13 Şubat 2022 Pazar – Milliyet – Alice
İclal Aydın’ın aynı adlı kitabından Süreç Film’in Kanal D için dizi yaptığı “Üç Kız Kardeş”, 22 Şubat Salı akşamı seyirciyle buluşacak.
Dizinin çekildiği mekanları görmek ve oyuncularıyla konuşmak için Balıkesir’e, Edremit ve Ayvalık’a gittim.
Edremit’e gittiğimde soğuk ve yağmurlu bir gündü. Dizinin o günkü çekimleri Salon Grand Dallas’taydı. Bin kişilik düğün salonunda o gün gelin-damat, aileler, nikah memuru, orkestra, aileler ve garsonların hepsi dizi ekibiydi.
Uygulayıcı yapımcı Kazım Gök’e sordum düğün sahnesi için gelenlere Kovid-19 için uygulanan prosedürü… Gök, “Test kitlerimiz var. Her gün çekimler başlamadan 50 civarında çalışana Kovid-19 testi yapıyoruz. Bugün düğün çekimi yüzünden set kalabalıktı, 150 test yaptık” dedi.
İclal Aydın, Reha Özcan, Özgü Kaya, Almila Ada, Melisa Berberoğlu ve Berker Güven’in başrol oyuncusu olduğu “Üç Kız Kardeş”, İstanbul’u terk edip, İzmir Urla’ya yerleşen İclal Aydın’ın 2017 yılında Ayvalık Cunda’daki bir otelde yazdığı bir kitap. O roman dizi senaryosu oldu ve beş yıl sonra hikayenin doğduğu yerde çekilmeye başlandı. 90’lı yılları anlatan “Üç Kız Kardeş”te başrol hikayeyi yazanın oldu.
‘Başrol kızlarımız ben anneleriyim’
“Üç Kız Kardeş” romanının yazarı ve aynı adla ekrana gelecek dizinin başrol oyuncusu İclal Aydın’la sette değil, Cunda Adası’nın meşhur balıkçısı Bay Nihat’ta konuştuk. Aydın’la sohbetimiz buluşma yerimizin önemini anlatmasıyla başladı:
“Neden mi burayı seçtim? Birincisi İstanbul’dan gelen ilk misafirimsin. İkincisi kitabı yazmaya başladığım 2017 yılında buraya geldim, otelime yerleştim, sonra aşağıya indim, şu köşe masaya oturdum, bir balık yedim. Ardından odaya çıktım, 11 gün hiç odadan çıkmadan yazdım. O sırada bana hem Bay Nihat’ın çalışanları hem de Nihat Amca’nın oğulları çok destek oldu. Zaten Nihat Amca, oğulları ve Bay Nihat’ın çalışanları da ‘Üç Kız Kardeş’in roman içindeki önemli kişiler. O yüzden burada olalım istedim.
İstanbul’u terk edip, Ege’ye yerleşeli kaç yıl oldu?
2018’den beni Urla’da yaşıyorum. İstanbul’u tamamen terk ettim, iyi de yaptım inşallah.
Ayvalık’ın Cunda Adası’ndayız. Çünkü yazdığın romanından televizyon dizisi olan “Üç Kız Kardeş”in başrol oyuncususun…
Kızların annesini oynuyorum. Başrol kızlarımız aslında. Ben oynamak istemiyordum. Yapımcımıza, yönetmenimize hep dedim başka bir ‘Nesrin’ arayalım. Yazarken oynamayı hiç düşünmemiştim. Çünkü televizyona ve İstanbul’a biraz böyle küserek Ege’ye yerleşmiştim. Allah’ın bana verdiği bir başka yetenek olan yazmak, iltifat da görüyordu okurdan. Büyük bir şanstı o tabii. 2018 benim için önemlidir. Bir yandan annemin hastalığı artıyor, bir yandan kızım büyüyor… İki kişinin bakım sorumluluğu üstümde… İçime kapanıp, yazmaya başladım. O yazma da iltifat gördü. O yüzden bunu da bir ödül olarak görüyorum. Burada olmak çok güzel bir şey. Çok şükrediyorum, çok mutluyum.
Senaryo yazılırken sana danışılıyor mu?
İşin bir televizyon matematiği var. O yüzden tabii ki konu biraz değişecek, ek karakterler girecek. Ekip mümkün olduğunca romandaki hikayeye bağlı kalmaya çalışıyor. Evet danışıyorlar, ama ben şu anda şöyle bir konfor yaşıyorum: Ben kitabı teslim ettim. Okur kabul etti, sevdi. Artık oyuncu olarak buradayım. İnşallah okuru çok hayal kırıklığına uğratmaz ve ülkemizin kadınlarına sevdireceğimiz bir iş olur.
