8 KASIM 2020 PAZAR – MİLLİYET – ALİCE
Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olduktan sonra ilginç icraatlarından biri medyaya karşı açtığı savaştı.
Kimi zaman bir televizyon kanalını, bazen bir gazeteyi hedef aldı.
Trump’ın o kuruluşların muhabirlerini de fırçaladığı oldu.
Çünkü ABD Başkanı’nın güvendiği yeni bir mecra vardı; sosyal medya.
ABD’yi bir ara adeta Twitter’dan idare eden, dünya liderlerine attığı tweet’lerle ayar veren Trump’a ne yaptı o çok güvendiği özgür medya?
Attığı tweet’leri takipçilerine direkt göstermemeye, “Bu bilgi güvenli olmayabilir” uyarısı koymaya başladı.
Donald Trump’ın sevilecek, “iyi” denecek hiçbir yanı yok ama sonuçta söz konusu kişi dünyanın süper gücü ABD’nin Başkanı.
Twitter, kısa bir süre önce Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov’un hesabını kapattı.
Hani Twitter “Çok özgür” bir sosyal medya platformuydu?
Bir tarafta “yalan/gerçek” ayrımı yapmadan işine gelen her tweet’e izin ver, öte tarafta işine gelmeyenlere sansür!
Demek ki neymiş?
Twitter öyle iddia edildiği gibi “çok özgür bir platform” değil.
Twitter’da özgürlük patronajın izin verdiği kadar!
ALEX MORGAN’IN DEMOKRASİ AYIBI
Kadın futbolunun yıldız ismi Alex Morgan, Donald Trump’ı desteklediği için annesini Twitter’dan uyardı:
“Bir daha tweet atarsan seni takipten çıkaracağım.”
Alex Morgan’ın bu nedenle sosyal medyada Trump karşıtlarının gözdesi olması, fanatizmin bireyleri insanlıktan nasıl çıkardığının en somut kanıtı.
Bu tweet Alex Morgan’ın sadece Trump’a duyduğu nefreti göstermedi, yıldız futbolcunun karşı fikirdeki annesi bile olsa ona, yani demokrasiye saygısının olmadığını da ortaya koydu.
Sırf bu nedenle Alex Morgan’a destek verenlerin de ondan bir farkı yok.
ARZU SABANCI’NIN GENÇLERE TAVSİYESİ
Yeşilay, 100’üncü yılında aylık yayın organının kapağını her ay bir ünlüye emanet etmeyi sürdürüyor. Yeşilay derginin bu ayki kapağını moda tasarımcısı Arzu Sabancı hazırladı. Derginin kapağını “Bağımsızlık her zaman moda” mottosuyla hazırlayan Sabancı’nın gençlere tavsiyeleri dikkatimi çekti, o yüzden de paylaşmak istedim:
“Gençlere hayattan keyif alabilmenin herhangi bir maddeye bağımlı olarak değil, çalışarak, üreterek, hobiler edinerek sağlanabileceğini hatırlatmak istiyorum. Özellikle akranlar arasında kabul görmek ve popüler olmak için, bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımına yönelim olabildiğini biliyoruz. Ancak hiçbir şey bağımsızlıktan daha değerli ve anlamlı değil. Hem modaya hem de bağımlılıklardan uzak bir yaşama gönül vermiş biri olarak bağımsızlığın her zaman moda olduğunu vurgulamak istiyorum. Gençler, trendleri takip etmek istiyorsanız, öncelikle bağımsızlık modasını takip edin.”
YALANINIZ BATSIN!
Burcu Esmersoy’un geçen yıl Tarabya’da tuttuğu villanın 30 bin lira olan kirasının ev sahibi tarafından 50 bin liraya çıkarılınca şok yaşadığı haberi buram buram yalan kokmasına rağmen birçok yerde çıktı.
Kimse de şunları sorgulamadı:
Aylık kirası 30 bin lira olan villa sahibi ve 360 bin lirayı peşin ödeyen Burcu Esmersoy, ucu açık bir kontrata imza atar mı?
Bu ülkede konutlara yıllık zam oranlarının azami ne olacağını belirleyen bir yasa ve yargı kararları yok mu?
Türkiye “muz cumhuriyeti” mi?
Burcu Esmersoy, “Kimin yazdığını, neden böyle bir şeyler yazdığını bilmiyorum. Zaten yazın kontratım yenilenecek. Zam olaylarının şimdi çıkması saçma oldu” deyince gerçek ortaya çıktı.
Bu yalanı yazan ve yayımlayan özür diledi mi?
Hayır…
Yatsı olmadan sönen mumlarını utanmadan yakmaya devam eden yalancılar işlerini sürdürüyor; hem de hiç utanmadan.
Ünlüler hakkında yapılan her yalan haber, magazin gazeteciliğine güveni daha da azaltıyor ve maalesef bu gidişe kimse “dur” demiyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Akıttığın gözyaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından.” (Gabriel Garcia Marquez)