blank

Müzisyen Cem Adrian’ın tüm izlenme gelirini sonsuza dek Umuttan Çocuklar Derneği’ne bağışladığı klibini merak edip izledim. 15 dakikalık ‘Hayat’ klibinde yedi kişinin neler anlattıklarına geçmeden önce şarkıcının ilginç çalışması için neler yazdığına bakalım:

blank“Hayatımda yaptığım en zor ama en değerli şeylerden biri oldu bu video. Yıllardır hem ülkemizin ortak hafızasında yer alan hem de kişisel hayatlardaki derin hikâyelere eşlik etti şarkılarım. Videolarla, görsellerle birlikte yayınlandı. Tarihe öyle mühürlendi birçok şey… Bu hislere eşlik eden şarkılarım daha da kıymet buldu bende de. Anladım ki insanlar aslında ‘herkes bilsin’ istiyor. Bu insani bir refleks… Benim de şarkı söylememin, yazmamın temel sebebi bu. Herkes bilsin istiyorum.

Bu kez ben fonda olmak ve paylaşmak istedim.

Estetik tüm kaygılardan uzak; hiçbir çekimi, konuşmayı asla tekrar etmeyerek, yönlendirmeyerek sadece sorduk ve dinledik. Anlattılar… Kaydettik.

Bu video için bana kapılarını, kalplerini açan; ne yapmak istediğim konusunda şüphe duymadan güvenen ve konuşan değerli insanlara teşekkür ederim. Bir yıldız kayması gibi sihirli ve ölümlüdür hayat.”blank

En mutlu ve mutsuz anlar

Cem Adrian’ın ‘Hayat’ şarkısı eşliğinde yedi kişi ‘hayatlarının en mutlu ve en mutsuz anlarını’ anlattı. İnsanların yaşadıkları büyük acıları dinleyip, etkilenmemek elde değil. İşte Uğurcan Uruk’un çektiği videoda yer alanlar ve söyledikleri:

Matta Ahmet Minguzzi’nin 47 yaşındaki annesi Yasemin Minguzzi: En mutlu an hamile olduğumu öğrendiğim zamandı. O dokuz ay hayatımın en güzel süreciydi. Sonra onu kucağıma aldığım gün ve onunla yaşadığım sevgi dolu 14 yıl… En kötü an, Ahmet’in bıçaklandığını öğrendiğim zamandı. Dünya başıma yıkıldı… İnanamadım. Onu görmeye gittiğimde komaya girmişti. O görüntü çok kötüydü. Hayat şimdi bana çok boş geliyor.

Ali İsmail Korkmaz’ın 59 yaşındaki annesi Emel Korkmaz: Dört çocuğumuz vardı, çok mutlu bir aileydik. Ali’den sonra mutlu olamadık. 12 yıldır onun hasretiyle yanıp tutuşuyorum. Sekiz torunum var. Beni ayakta tutan şey onlar ve geride kalan oğullarım. Rabbim hiçbir anneye evlat acısını yaşatmasın.

9 yaşındaki Derin Çetinkaya: En mutsuz anımı hastalığımı öğrendiğimde yaşadım… Üzüldüm… Sonra korktum… Endişelendim, kaygılandım…

84 yaşındaki Yıldız Tüzün: İki torunumu kucağıma aldığımda hayatımın en mutlu anıydı. En mutsuz anım ise 49 yıllık eşimi kaybettiğim zamandı.

54 yaşındaki Alper Türedi: En mutlu olduğum an, kızımı kucağıma aldığım gün diyebilirim. Çünkü çok bekledim ben onu… Lösemi teşhisi konulduktan 35 gün sonra kaybettiğim kızımın mezarına ilk toprak atıldığında hayatımın en mutsuz anıdır.

Hataylı 35 yaşındaki depremzede Çağrı Ünsal: En mutsuz an, 6 Şubat depreminde annemi ve babamı kaybetmemdi. 2.5 yıl geçti, hâlâ yastayım.

Geçirdiği kazadan sonra tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Alparslan Kaçar: Dokuz yıl önce geçirdiğim kazadan sonra hastanede bilincimin yerine geldiği zaman en mutsuz anımdır. Hiçbir yerim tutmuyordu. Gerçekten bundan sonra böyle mi olacak dediğim bir andır o.

GÜNÜN SÖZÜ: “Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.” (Erich Fromm)

blank