MİLLİYET CADDE – 28 MAYIS 2013 SALI – ALİCE
Esra Erol’un programı insanları tanıştırıp evlendirme üzerine kurulu. Programa katıl, partnerini seç, evlenmeye karar ver ama bunu program ekibiyle ve seyircileriyle paylaşma! Olacak iş mi? Olur; çünkü burası Türkiye.
Esra Erol, canlı yayında şu sözlerle dile getirdi, iki yarışmacıya olan kızgınlığını ve sitemini: “Ebru ve Murat ayıp etti. Bu programda tanışıp, evlenmeye karar verdiler ama nikah masasına burada değil, dışarıda oturacaklar. İnsanlar istediklerini yapmakta özgürdür ama yaptıkları hiç etik değil. Neymiş? Kredi çekeceklermiş! Stüdyoda evlenirlerse kredi vermiyormuş banka. İlk defa duyuyorum bunu. Demek ki bundan sonra hukuki tedbirlerini alacağız bunun.”
Esra Erol, kızmakta ve sitem etmekte haklı.
Çünkü Murat Yurtseven’le Ebru Çat’ın katıldığı programın adı ne?
‘Esra Erol’da Evlen Benimle.’
‘Kim Milyoner Olmak İster?’in çekimlerinde tanışıp, evlilik kararı alsalar, Kenan Işık onlardan stüdyoda evlenmesini bekleyemez.
Ama Esra Erol’un programı insanları tanıştırıp evlendirme üzerine kurulu.
Programa katıl, partnerini seç, evlenmeye karar ver ama bunu program ekibiyle ve seyircileriyle paylaşma!
Olacak iş mi?
Olur; çünkü burası Türkiye.
Komisyon ödememek için emlakçıyı aradan çıkaranların cirit attığı bir ülkede, canlı yayında tanışıp, flört edenlerin dışarıda evlenmeleri bana hiç şaşırtıcı gelmedi.
‘Emlakçı’yı aradan çıkarmak gibi ‘sıradan bir şey’ bu!
iKi ERKEK=BiR EŞEKSE, BiR KADININ DEĞERi NE?
Kütahya Çavdarhisar’da Aizanoi Antik Kenti’ndeki dünyanın ilk ‘Borsa Binası’nı bize anlatan rehber şöyle bir laf etti:
“Bu duvarda o dönem neyin kaça satıldığı yazılı. İmparator Diocletian, 301 yılında enflasyonla mücadele için neyin kaç dinara satılması gerektiğini yazdırmış duvarlara.
Bir duvarcının, marangozun günlük azığıyla birlikte 50 dinara çalıştırıldığı dönemde kuvvetli bir erkek kölenin fiyatı 15 bin, bir eşeğin fiyatı 30 bin dinar. Biliyorum siz de, buraya gelen herkes gibi kadın kölelerin fiyatını merak ediyorsunuz. Üzgünüm, bununla ilgili yok öyle bir yazı, kayıt. Ya kadın kölelerin kaça satıldığına dair yazının olduğu taş blok kayıp veya o dönemde kadınlar paha biçilemeyecek kadar değerliydi ya da tam tersi!”
Bunun üzerine kadınlı-erkekli grubumuzda erkeklerin ve kadınların değerleri üzerine geyik muhabbeti başladı.
Kadınların mı, erkeklerin mi daha değerli olduğuna dair herkes kendince bir laf etti.
‘Kadın köle’ fiyatlarına dair bir kayıt olmadığına göre ne söylenirse söylensin, hikaye!
İki erkek kölenin ancak bir eşek ettiği gibi çıplak bir gerçek orta yerde dururken, varsayımlar üzerinden gerek var mı tartışmaya?
YİNE PEGASUS!
Pazar akşamı bizi 21.35’te Sabiha Gökçen’den götürecek Pegasus’un uçağı saat 21.00’de indi Kütahya Zafer Havalimanı’na.
10 dakika sonra da yolcu almaya başladı.
Normalde pek koku almam, ama ‘Derin’ adlı uçağın arka kapısından binerken derinden etkiledi beni içeriden yayılan koku.
32 D’ye oturduğumda gördüğüm tablo şuydu:
Yerlerde çöpler, koltuk ceplerinde pet şişeler.
Bir uçağın 10 dakikada yolcularını indirip, temizlik yaptırması mümkün mü?
Değil tabii.
Pegasus’ta ikram yapılmadığı, çok az yolcu yiyecek-içecek bir şeyler aldığı için Allah’tan fazla çöp birikmiyor uçakta!
Pegasus’un rötar yapıp, ceza ödememek için uyguladığı bu yöntem, havacılık kurallarına uygun mu, değil mi bilmiyorum ama ‘temiz bir iş’ olmadığını kesin. Bir havayolu şirketinin, taahhüt ettiği saatte alandan kalkması elbette ki güzel ama bu hizmeti verirken temizliği ihmal etmesi hoş değil.
ÖZCAN DENiZ’iN TWEET’i
Sabah telefonumu açar açmaz baktım Özcan Deniz’den ‘kişiye özel’ bir tweet.
Şöyle yazıyordu Deniz’in 05.50’de attığı tweet’te:
“Ali Abi selam. Warner Bros değil, Universal. Warner Bros, James Bond’un yapımcıları, yani rakip olan taraf ama yazın için teşekkür ederim”
Beni tanıyanlar bilir, her şeyi not ederim cep defterime.
Basın danışmanı Feride Fışkın, bu olayı anlattığında not alacak durumda değildim ama ilk fırsatta not defterimi verip, söylediklerini yazmasını istedim.
O yazdı, ben naklettim.
Yani Warner Bros’la Universal’ı karıştıran ben değilim, Feride!
GÜNÜN SÖZÜ
Gençlik ilkbahar gibidir, yaşlılık ise kışa benzer. Öyle bir kış ki, arkasından bahar gelmez. (Firdevsi)