Özgü Kaya: Kitabı hıçkıra hıçkıra ağlayarak okudum
Dizide üç kız kardeşten en büyüğü ‘Türkan’ı oynayan Özgü Kaya, sete gittiğimde gün boyunca gelinlikleydi. Kaya’ya daha önce gelinlik giyip giymediğini sordum, verdiği yanıt şu oldu: “Çok… Gerçek hayatta değil, ama oynadığım her projede gelin oldum. Bu dizi gelinlik giydiğim dördüncü işim.”
Efe adlı bir erkek kardeşi olan Kaya, “Ben de dizide oynadığım ‘Türkan’ gibi çok anaç biriyim” dedi.
Genç oyuncu, “Dizinin neyi seni çekti?” sorumu ise şöyle yanıtladı:
“Kitabı okuduğumda inanılmaz etkilendim. Türkan’ı kendi içimde buldum. Genel hikayesi, aile bağları çok çekti beni. Dediğim gibi Türkan’la da çok benzeşen taraflarımız var. Kitabı zaten hıçkıra hıçkıra ağlayarak ve yaşayarak okudum. ‘Türkan’ı kendi içimde buldum. Bir an önce ‘Türkan’ olmak için çok heyecanlandım. Hikayesi ve saflığı beni çok çekti. Umarım bunu da yaşatabilirim izleyenlere.”
Melisa Berberoğlu: Sevgi ve kardeşlik beni cezbetti
“Üç Kız Kardeş” dizisinin tanıtım metninde dikkatimi çeken cümlelerden biri şuydu:
“Üç kızdan biri güzel, biri uysal, biri asi.” Kanal D’nin yeni dizisinde üç kız kardeşten ‘Derya’yı canlandıran Melisa Berberoğlu’na sordum:
“Bu üç farklı karakterden hangisi daha sana yakın? Sen hangisini seçerdin?”
“Asi olanı seçerdim. ‘Türkan’ biraz prenses olarak büyütülmüş, ‘Derya’ biraz tekne kazıntısı gibi. Mücadelesini verip, kendi yolunu bulmuş. Hayatta da olmak gerektiğine inanıyorum. O yüzden ‘asi’ olan ‘Derya’yı seçerdim.
Dizinin neyi seni cezbetti?
Kardeşlik ve sevgi… Sevginin her şeyi iyileştireceğine inanan biriyim.
Repo günlerinde ne yapıyorsun?
İstanbul’a ailemin yanına gidiyorum. Bir yandan da bir tez çalışması içindeyim, onu yazıyorum. Kadir Has Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyorum. İki ayrı oyunculuk tekniğini karşılaştırıyorum. O teknikler üstüne okumalarımı yapıyorum daha çok çünkü tezimi yazmam gerekiyor.
Almila Ada: Dizideki öykü anlatıcısı benim
Diziye adını veren üç kız kardeşten ortancası olan ‘Dönüş’, aynı zamanda ailenin başına gelenleri seyirciye anlatan kişi. Dizide Almila Ada canlandırıyor bu karakteri ve o yüzden ablasını ve kardeşini oynayandan daha çok mesaisi.
Almila Ada, “Diziyi izleyenler ailenin başına gelenleri benim sesimle ve anlatımımla dinleyecek. O nedenle bölüm sonlarında dublaja gidiyor ve dış hikayeyi okuyorum, sonra üstüne montajlıyorlar” dedi. Almila Ada’ya “Üç Kız Kardeş” dizisine “Evet” demesinin sebebini sorduğumda ise şunları söyledi: “Pandemi başlamadan bir tık önce Doğu’da bir dram işi yapıyordum. Pandemiyle birlikte izleyici gözüyle daha yumuşak ve sıcak bir hikaye beklerken, şansıma bu hikaye geldi. Ben de farklı bir şey yapmak istediğim ve kitabı beğenerek okuduğum için ‘Evet’ dedim.”
İki yönetmen de kadın
“Üç Kız Kardeş” kitabının yazarı kadın; İclal Aydın. Dizinin yapımcısı İnci Gündoğdu, senaristi Betül Yağsağan, yönetmeni Eda Teksöz, ikinci yönetmeni Ayça Yaykın, genel koordinatörü ise Aynur Başgök.
Kadınların egemen olduğu diziyi şimdilik tek ekip çekiyor. Yaklaşık 100 kişiden oluşan bu ekip, yakında çoğalacak ve ikiye ayrılacak. 30 civarında yeni çalışanın katılacağı ekiplerden biri Eda Teksöz’ün yönetmenliğinde çekim yapacak. Dizi başlayınca bölüm bandını zamanında yetiştirmeyi hedefleyen Süreç Film’in ikinci ekibi ikinci yönetmen Ayça Yaykın’a emanet edilecek.
Not: Dizinin başrol oyuncularından Reha Özcan’la yaptığım mini söyleşiyse salı günkü Alice’de…
GÜNÜN SÖZÜ
“Yanlış düşünebilir, yanlış anlayabilir veya yanlış yapabilirsin, ama yanlış hissedemezsin.” (Edith Wharton)
