MİLLİYET – 9 OCAK 2014 ÇARŞAMBA

Alice farkıyla bir sürpriz transfer haberi daha… Selçuk Yöntem’in sunduğu StarTV’nin sevilen yarışma programı Show TV’ye geçti.
Star TV’de hafta içi 28 dakika olarak ekrana gelen yarışma yeni kanalında ana haber sonrasında yayınlanacak ve süresi 35, 40 dakika olacak.
“Büyük Risk”in Show TV’deki ilk yayını 20 Ocak’ta…

IoD8Uk7

BEDAVA KIYAFET İÇİN SOYUNMAK

Dünyada 380 mağazası olan İspanyon Desigual adlı giyim firmasının yaptığı promosyon son günlerde bir hayli yer buluyor kendine dünya medyasında…
Çünkü olay ilginç, ortaya çıkan görüntü renkli!
Firmanın, “Dışarıda soyun, içeride istediğini giy bedava” kampanyasına yapıldığı her ülkede ilgi büyük.
Bu soğukta bazen dakikalarca, bazen saatlerce soyunmuş vaziyette kuyrukta bekleyen ilk 100 kişi mağaza açılır açılmaz içeri dalıyor. Beğendikleri kıyafetleri giyip, para ödemeden çıkıyor. Firme bazı ülkelerde ise soyunanlara yüzde 50 tenzilat uyguluyor.
Taş çatlasın birkaç yüz euro’dur, kışın soğuğunda sokakta iç çamaşırıyla bekleme karşılığında her insanın mağazadan alıp götürdüğü kıyafetlerin toplamı…
Nereden mi biliyorum?
Firmanın internet sitesine girdim ve kıyafetlerinin fiyatlarına baktım da oradan biliyorum.
Bu olayı yazı konusu yapmamın sebeplerine gelince:
Birincisi, şimdiye kadar hiçbir ülkede, birkaç yüz euro’luk kıyafet için sokaklarda soyunup, iç çamaşırıyla bekleyen insanlara bir Allah kulunun çıkıp, “Bu ne rezilliktir?” şeklinde bir tepki gösterdiğine dair tek satır kumadım.
İkincisi, kuyrukta beklerken ya da alışveriş yaparken habire fotoğrafları çekilip, yayınlananlardan hiçbirinin basın mensuplarına, “Ne çekiyorsun kardeşim? Bu benim özelim” diyerek saldırdığına ilişkin bir habere de rastlamadım.
Üçüncüsü, Türkiye henüz Desigual’ın mağaza açtığı ülkeler arasında değil, ama eli kulağında.
Eyüp Göktürk’teki Desigual Türkiye yetkilisinin verdiği bilgi o yönde…
Desigual, Türkiye’deki ilk mağazasının açılışında böyle bir kampanyaya cesaret edebilir miydi acaba?
Varsayalım ki onlar cesaret etti, peki Türkler de Avrupalıların yaptığı gibi birkaç yüz liralık kıyafeti bedava almak için kışın ortasında sokakta soyunup, iç çamaşırlarıyla girerler miydi mağazanın önünde kuyruğa?

HINCA ABİ, YAPMA BUNU! 

Hıncal Abi (Uluç), yine yaptı yapacağını.. Sağ olsun yine köşesine konuk etti beni…
Bu kez konu, Milliyet TV’deki Dilara Gönder yazımdı.
Hıncal Abi’nin Milliyet TV için, “Şirin bir TV dergisi” diye yazması mutlu etti beni.
Hıncal Abi’nin Milliyet TV’yi vaktiyle Doğan Şener’le yaptıkları Tele Magazin’e benzetmesi de benim için ayrı bir gurur vesilesi…
Sağol, varol Hıncal Abi, ama yine Eyüpoğlu yaptın soyadımı.
Dilara Gönder konusuna gelince:
O yazıda da vurguladım Dilara Gönder de kendi açısından haklı diye…
Amacım gazeteciyle haber kaynağı direkt temas kurmayıp, araya “söyleşi yapmayı boyacı küpü” sananlar girince böyle iş kazalarının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekmekti.

BUNDAN BÖYLE KÜRK GİYENİ GÖRDÜĞÜMDE…

En büyük kürk ihracatçısı Çin’den dünya medyasına yansıyan kedi vahşetini izledim, insanlığımdan utandım…
Çin’deki kürk fabrikaları yapıyor bunu…
Çiftliklerde yılda 2 milyon civarında kedi üretimi yapıyor, zavallı hayvanların derileri kürk için ideal hale geldiğinde de, hepsini katlediyorlar.
Hem de özel bir yöntem ve işkenceyle iç kanama geçirip, tüm kanını ağzından çıkacak şekilde can çekiştirterek.
İlaçla uyutup öldürdükten sonra değil de bu yöntemle kedileri katletmelerinin gerekçesi, derilerinin bu haliyle daha değerli olması…
Değeriniz batsın e mi?
Bundan böyle kürk giyeni görürsem, Çin’deki bu kedi katliamını hatırlayacağım ve o kürk sevdalısına “hayvan katliamının sponsoru” gözüyle bakacağım.

GÜNÜN SÖZÜ
“Umut, korkudan güçlü tek duygudur.”