MİLLİYET TELEVİZYON – 26 Mayıs 2012 Cumartesi ALİCE
Türkiye’de ilk defa böyle bir araştırma yapıldı.
Thinkneuro’nun “Beyin EEG”si tekniğini kullanarak televizyon izleyicileri arasında MediaCat için yaptığı araştırma ilginç sonuçlar çıkardı ortaya.
Nasıl mı?
Araştırmayı yapan şirket 32 gönüllü seçti ve onlara göz merceğinin televizyonda odaklandığı noktayı işaretleyip dijital olarak kaydeden birergözlük verdi.
32 denek, sevdikleri dizileri “Beyin EEG”si denilen bu elektronik gözlüklerle izledi.
Araştırmanın amacı, insanların bir dizi izlerken karakterlerin hareketlerine verdikleri tepkiyi görmekti.
Araştırmanın bir amacı daha vardı, o da ürün yerleştirmesi yapılan dizilerde seyircinin bunlara karşı ilgi duyup – duymadığını ölçmekti.
Yapılan ilk deney sonunda ilginç sonuçlar çıktı ortaya.
Türkiye’de ilk kez yapılan bu araştırmanın “sonuç raporu”ndan aldığım çarpıcı bölümleri okuyunca, eminim siz de çok şaşıracaksınız.
Ürün yerleştirmede paralar boşa gidiyor
Ürün yerleştirme amaçlı yapılan dizilerde gösterilen markalar eğer konu ile ilgili değillerse izleyiciler tarafından kodlanmıyor. İzleyiciler bu görüntülere bakıyor ama görmüyor. Dolayısıyla bu amaçla yapılan harcamalar hedefine ulaşmıyor. Markanın senaryo içinde yer alması daha etkili oluyor.
İzleyici şiddetten kaçıyor
Silah, bıçak ve herhangi bir saldırının olduğu izleyicilerde korku algısı yaratan sahnelerde duygusal ilgi artıyor. Ancak etki gerçekleştiğinde yani yumruk ya da kılıç indiğinde, silah patladığında bu duygusal ilgi dip yapıyor.
“Kuzey Güney” dizisinde “Güney”, her sahnede “Kuzey”den daha çok ilgi çekiyor. Hatta “Kuzey”in “Güney”e yumruk attığı sahnede, duygusal ilgi eğrisinde sert ve ani bir düşüş yaşanıyor.
“Muhteşem”den ilginç veriler
“Muhteşem Yüzyıl”da “Hürrem”in göründüğü sahnelerde dikkat artmasına rağmen duygusal ilgi ya yatay seyrediyor ya da düşüyor. Buna karşın “Şehzade Mustafa” ve “Kanuni”nin olduğu sahnelerde duygusal ilgi daha yükseliyor.
REKLAM?ARASI DiZi iZLEDiNiZ!
Bazı senarist, dizi emekçisi ve oyuncu arkadaşlar kızacak bana, ama gerçekler de ortada…
Defalarca yazdım ve hâlâ da aynı görüşteyim. Televizyon, reklam ve dizi sektörünün büyük oyuncuları değişmedikçe ya da bu konuya özgü bir kanun çıkmadıkça “Yerli Dizi Yersiz Uzun” eylemi kolay kolay sonuç alamaz bu ülkede.
Çünkü televizyon ve dizi sektöründe düzen böyle oluştu…
“Su akar, yolunu bulur” derler ya, aynen öyle oldu.
Eskiden en fazla 60 dakika olan dizi sürelerinin 90, hatta 120 dakikaya çıkmasının sebepleri belli.
Kanalları yönetenler radikal bir karar almadığı sürece de böyle devam edecek bu.
29 Nisan – 19 Mayıs tarihleri arasında 10 kanalda yayınlanan dizilerin aldıkları reklamların sürelerine baktım.
Prime time’da yayınlanan dizilerden kaçı 30 ile 47 dakika arasında reklam yayınladı biliyor musunuz?
21’i…
Yanlış okumadınız, tam 21 dizi, dizi sürelerinin indirilmesi istenen süre kadar reklam alıp, yayınladığı sürece değişir mi bu?
YUSUF?GÜNEY’Lİ “SEZON?FİNALİ”!
Televizyonlar için “yaz ekranı” yaklaştı. Artık hangi kanalın hangi dizisinin ne zaman “sezon finali” yapıp “yaz tatili”ne çıkacağı yavaş yavaş belli olmaya başladı.
Haziran ayının ilk haftasından itibaren peş peşe “sezon finali” yapıp tatile çıkacak dizilerden bir kısmı senaryolarını yazdı, bir kısmı da bir adım öteye gidip, çekimlerini bile yaptı.
Örneğin TRT 1’in bol ödüllü gençli dizi “Elde Var Hayat – Sınav”…
Haziran’ın ilk haftasında “sezon finali” yapıp tatile çıkacak dizinin bu bölümünün çekimleri yapıldı.
Hakan Haksun’un yazdığı, Cem Tabak’ın yönettiği, Emre Altuğ, Rojda Demirer, Ahmet Kural, Kerem Kupacı ve Yeşim Ceren Bozoğlu gibi oyuncuların rol aldığı dizinin 2 Haziran’da ekrana gelecek “sezon finali”nde müzik dünyasının genç bir yıldızı da geçti kameraların karşısına…
“Elde Var Hayat – Sınav”ın senaryosuna göre öğrencilerden bir kısmı bu yıl mezun olacak okuldan.
Her öğrenci için mezuniyet, sevinç ve eğlence demek,
“Elde Var Hayat – Sınav”daki oyuncular da, senaryosu uyarınca okulda bir mezuniyet eğlencesi düzenledi.
Rol gereği de olsa okuldaki mezuniyet eğlencesinde sahne alan genç şarkıcı Yusuf Güney, “Elde Var Hayat- Sınav”ın öğrencilerini söylediği şarkılarla eğlendirdi.
TRT’nin Westernleri!
Ankara’dan Haluk Yılmaz adlı okurumuz şöyle bir e-posta yolladı:
“Sayın Eyüboğlu. Öncelikle çalışmalarınıza ve bizlere katkılarınıza teşekkür eder, kolaylıklar dilerim.
Benim sizden ricam, TRT 1’de Pazar günleri yayınlanmakta olan Western sinema kuşağı ile konuya değinmenizdir.
Her hafta Sayın Eyüboğlu’na yazıp artık bu konuya değinmesini rica edeceğim diyorum, ama hele bu haftaki filme de bir bakayım diyerek erteliyorum. Bu kez ötelemeyeceğim artık.
Lütfen bu konuyu gündeme getirin de TRT, söz konusu kuşakta ısrarla aynı filmleri tekrar tekrar yayınlamaktan vazgeçsin.”
Bildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de TRT 1’in Pazar sabahı yayınladığı kovboy filmlerinin tiryakisi…
Bir söyleşisinde öyle demişti…
TRT yöneticilerinin, izleyici ve gazeteci isteklerini bir yana bıraktım, hiç değilse Cumhurbaşkanı’nın hatırı için bu kuşakta yayınladıkları filmleri bir gözden geçireceklerini sanıyorum.
Gerçi “kovboy filmi” dediğin şey de “antika silah” gibi…
Yenisi kolay kolay çekilmiyor ki!
Eskiler de gösterile gösterile iyice eskidi!