MİLLİYET – 1 EKİM 2014 ÇARŞAMBA – ALİCE
25’inci Mercedes-Trophy Dünya Finali’nin yapıldığı Almanya’nın Stuttgart şehrine gittiğimizde yazdan kalma bir gün karşıladı bizi… Eylül ayının sonunda Stuttgart’ta sıcaklık 26 dereceydi.
Konakladığımız otel şehirde değil, havaalanının içindeydi. Havaalanından Mövenpick Otel’e yürürken Almanya’ya birlikte gittiğimiz Mercedes-Benz Türk A.Ş.’nin Kurumsal İletişim Grup Şefi Ezgi Yıldız Kefeli, “Otelin parkında bize tahsis edilen bir otomobil var. İstediğimiz an onunla şehre gidebiliriz. Böylece ML 350 CDI’yı da test etmiş olursunuz” dedi. Öyle de yaptık. Otele giriş yapmamızla şehir turu için çıkış yapmamız bir oldu.
Mercedes’in cipi ML 350 CDI’yı ilk kez kullandım. Araç, sınıfının en iyilerinden. Türkiye’de bu modelin satış fiyatının 390 bin liradan başlayıp donanımına göre faturasının 600 binlere çıkmasının sebebi de bu. İki günde 150 km civarında yol yaptığım cipin bana göre en güzel özelliği şerit ihlali yaptığında direksiyonunun sürücüyü uyarması. Şerit takip yardımcısı…
Cipin, hız limitini aştığınızda da sizi uyaran özelliği var, ama direksiyonun tık tıklarla sizi uyarması kadar etkili değil.
Saat 20.00 sularında otelden 25. MercedesTrophy Dünya Finali’nin galasına giderken azami süratin 60 km olduğu yerde 70 km ile giderken birden bir flaş patladı. Hız ihlali yüzünden plakaya gönderilecek trafik cezasının habercisiydi bu. Öyle bir sistem kurmuş ki Almanlar. Fabrikada 260 km hız yapabilecek otomobil üretiyor, öteki taraftan da sürat tahdidini 4 km aştın mı fotoğrafını çekip, cezayı basıyor.
AMERİKALI KADININ TANIDIĞI TEK TÜRK KİM?
MercedesTrophy Golf Turnuvası ve gala yemeği normalde basına kapalı bir organizasyon…
Mercedes yönetimi organizasyonun 25’inci yılı onuruna etkinliği basına açmaya karar verdi ve 7 ülkeden gazetecileri geceye davet etti. Amerika, Almanya, Güney Afrika, Vietnam, Slovenya’dan toplam 15 basın mensubu, Türkiye’den de sadece ben vardım davetli…
Masamızdaki davetlilerden biri Amerika’dan gelen ve New York Mercedes’te çalışan Julie Levinthal adlı kadındı.
Türk olduğumuzu, İstanbul’dan geldiğimizi söyleyince Amerikalı Julie Levinthal adlı kadının sorusu şu oldu: “Sevan Bıçakçı’yı tanıyor musunuz?”
New York’ta yaşayan Amerikalı bir kadının Türkiye deyince aklına gelen tek ismin Kapalıçarşı’dan takıcı olması bana ilginç geldi.
Çünkü Julie Levinthal, Türkiye’ye ayak basmış, Kapalıçarşı’ya yolu düşmüş biri değil. Julie Levinthal, Bıçakçı’yı nereden tanıdığını sorunca şunları söyledi:
“The New York Times, The Financial Times, Departures Magazine, The Robb Report ve W Magazine gibi birçok yayın onu yazdı. Çünkü müşterileri arasında Michelle Obama, Tory Burch,Calvin Klein’in kızı Marci Klein ve oyuncu Mariska Hargitay gibi ünlüler var. Takıları çok pahalı, ama… 25 bin dolardan başlıyor, beni aşar.”
Mücevher dünyasının Oscar’ı sayılan ve alanında ABD’nin en prestijli ödülü olan “Couture Tasarım”ı üst üste 5 kez kazanmış bir değer var elimizde ama kıymetini bilmiyoruz.
OTOMOBİLİN 128 YILLIK EVRİMİ
Pazartesi yazdan kalma bir gün vardı Stuttgart’ta, salı günü ise yağmurlu ve kapalı tipik bir Almanya havası…
Kahvaltıdan sonra Mercedes-Benz Müzesi’ne gittik.
2006’da açılan ve girişi 8 euro olan müzeyi bugüne kadar 6 milyonun üstünde insan ziyaret etmiş.
Rehberimiz iki saatte hızlı bir tur yaptırırken, “8 katlı bu müzeyi doya doya yaşayabilmek için bir hafta ayırmalısınız” dedi.
Adam haklı…
1886 yılında dünyanın ilk üç tekerlekli otomobilini yapan Benz ile 6 ay sonra dört tekerlisini yapan Daimler’inki 1926’da rekabeti bırakıp ortak oldular ve Mercedes Benz’i kurdular eserlerinin yan yana sergilendiği müzenin değil iki saatte iki günde tadını çıkarmak olanaksız. Çünkü sadece bir otomobil imparatorluğunun tarihi yok müzede, kronolojik olarak dünyada yaşananlar da sergileniyor. Ayrıca Daimler’le Benz’in, rakipken birbirlerini ne denli taklit ettiklerini de gözlemlemek mümkün müzede.
Müzenin yanı başındaki Mercedes-Benz bayisinde sergilenen “geleceğin otomobili”nin taslağı da en az müzedekiler kadar ilginç.
1886’da yapılan ilk otomobille onu yan yana koyduğunuzda otomobil sanayiinin 128 yılda nasıl çağ atladığı çıkıyor ortaya.
Yolunuz Stuttgart’a düşerse Mercedes Benz Müzesi’ni mutlaka gezmenizi şiddetle tavsiye ederim.
GÜNÜN SÖZÜ
“Göz nereye bakar, gönül oraya akar. Gönül nereye akar, ayak oraya koşar.” (Hz. Mevlana)