MİLLİYET CADDE – 7 HAZİRAN 2013 CUMA – ALİCE
Gezi Parkı eylemlerinden kimin ne ders çıkardığını, hatta ders alıp almadığını bilemem, ama şunu biliyorum ki, bu süreç bana çok şey öğretti ya da hatırlattı.
Neler mi?
1- Sosyal medyanın dinamizmi, kitleleri etkileme gücü, yazılı ve görsel basının üzerine çıktı.
2- Her daim toplumun belli bir kesiminin, “Etliye, sütlüye karışmayan popüler kültürün yıldızları” diye eleştirdiği sanat, şov ve magazin dünyası, bu süreçte iyi sınav verdi.
3- Yıllarca küçük çıkarları uğruna toplumsal meselelerde ‘üç maymun’u oynayıp sıyıranlar, yine aynı taktiği uyguladı, ama bu kez olmadı. Toplum, onların adını, İvana Sert’in ‘Bizımla deyılsın’ grubuna yazdı.
4- Spor dünyası ve sosyete bu sınavdan çaktı.
5- ‘Ben yaptım oldu’ devri bitti, ‘Biz istersek olur’ dönemi başladı.
6- Devletin, kişilerin yaşam alanlarına müdahale eden değil, aksine hayat tarzlarına saygı duyan ve onu koruyan bir yapı olması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.
7- Kurt, dumanlı havayı sever; provokatörler de böyle ortamları… Çok uğraştılar, ama amaçlarına ulaşamadılar.
8- Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne, ‘Türk’ sözcüğünün Anayasa’dan, T.C.’nin devlet kurumlarından kaldırılamayacağına inancım daha da arttı.
BU FOTOĞRAFA EN İYİ BAŞLIĞI KİM ATTI?
The Sun’ın, “Korkak kedi, cesur fare” başlığıyla yayınladığı bu fotoğrafı paylaştım Twitter’da…
Baktım fotoğrafa ilgi bir hayli fazla. Bir adım daha attım ve “Siz olsanız nasıl bir başlık atardınız? Yazın, cuma günü köşemde paylaşayım” dedim. İşte o fotoğrafa Twittaşlardan gelen başlıklar:
Levent Genç @lgenc:
Simyacı.
Peykerhan @peykerhan:
#direnfare #sakınyapmakedi.
Çapulcu Ayyaş Prenses @yamukprenses:
Dayanışma.
Menis Alpay @Menisalpay:
Kedi: Mucrim gibi titrerim baktıkça istikbalime
Tuncay Yanık @tuncayyanik:
Bir farenin zaferi! Kendisine zarar gelmesin diye kediden koruma tutmuş kendine
Fecri Demirbaş @fecridemirbaş:
Güç önemli değil, önemli olan işgaldir
Sultan Gamzelim B.K. @sultan_gamzelim:
Ben istedim bir göz Allah verdi iki göz. Çok şükür
Serkan Öztürk @serkanozturk7:
Yaz diyeti yapan kediyi fare zor durumda bıraktı
Gülen Bilgin @bilgin_glen:
Hakkını alan fare orantılı bakan kedi
Handan Canlıkan @handancanlikan:
Cesaretin dayanılmaz hafifliği ya da cesurum, öyleyse varım
Zbyd @ZbydZbydcldg:
Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin
Sibel @sibele55:
Dağ fare doğurdu, kedi korktu
Mehtap @mehtap50142730:
Yemeğini güçsüzle paylaşan
Rahmi Dilligil @RahmiDilligil:
#direnen fare Gezi’den yemek bulmaya çıktı
Erdem Düzlüce @grafikerd:
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir! Çünkü kediler fareleri yemezler
umurabi @umurabi:
“Deveyi yardan uçuran, bir tutam ottur” der ve eklerdim: Salak fare
SKYLIFE’IN KAĞIT İSRAFI
Çoğu havayolu gibi Türk Hava Yolları’nın da koltuk ceplerine koyduğu ve her ay yenisini çıkardığı bir dergisi var.
Skylife adlı dergi, eskiden daha pahalı olan bir kağıda basılıyordu, anlaşılan THY kağıt işinde tasarrufa gitti. THY yönetimi derginin hem boyutunu küçülttü, hem de kağıt kalitesini düşürdü.
Tasarruf adına bunu yapan bir kurum, Skylife’ın her ay beşte birini gereksiz yere basıp kağıt ziyan etmesine ne demeli?
THY’nin Skylife’ı 210 sayfalık bir dergi…
Derginin 170’inci sayfasına kadar olan haberler, söyleşiler, bilgiler her ay değişiyor.
Ama 170’inci sayfadan itibaren bütün bilgiler her ay aynı.
Check In, turkisairlines.com, Miles Smiles, İkram, Güvenlik, THY Filo, Bagaj ve Uçuş bilgileri, Yolcu Hakları, THY uçuş noktaları ve ABD Göçmen Yönetmeliği gibi rutin bilgilerin yer aldığı 40 sayfa, her ayın Skylife’ında aynı…
O bölümü her ay Skylife’ın içinde basıp, kağıt ziyanına yol açmak yerine, tıpkı bulmaca sudoku eki gibi ayrı basıp,
bittikçe koltuk ceplerine koymak gelmiyor mu THY’de kimsenin aklına?
Ne gerek var her ayın dergisine bu rutin sayfaları basıp o kadar kağıdın ziyan olmasına?
THY, bu yönteme geçiş yapsa, yılda yüzde 20 civarında daha az kağıt kullanmış, bir o kadar da tasarruf yapmış olur dergi konusunda…
Hosteslerin kıyafetleri, rujlarıyla uğraşacaklarına bu tür işlere kafa yorsalar ya!
GÜNÜN SÖZÜ
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan yeni okyanuslar keşfedemez. (Andre Gide)