MİLLİYET CADDE – 24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA – ALİCE
Müjdat Gezen, ‘Naftalin Bozulmuşsa’ adlı kitabında sadece hakkında açılan davaların tutanaklarına yer vermemiş, kendi kendiyle söyleşi yaparak olaylara açıklık getirmiş. Birkaç isim ve olay hakkında görüşlerini de yazan Gezen, Cem Yılmaz’a da dalıyor ama ne dalış!
Buenos Aires’ten dönüş yolunda Müjdat Gezen’in geçen ay çıkan ‘Naftalin Bozulmuşsa’ adlı kitabını okudum uçakta.
Gezen, ‘Nehir Söyleşiler’e gönderme yapmak için tarzının adını ‘Dere Söyleşileri’ koyduğuna göre anlayın farkını.
Gezen’in “Ben” olarak sorduğu “Kendim” diye yanıtladığı ilginç bir kitap bu.
Aslında, düşünceleri yüzünden yargılanan bir sanatçının, bu süreçte yaşadığı ‘Aziz Nesin’lik olaylar’ı tarihe not düşme çabası da diyebiliriz buna.
Gezen, kitapta sadece hakkında açılan davaların tutanaklarına yer vermedi, ‘Naftalin Bozulmuşsa’da, kendi kendiyle söyleşi yaparak da olaylara açıklık getirdi. Gezen, kitabı daha renkli hale getirmek için de, birkaç isim ve olay hakkındaki görüşlerini de serpiştirdi bozulmuş naftalinin arasına.
Komedyen değil ‘komik’! 
Sayfa 141’de ‘Genç Komikler’ başlığı altında bakın neler sormuş, neler söylemiş Gezen:
Ben: Ne düşünüyorsun bu genç komikler hakkında?
Kendim: Hiçbir şey düşünmüyorum. Herkesin dünyaya bakışı var. Bunlar sistemin yarattığı marjinal gençler. Toplumsal sorunlarla ilgilenmemek fikri bunlara, ilk 12 Eylül’le aşılandı. Onlar bu sistemle büyüdüler. Artık bu çocuklardan bir şey beklenemez. Komikler, o kadar. Toplumsal bir meselede fikirleri bile olduğunu sanmıyorum. Bizim kuşak başka türlü yetişti. Çok kitap okumak, sorgulamak ve tartışmak temel meselemizdi.
B: Beğenmiyor musunuz bu gençleri?
K: Tam tersi beğeniyorum. Ben de öyle olmak isterdim. Ne suya, ne sabuna. Başın hiç derde girmez. Ne güzel. Pespembe tatlı bir hayat. Para da kazandırır.
“Yarın ‘Kim bu?’ demesinler”
Kitabın 169’uncu sayfasında Gezen, bir vesileyle tekrar Cem Yılmaz’a dalıyor, ama ne dalış?
İşte noktasına, virgülüne dokunmadan o bölüm:
“B: Mizahın en kuvvetli araçlarından biri abartmak. Öyle değil mi?
K: Yapmayan, yapamayan mizahçı değildir.
B: Genç ve yetenekli komedyen Cem Yılmaz (Böyle diyorum ki ileriki yıllarda kazara bu kitabı okuyanlar, ‘Kim bu?’ demesinler) bir gösterisinde yaşlı bir seyirciye takıyor kafayı. Kadın o kadar yaşlı ki. Cem Yılmaz, ‘Aslında teyze buradaydı, bu binayı onun üzerine yaptılar’ diyor. Kadın o kadar eski yani. Hatırladın mı?
K: Çok iyi yapıyor o işi Cem.”
Şu ‘aç parantez’, ‘kapa parantez’ bölümü olmasa Gezen, Cem Yılmaz hakkında iyi şeyler söyledi aslında. Ama o parantezin içi yok mu? Müjdat Gezen, IMF gibi; verdiğini fazlasıyla geri aldı.
TAKIM ÇALIŞTIRMIYOR AMA FUTBOLCU ARIYOR
Arjantin gibi futbolla yatıp, tangoyla kalkanların ülkesinden dönülür de, futbola dair haber getirilmez mi?
‘Fear Factor’ün setinde sohbet ettiğimiz Asuman Krause söyledi:
“Ertuğrul Sağlam da burada. Futbolcu bakmaya geldi.”
Bildiğim kadarıyla Bursaspor’dan ayrıldıktan sonra çalıştırdığı bir takım yok Ertuğrul Sağlam’ın.
Yani boşta.
Çalıştıracağı bir takım olmayan teknik direktör, Güney Amerika’ya niye gider futbolcu bakmaya?
Demek ki, prensip anlaşması yapılan bir takım var ortada.
Dün şöyle bir haber vardı Hürriyet’te:
“Kulislerde daha şimdiden, Bursaspor’daki görevinden ayrıldıktan sonra hiçbir takımı çalıştırmayan Ertuğrul Sağlam’ın yeşil sahalara Kasımpaşa Teknik Direktörü olarak geri geleceği konuşulmaya başlandı.”
NOBRE iLE TRANSFER SOHBETi
Arjantin’den Türkiye’ye doğrudan uçuş yok. Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde ikmal yapıyor uçaklar. Bizi Buenos Aires’ten İstanbul’a getiren THY’nin Beylerbeyi uçağına Mert Nobre de binmiş Sao Paulo’dan.
Asıl adı Marcio Ferreira Perreira Nobre olan, Türk vatandaşlığına geçince Mert Nobre ismini kullanan futbolcuyu uçakta değil, İstanbul’da bagaj beklerken gördüm.
Sanıyorum yanındaki de eşi Priscila’ydı.
Süper Toto Süper Lig’den düşmesi kesinleşen Mersin İdmanyurdu’ndan ayrılıp ayrılmayacağını sorduğum Nobre’ye, “Sezon sonu Mersin’le sözleşmem bitiyor” dedi. Futbola Türkiye’de mi devam edeceksin diye sorduğumdaysa Nobre şunları söyledi:
“Takımlardan teklifler var, görüşüyoruz. Bakalım.”
GÜNÜN SÖZÜ
Evleri ‘dikdörtgen’ veya ‘kare’ şeklinde yapıp, sonra ‘daire’ diye satanlar, bizimle dalga geçiyor olmalı!
