20 Nisan 2024 Cumartesi – Milliyet – Alice
35 yıl önce altı aylıkken devlet korumasına verildi, altı yaşında Emine-Özdener Nebioğlu çiftince evlat edinildiler. Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan evlatlık aldıkları ikiz kızları kendi çocukları gibi özenerek büyüten öğretmen çift, zamanla onlara gerçeği açıkladı.
İkizine oranla daha bir meraklı olan Duygu Nebioğlu, bu bilgiden sonra gerçek ailesini araştırmaya başladı. 21 yaşında biyolojik babalarının Metin Akpınar olduğunu öğrendi.
1988 doğumlu Duygu Nebioğlu, üniversitede bir tanıdık aracılığıyla Akpınar’la temas kurdu. Nebioğlu’nun Akpınar’a öz kızı olduğunu söylemesi hayli zaman aldı.
Akpınar’ın 1961’den bu yana Göksel Özdoğdu ile süren evliliği, kariyeri ve toplum gözündeki yeri; Duygu Nebioğlu ve Sevgi Nebioğlu Katkıcı’yı evlat olarak bağrına basmasını engelledi! Akpınar, ufak tefek maddi yardımlar yaptığı ikiz kızlarını nüfusuna almadı. Hâl böyle olunca ikizler Metin Akpınar’a babalık davası açtı. Duygu Nebioğlu, geçen yıl sonuçlanan davasını kazandı, ikizi Sevgi Nebioğlu Katkıcı’nın davası henüz sonuçlanmadı.
Akpınar’ın mahkeme kararından sonra kamuoyuna yaptığı açıklamadaki bazı sözlere içerlenen Duygu Nebioğlu, bu kez öz babası Akpınar’a karşı bir milyon lira maddi, 10 milyon lira da manevi tazminat davası açtı. Akpınar’ın mahkemeye sunduğu 38 sayfalık itirazda Nebioğlu’nun muhtarlıktan aldığı fakirlik belgesini iptal ettirmek istemesi, kendisi ve annesi hakkındaki incitici cümleler, genç bir kızı yıllar sonra bulduğu öz babasından soğuttu.
Annesi Suphiye Orancı’nın doğurduğu altı çocuktan ikisinin Almanya’daki evliliğinden, dördünün ise Türkiye’deki evlilik dışı ilişkilerinden olduğunu açıklayan Duygu Nebioğlu, “Bir ablam da ünlü bir gazetecinin kızı. O da dava açtı” dedi. Uğur Dündar, babalık davası açılanın kendisi olduğunu, yapılan DNA testinin negatif çıktığını duyurdu.
İnanılır gibi değil!
Almanya’daki annesi Suphiye Orancı’yı bulması için Müge Anlı’ya çıkan Nebioğlu’nun Akpınar hakkında söyledikleri şayet doğruysa Orhan Baba’nın (Gencebay) dediği gibi ‘Batsın Bu Dünya’.
Nebioğlu, doğum gününü kutlamak için kendisini Marmaris’e davet eden Akpınar’ın eğlence dönüşü yaptığını şöyle anlattı:
“Metin Akpınar’ın biyolojik babam olup, olmadığına dair üç DNA testi yapıldı. İlkini babam gizlice yaptırdı. Doğum günü kutlamasından otele dönerken otomobilde başımı yasladığım babam, DNA testi için gizlice saçlarımdan birkaç tel kopardı. Ne yaptığını anladığım halde, ‘Gözlüğün saçlarıma mı takıldı?’ diye sordum, ‘Yok, yok’ deyip, başımı okşadı. Kopardığı saçlarımı top yapıp, ağzına attı.”
Ne ‘anne’ ama!
Farklı insanlardan dört çocuk doğurup, hepsini bebekken terk eden, Almanya’da adını değiştirip, iki çocuk daha yapan bir kadının Müge Anlı’ya çıkacak cesareti ve yüzü var mı bilmiyorum… Suphiye Orancı, bile bile onca dram yaşattığı dört kızını ne diyerek ikna edebilir?
Şimdiden hakkında yazılanlara bakılırsa ekrana çıkması halinde ona dünyayı dar eder sosyal medya…
İbrahim Tatlıses’in ‘Yalan’ (1982), ‘Yorgun’ (1983), ‘Sarhoş’ (1986) ve ‘Aşıksın’ (1988) filmlerinde oynadığı ortaya çıkan Suphiye Orancı’yı Müge Anlı’nın izleyicisi Almanya’da buldu. Zilini çalana kapıyı açmayıp, megafonla konuşan Orancı, “Benim çocuklarım kimseyi ilgilendirmez” demiş iyi mi?
Dilara Gülatan’dan sonra diğer abla da başka bir ünlüye babalık davası açarsa hiç şaşırmam valla!
GÜNÜN SÖZÜ
“Konuşmayı severim, fakat herkesle değil.” (Nazım Hikmet)