MİLLİYET – 30 NİSAN 2014 ÇARŞAMBA – ALİCE
Önce adayların ilan edildiği, sonra onlardan “en iyi”lerin seçilip ödüllendirildiği etkinlikleri düzenleyenler, eleştirilere karşı şerbetli olmalı. Çünkü “en iyi” seçerek ödül verdiğinizin birkaç misli “kaybeden” olur. “Kaybeden”ler arasında, “Her yarışta birinci tek. Bu jüri böyle bir tercih yaptı” diyenler kadar, haksızlığa uğradığını düşünüp seslerini yükseltenlerin, hatta isyan bayrağını açanların olması çok doğal.
Bu yıl 18’incisi gerçekleştirilen Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde olan da bu… Türk tiyatrosunun en prestijli ödülünün bu yılki adayları açıklandığında ilk isyan bayrağını açan Ali Poyrazoğlu oldu. Onu Behzat Uygur, Nilgün Belgün, Levent Özdilek, Zafer Diper ve Kemal Kocatürk gibi tiyatrocular izledi. Yapılan değerlendirmeyi protesto eden tiyatrocuların özetle şuydu dedikleri:
“Bu yıl kirletildiği ve değersizleştirildiği için Afife Tiyatro Ödülleri verilmemeli. Tüzük, ‘Başka tiyatrolarda görev alanlar, kendi dallarında aday olamaz, aday gösterilmez’ diyor. Ancak buna rağmen aday gösterilenler var. Komedi dalını kaldırmak yanlış.”
Pazartesi akşamı Haliç Kongre Merkezi’ndeki törende önce Yapı Kredi Afife Ödülleri İcra Kurulu Üyesi Haldun Dormen’in, ardından Yapı Kredi Afife Ödülleri İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa’nın konuşmaları bu eleştirilere yanıt gibiydi.
Gelir geçer kaprisler!
Bir törene “ödül alanlar” değil de “aday gösterilmeyenler” damga vuruyorsa, ortada ciddi bir sorun olduğunun işaretidir bu…
iPad’li sunucu Korhan Abay’ın, “Jüri değerlendirme yaparken bir ara elektrikler kesildi. Haldun Abi (Dormen), ‘Bir şey değil, kedidir kedi’ dedi” esprisi ve siyasi göndermesiyle başlayan ödül töreninde, Haldun Dormen, “Eleştiriler yıkıcı olunca üzülüyoruz” dedi.
Salih Başağa’nın konuşması ise “18’inci Afife Tiyatro Ödülleri jürisinin savunma metni” gibiydi:
“Afife adayları açıklandığında ortalık karıştı. Ödül törenleri gelir geçer kaprislerden arındırılmalı. O yüzden bazı şeyleri tekrar tekrar anlatmalı. 33 kişilik uzman jüri İstanbul’da 208 oyun izledi, 11 kategoride 2806 adayı değerlendirdi. Ne Afife ‘hatır ödülleri’dir ne de jürisi güzel ilişkiler kurma yeridir. Son günlerde şahıslarına yönelik kırıcı laflara karşı elbette ki jüri üyelerinin de verecek yanıtları var, ama konuşmadılar.”
Her yıldız için bir gül
Bu konuşmanın ardından bir yıl içinde aramızdan ayrılan 28 tiyatrocu anıldı. Her bir oyuncu için sahneye bir gül bırakılması anlamlıydı.
Ardından Abay’ın, “Bir de yok yere gidenler oldu. Adları Abdullah’tı, Ethem’di, Ali İsmail’di, Berkin’di” sözlerini salondakilerin çoğu ayakta alkışladı.
Tardu Flordun bombası
Geceye asıl damgasını vuransa “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülüne layık görülen Tardu Flordun’un şu sözleri oldu:
“Şaibe durumları var ya ‘Afife’yle ilgili… Biliyorsunuz ben antipatik birisiyim. Bu yılki jüride, oynadıkları ya da iş yaptıkları tiyatroları aday gösterenler var. O yüzden ‘Benim tiyatroma niye gelmediniz?’ diyenler var. Tamam da abi bu seneki oyunun olmamış. Her sene harikasın mı diyeceğiz? Jüri oluşmasına dikkat edelim. Bizim tiyatrodan jüride kimse yok, ama aday gösterilen bazı tiyatrolardan var. Bu yüzden bu güzel ödülün kirlendiğini düşünüyorum. Jüriyi de düşünmeye davet ediyorum.”
Flordun’un salonda buz gibi bir hava estiren bu konuşmasının ardından sunucu Abay’ın, “Şaibe var jüride, ama tape yok” demesi ilginçti.
“En iyi” seçilen bir oyuncu bile, “Jüri taraftı, çünkü aralarında aday gösterilen tiyatrolarda çalışanlar vardı” diyorsa, Yapı Kredi yöneticileri savunmayı bırakıp, 19’uncu Afife Ödülleri için her tiyatroya eşit mesafede ve objektif yepyeni bir jüri oluşturmalı.
GÜNÜN SÖZÜ
“Hayat düşünenler için komedi, hissedenler için facia.” (Albert Einstein)