçak ve Köksal Engür gibi ünlülerin rol aldığı filmin yapım ekibinden Fırat Paşayiğit’e, mekan olarak neden burayı seçtiklerini sordum.
Aynı zamanda filmin oyuncularından olan Paşayiğit, “Çok rahat çekim yapılan bir yer burası… Yöre halkı, ‘Baba Ocağı’ dizisi, ‘Dabbe’ filmi gibi yapımlar, Kanal 7’nin birçok TV filmi burada çekildiği için çok aşinalar filmcilere… Evlerini, işyerlerini set ekiplerine kiralayarak, film ve dizilerde oynayarak iyi para kazanıyorlar” dedi.
Büyükşehir yapılan iller arasına Muğla da katılınca ‘belde’ olarak son günlerini yaşayan Bozüyüklülerle sohbet ettim, Atatürk Meydanı’nda film çekimi yapılırken…
Yaşadıkları yerde çekilen film ve dizilerin, beldenin ekonomisine ciddi katkıları olduğunu belirten Bozüyüklüler, şunları söyledi:
“Eskiden tütüncülük yaparak geçiniyorduk, durumumuz iyiydi. Tütüncülük yasaklandıktan sonra zeytinciliğe başladık ama para yok o işte. Burada dizi ve film çekimi olduğu zaman çiftçilikten kazandıklarından daha iyi para kazanıyor insanlar.
Kimi evini, işyerini kiraya veriyor filmcilere, kimi günlüğü 40 TL yevmiyeyle oyunculuk yapıyor. Ayrıca şimdiye kadar filmlerde ya da televizyonlarda gördüğümüz ünlüler burada her gün kanlı canlı olarak karşımızda. Sohbet etme imkanımız oluyor onlarla. Hem maddi, hem manevi olarak kazançtayız. İnşallah hep böyle devam eder bu.
Geçenlerde bir ekip geldi, ağustos ayından sonra uzun soluklu bir dizinin çekimini burada yapmak istediklerini söyledi. İnşallah olur!”
RAMAZAN BEREKETİ!
Televizyonların ‘yaz reytingleri’ni analiz ederken bir şey dikkatimi çekti.
Eskiden reyting sıralamasında bu kadar yukarılarda yer almıyordu TRT 1’in Ana Haber’i…
Son günlerde TRT 1’in Ana Haber Bülteni, AB Grubu’nda en çok izlenen yapım oldu.
TRT 1’in haberleri ‘Tüm Seyirciler’ grubunda da Ramazan’la birlikte üst sıralara yükseldi.
Bunun da sebebi şu:
Eskiden TRT 1’in Ana Haber Bülteni’nin önünde yayınlanan işler, yüksek reytingli yapımlar değildi.
TRT Haber ve Spor Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu ve ekibinin hazırladığı Ana Haber Bülteni reytingi 0.20’lerden alıp, yukarı çıkarıyordu ama birinci olmaya yetmiyordu bu.
Ne zaman ki Ramazan geldi ve TRT 1, Ana Haberler’in önüne ‘Ramazan Sevinci’ adlı programı koymaya başladı işler değişti.
‘Ramazan Sevinci’nin önceki programlara oranla iyi reyting alması haliyle TRT 1’in Ana Haber’ine yaradı.
Seyircinin gösterdiği ilgi TRT 1 Ana Haber’i reytingin zirvesine taşıdı.