MİLLİYET CADDE – 4 MART 2014 SALI – ALİCE
Acun Ilıcalı’nın hazırlayıp sunduğu ‘Survivor 2014’ün ilk bölümü pazar akşamı Star TV’de yayınlandı.
“Aralarında eski yarışmalardaki gibi ünlü yok. Bu yarışmayla ünlü olacaklar” diye eleştirilen ‘Survivor’ın ‘Ünlüler’ ekibinin evlerinden ve sevdiklerinden ayrılışlarından tıpkı ‘Gönüllüler’ gibi özel uçaklarla Dominik Cumhuriyeti’ndeki adalara gidiş görüntüleri güzeldi.
‘Ünlüler’ takımından Merve Aydın, Duygu Bal, Eda Özerkan, Serenay Aktaş ve Gökhan Keser; anne, baba, kardeş, büyükanne, hala, teyze gibi kalabalık ailelerle, İsmail Baki Tuncer ve Tolga Karel’in sadece eş ve çocuklardan oluşan ‘çekirdek aile’yle vedalaşırken, sadece eski futbolcu Ahmet Dursun’u ‘erkekler korosu’nun yolcu etmesi ilginçti.
AĞLAYARAK GİTTİ
Aileleriyle vedalaşırken ağlayan tek ünlü Serenay Aktaş oldu.
Aktaş, “22 yaşındayım, ama hâlâ annemin kuzusu, babamın prensesiyim” derken bile gözyaşı döktü.
Acun Ilıcalı, adada ilk kez karşı karşıya gelen ‘Ünlüler’ ve ‘Gönüllüler’i tanıtırken, ‘Survivor 2014’ün yıldızı Müge Uzel’ başlığıyla cumartesi günü Milliyet TV’deki Alice’de manşet yaptığım yarışmacıya, “Gönüllüler takımındasın, ama sen daha yarışma başlamadan ünlü oldun” dedi.
‘Survivor 2014’te eskilere oranla şöyle bir değişiklik oldu.İki takıma da başlarını sokabilecekleri ev verildi.‘Ünlüler’le ‘Gönüllüler’ arasındaki ilk yarışmanın ödülü ‘ateş’ti.
Acun Ilıcalı, yarışmayı kaybeden takımın iki gün ateşsiz kalacağını söyledi.
ARADA TAKVİYE VAR!
10 kişiden oluşan ‘Gönüllüler’ takımı ki aralarında adada nasıl ateş yakılacağını araştırıp, bulduğu dört formülü de ezberleyen bir yarışmacı olmasına rağmen henüz kendi imkanlarıyla ateş yakmayı başaramadı.
Yarışmanın başında Acun Ilıcalı, iki takıma da açlıktan ölmemeleri için belli dönemlerde yiyecek takviyesi yapılacağını söyledi.
Doğada yiyecek bulamadıklarında hepten aç kalmayacaklar yani…
Evleri, üstlerine örtünecek kıyafetleri, az da olsa yiyecekleri var, böyle ‘Survivor’a can kurban!
BİR DİYETİSYENİN HAMİLELİK GÜNLÜĞÜ
Henüz kitap yazmışlığım yok ama kitap yazılmasına vesile olmuşluğum var artık.
Yeğenim Fatih Şafak’ın Fulya Acıbadem’de çalışan diyetisyen eşi Müge Özyurt Şafak, hamile olduğunu müjdelediği gün, şöyle bir tavsiyede bulundum ona:
“Hamilelik sürecinde günlük tut. Nasıl beslendin, ne kadar kilo aldın, doğumdan sonra o kiloları nasıl verdiğinin kitabını yaz.”
Tavsiyeme kulak verdi ve ‘Bir Diyetisyenin Hamilelik Günlüğü’ kitabı ortaya çıktı.
Alfa Yayıncılık’tan çıkan bu kitap; aslında Müge’nin hamilelik günlüğünden çok, Selin Şafak’ın dünyaya geliş öyküsü…
Dünyada kaç şanslı insan vardır acaba bizim ‘Selin Hanım’ gibi doğuştan günlüğü kitap olan?
BİR FİLM HAYATINI BÖYLE DEĞİŞTİRDİ
86’ncı Oscar töreninden aklımda iz bırakan tek şey ‘Captian Phillips’ filmindeki ‘Abduwali Muse’ rolüyle ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ kategorisinde aday gösterilen Barkhad Abdi’ye yöneltilen soruydu.
1985 yılında Somali’nin başkenti Mogadişu’da doğan, 7 yaşındayken ailesi Somali’deki iç savaştan kaçarak Yemen’e yerleşen, 1999’da o 14 yaşındayken ailesi Minneapolis’e göç eden, ‘Captian Phillips’ filmine başladığında hâlâ limuzin şoförlüğü yapan Abdi’ye yöneltilen soru şuydu:
“Limuzin şoförüydünüz, şimdi Oscar Ödül Töreni’ne başkasının kullandığı bir limuzinin arka koltuğunda geldiniz. Bu nasıl bir duygu?”
‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülünü Abdi değil; bu cuma Türkiye’de de vizyona girecek ‘Sınırsızlar Kulübü’ filmindeki rolüyle Jared Leto aldı, ama oyuncu olmadığı halde oynadığı ilk rolle Oscar’a aday gösterilmek bile büyük onur.
2013’te limuzin şoförü olan birinin, 2014’teki Oscar Töreni’ne limuzinin arka koltuğunda gelmesi ve bir yılda dünyanın tanıdığı bir isim olması, şov dünyasının gücü ve büyüsüdür.
GÜNÜN SÖZÜ
“Önümüz toprak, sonumuz toprak; mühim olan arada çamurlaşmamak.”
