MİLLİYET CADDE – 12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA – ALİCE
Radikal gazetesinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşeceğini yazdığı ‘Gezi Heyeti’ndeki liste doğruysa, bu demektir ki, ciddi bir temsil sorunu var ortada… Bir de Gezi Parkı eylemcilerinin Twitter’da yazdıklarından oluşan listeye bakın, dağlar kadar fark var arada…
Mimar Korhan Gümüş, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Betül Tanbay, gazeteci Oral Çalışlar, işadamı Osman Kavala ve Hayko Bağdat… Elbette ki, her biri ayrı ayrı değerde insanlar… Madem ki ‘Gezi Parkı eylemleri’ 90 gençliğinin hareketi, bu isimlerden oluşan bir heyetin gençleri temsiliyeti zorunlu. Neden mi? Nedeni özetle şu: Eylemleri yapanlarla, onlar adına Ankara’da Başbakan’la görüşecekler arasında kuşak farkı olduğu açık ve net olarak ortada.
Yaş ortalaması 55
‘Gezi Parkı Heyeti’nin yaş ortalamasını merak edip, küçük çaplı bir araştırma yaptım, ortaya çıkan tablo şu:
Heyet için adı zikredilenler arasında en genci Hayko Bağdat’ın yaşı 37. Osman Kavala’nın yaşı 56. Korhan Gümüş, 59 yaşında.
Oral Çalışlar’ın yaşıysa 67. “Kadınlara yaş sorulmaz” derler, onun için Prof. Dr. Betül Tanbay’ın yaşını araştırmadım.
Tanbay hariç yaş ortalaması 55 olan bir heyetin ‘gençler’i temsil etmesi mümkün mü?
Kendimden biliyorum. 52 yaşındayım, oğlum ‘Gezi Parkı eylemcileri’ gibi 90 kuşağından, 21 yaşında. Bir annenin ya da babanın yarı yaşındaki çocuğu gibi düşünmesi mümkün mü? Nasıl ki benim oğlumu temsilen bir platforma katılıp, onun ne istediğini anlatmam zorsa, bu heyetinki de öyle… Ha, bu ‘Gezi Parkı Heyeti’, gençleri temsilen değil de gençler adına aracı olarak gidiyorsa Ankara’ya o başka!
Türkiye’yi günlerdir geren bu meseleyi Ankara’da Başbakan’la görüşecek ‘Gezi Parkı Heyeti’nde kimler olmalıydı peki?
Twitter’da takip edebildiğim kadarıyla insanların bu heyette olmasını istedikleri şunlar:
1. Çarşı
2. Ceyda Sungur (kırmızılı kadın)
3. Memet Ali Alabora
4. Okan Bayülgen
5. Sırrı Süreyya Önder
Günlerdir Gezi Parkı’nda yatan, günlerdir Gezi Parkı’ndan başka gündemi olmayan insanların “Bizi temsil etsinler” dedikleri isimlerden bir kısmı bu… Söyler misiniz Allah aşkına, Radikal’deki liste mi yoksa Gezi Parkı’ndaki gençlerden takviye edilecek bu liste mi daha iyi temsil eder, Gezi Parkı eylemcilerini?
TELEViZYONLAR GÖREViNi YAPTI PROVOKATÖRLERE GÜN DOĞMADI
Polis günler sonra Taksim’e girdi. Pazartesi günü Taksim’deydim, polisin Taksim’i geri aldığındaysa evimde. Bu kez olan biteni sadece Twitter’dan değil, televizyonların canlı yayınlarından izledim. Gezi Parkı eylemleri başladığında duruma kayıtsız kalarak sınıfta kalan televizyonlar, bu kez ‘derin uyku’da yakalanmadı polisin Taksim’i ele geçirme operasyonuna… Polis, çevre duyarlılığıyla Gezi Parkı’nda toplananlarla Taksim’i marjinal örgütlerin ‘kurtarılmış adacıkları’ haline getirenleri birbirinden ayırınca ve birçok TV kanalı olan biteni naklen yayınlayınca, gündemi ‘söylentiler’ değil, ‘gerçekler’ belirledi.
Her şey milyonların gözü önünde olup bittiği için sosyal medyada bazıları, olmayanı olmuş gibi gösterip, insanları provoke edemedi. Demek ki neymiş? ‘İktidar kızar’ ya da ‘İnsanlar galeyana gelir’ endişesiyle olan biteni görmezden gelip meydanı, sosyal medya provokatörlerine bırakmak değil, gerçekleri olduğu gibi naklen yayınlamaktır doğru olan.
ANGELINA, ALMANYA’DA ‘GEN TESTi’Ni PATLATTI!
Annesini ve teyzesini kanserden kaybeden Angelina Jolie’nin yüzde 87 kanser riski olan iki memesini aldırmasından sonra hemcinslerine yaptığı çağrı neydi? “Kanser riski taşıyıp taşımadığınızı öğrenmek için mutlaka gen testi yaptırın.”
Jolie’nin yaptığı çağrı, Almanya’da gen testini patlattı. Okuduğum, ‘Almanya’da Jolie etkisi’ başlıklı haberde, ünlü oyuncunun çağrısından sonra Almanya’da gen testi yaptırmak isteyen kadınların sayısında 10 kat artış olduğuna dair ayrıntılar vardı. ABD’de 3 bin dolara malolan bu testin Almanya’da kaça yapıldığını bilmiyorum ama şunu biliyorum: Bilinçli toplum olmak böyle bir şey…
“Bilinçli toplum olmaktan çok, zenginlikle alakası var bunun” diyenler olabilir. Nitekim Angelina Jolie’nin ‘New York Times’taki makalesinin altındaki okur yorumlarında da, “Yok ki bizde o testi yaptıracak kadar para” tarzı eleştiriler vardı… Doğru; 3 bin dolar elbette ki iyi para, sağlıktan ve candan değerli değil ama.
GÜNÜN SÖZÜ
Bilirken susmak, bilmezken söylemek ne kadar çirkindir. (Eflatun)