MİLLİYET CADDE – 15 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ – ALİCE
Yazdığı kitapta bugüne kadar sanat adına yaptıklarını 41 adımda özetleyen Hüsamettin Koçan’ın “42’nci adımım” dediği suda serginin sebebi neydi?
Hafta sonu Marmaris Bördübet’teydim. Çünkü Bördübet’teki Golden Key’de ünlü sanatçı Hüsamettin Koçan’ın sergisi vardı.
Bayburt’ta doğduğu köye bir sanat müzesi ve külliye açan Koçan’ın Bördübet Golden Key’deki sergisi ‘mini’ydi, ama ilginçti…
Çünkü Koçan’ın heykelleri ilk kez suda sergilendi…
Yazdığı kitapta bugüne kadar sanat adına yaptıklarını 41 adımda özetleyen Hüsamettin Koçan’ın “42’nci adımım” dediği suda sergi açmasının sebebi neydi?
İşte sanatçının bu konuda söyledikleri:
“Şöyle bir felsefem var yıllardır. Bizde ‘sanat’ hep şehirlerin merkezlerine tıkandı. Oysa sanatı insanın olduğu yere götürmek lazım diye düşündüm hep. Merkezin dışında niye sanat olmasın? Bu amaçla Antalya ve Çankırı’da açtığım sergilerden sonra bir TIR’ı galeriye çevirip, Anadolu’yu dolaştım uzunca bir süre. Diyarbakır, Van, Erzurum’da insanları sanatla tanıştırdım. Bayburt’ta açtığım Baksı Sanat Müzesi, bugüne kadar Türkiye’de 10 ödül aldı, şimdi Sabancı ve Masumiyet Müzesi’yle birlikte Avrupa’da adayız.
Burada mini bir sergi açmamın sebebine gelince; Golden Key’in sahipleri Şebnem ve Sedat Uyar, benim 25 yıl önce tablolarımı satın almış, sanatsever insanlar.
Şebnem burada bir sergi açmamı teklif ettiğinde gelip, gördüklerimden çok etkilendim.
Doğanın içinde, doğayla uyumlu, kişisel zevk taşıyan bir yerden çok içinden kıvrıla kıvrıla giden dere çok etkiledi beni. Ege’yle Akdeniz’in birleştiği yerde denize dökülüyor. Ege’nin sonu, Akdeniz’in başı burası ve bütün sesler derenin kenarında… Dağlardan gelen tatlı suyun, denizden gelen tuzlu suyla birbirine karıştığı noktada ilk kez suyla buluştu heykellerim. Sanat adına attığım 42’nci adım bu.
Ayağımı suya bastım.”
BÖRDÜBET’iN GÜZELLiĞi VE ENERJiSi
Bördübet Golden Key, Gökova Körfezi’nde kuytu, ama bir o kadar da özel bir yer. Ortasından akan dere gibi sakin. Kitap okuyup, kafa dinlemek isteyenler için ideal…
Tatlı suyla tuzlu suyun buluştuğu deredeki ördek, kaz, kuğu, kaplumbağayla balıklara ekmek atmak ve onların bunu kapışını izlemek bile başlı başına insanı dinlendiren bir şey.
Feng Shui’ci Esra Koyuncu, Bördübet’in tarihi ve yaydığı enerjinin yanı sıra Çin Takvimi’ne göre 2013’te dünyada olacakları da anlattı bize.
Koyuncu’nun, huzur ve mutluluğu yakalamak isteyenlerin evlerinin yerleşim planını Feng Shui felsefesine göre nasıl yapmaları gerektiğini anlatması özellikle kadınları bir hayli
etkiledi. Kadınların çoğu İstanbul’a dönüşte evlerinde Feng Shui’ye göre değişiklikler yapacaklarını söyledi.
UÇAKTAKİ KAYIP PARÇA!
Cuma saat 11.25’te THY’nın TK 2556 sayılı uçuşuyla gittim Dalaman’a.
‘Kastamonu’ adlı uçağın kuyruk bölümündeki tuvalette tuhaf bir manzara çıktı karşıma:
Kapağın oturak kısmının bir bölümü yok…
Hostesin yanına gittim, cep telefonuyla çektiğim fotoğrafı gösterip, bu durumdan haberdar olup olmadıklarını sordum. 
Yanıtı, “Yok” olunca şaşırdım.
Bu uçuşta olmuşsa sorun yok, ama uçuştan önce böyle bir sorun var da görülmemişse teknik ekip kontrolü üstünkörü yapıyor demek ki. Hostes, ‘Arıza Defteri’ne bakıp, sonucu bana bildireceğini söyledi.
Yerime geçtikten kısa bir süre sonra yanıma bir host geldi.
“Kabin amiriyim, ismim Uğur Altınbıcak” diyerek kendini tanıtıp, ardından şunları söyledi:
“Teknik ekibin uçuştan önce yaptığı kontrolde görülmeyecek bir kırık değil bu. Onlar bunu tespit etse, değiştirilmeden uçağın kalkışına izin vermezlerdi. Bu uçuşta kırılmış olmalı, ama hem
o tuvaletin hem karşısındakinin çöplerini kontrol ettirdim, çıkmadı o parça. Yolcu, kırdıktan sonra ‘Parasını isterler’ diye korkup, yanına aldı o parçayı her halde. Dalaman’da bildireceğiz sorunu. Parçayı bulup, değiştiremezlerse dönüşte iptal edeceğiz tuvaleti.”
THY gibi Türkiye’nin dünyada yıldızı gittikçe parlayan milli hava yolunda her şeyin kusursuz olması gerekmez mi?
Evet “sinek küçük”, ama mideyi bulandırmaya gücü yetiyor sonuçta.
GÜNÜN SÖZÜ
Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar. Olgunlaşa olgunlaşa çürüdük, bilmiyorlar.
