MİLLİYET CADDE  –  24 Ekim 2012 Çarşamba  ALİCE

Müziğin bedava tüketilmesine imkan veren YouTube’un bundan böyle her ‘tık’lanan videoya karşılık Türkiye’ye telif verecek olması çok önemli bir gelişme. Darısı, bu devirde hâlâ ‘telif’ peşinde koşmak zorunda olan oyuncuların başına…

“YouTube artık Türkiye’de korsan müzik kullanımına izin veren video paylaşım sitesi olmaktan çıkacak.”
10 Şubat 2012 tarihindeki yazımın girişinden bu cümle.
MESAM Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yavuz’un Cannes’daki müzik fuarında YouTube yöneticileriyle yaptıkları temasları özetleyen bu cümleyi yazmamın üzerinden sekiz ay geçti.
O günlerde müzik dünyasında birçok insanın, “İmkansız”, “Keşke olsa” ya da “Nerede o günler?” diyerek mesafeli yaklaştığı konu, gerçeğe dönüştü.
Ali Yavuz aradı dün.
Müthiş heyecanlıydı.
Sesinde yıllardır beklediği müjdeli haberi almış insanın heyecanı vardı.
“Ve sonunda YouTube, lisans anlaşması yapmak amacıyla MESAM’a resmi başvurusunda bulundu” diyen Yavuz’a, “MESAM olarak beklentiniz nedir yıllık telif ücreti olarak YouTube’dan?” diye sordum.
Ali Yavuz’un verdiği yanıt şu oldu:
“Elimizde net rakamlar yok, Türk şarkıların videolarının bir yılda ne kadar ‘tık’landığına dair. Ama şunu biliyoruz, YouTube ülkemizde çok yoğun kullanılan bir video paylaşım sitesi. O nedenle kişisel tahminim lisanslamayı yaptıktan sonra YouTube’dan bize yılda 3-5 milyon euro arasında telif gelir.”
Kurulduğu günden bu yana müziğin bedava tüketilmesine imkan veren en büyük video paylaşım sitesi olan YouTube’un bundan böyle her ‘tık’lanan videoya karşılık Türkiye’ye telif verecek olması çok önemli bir gelişme.
Darısı, bu devirde hâlâ ‘telif’ peşinde koşmak zorunda olan oyuncuların başına…
ÖZGENTÜRK’TEN UDO KIER’E KURŞUNDAN AĞIR MEKTUP!
Ünlü film yapımcısı ve yönetmen Ali Özgentürk, hakkında suçlamalarda bulunan ünlü aktör Udo Kier’e mektupla yanıt verdi. Mektup, entelektüellerin tartışmasının dozajını göstermesi bakımından önemli. İşte o mektubun en çarpıcı bölümleri:
“Sayın Udo Kier,
Hakkımda yaptığınız açıklamaları gazetelerde okudum.
‘Bir filmden iki film çıkarmışım’, ‘Sizi kandırmışım’, ‘Sizden habersiz ikinci bir film yapmışım’, ve beni ‘mahkemeye verecekmişsiniz’…
Festival’deki görüşmelerimizde gazetecilere açıkladığınız hiçbir şeyi bana söylemediniz.
Şimdi biraz geçmişe dönelim.
2011 Nisanı’nda yapılan İstanbul Film Festivali’ne sizin davet edilmenizi sağladım. Uçak biletinizin giderlerini ben ödedim.
Geldiğiniz ilk gün, İstanbul Beşiktaş’ta bir lokantaya gittik. Yemekte size Toronto Film Festivali Başkanı Pier Handling’in ‘Görünmeyen’ filmiyle ilgili önerisini açıkladım. Pier bana, ‘Neden Görünmeyen’den bir başka montaj düşünmüyorsun?’ dedi. ‘Beni Sev’ çalışmasının fikri buradan çıktı. Size ‘Beni Sev’i böylece o gün açıklamış oldum. ‘Beni Sev’i deneysel bir çalışma olarak, ‘Görünmeyen’ filminin bir parçası olarak tasarladım. Zaten ‘Beni Sev”in ön jeneriğinde ‘Görünmeyen’in farklı bir yorum yazısı yer almaktadır. ‘Beni Sev’ çalışmasını kendi kaynaklarımdan paralar harcarayarak tamamladım.
Asya Film, ‘Beni Sev’ filmi için bugüne kadar hiçbir ticari çalışma yapmadı. ‘Beni Sev’, ticari değil deneysel bir çalışmadır. 8 Ekim’de Antalya’ya gittiğimde otelde sizinle karşılaştık. Ayaküstü konuştuk ve ‘Beni Sev’in size festivalde gösterildiğini söyledim. Siz de çok sevindiğinizi söylediğiniz. ‘Beni Sev’in gösteriminden sonra seyirciyle yapılan söyleşide çok az göründüğünüz için ‘Beni Sev’i hiç beğenmediğinizi söylediniz. Ayrıca ‘Görünmeyen’in gösteriminden sonra da çadırdaki söyleşide ‘Beni Sev’le ilgili fikirlenizi tekrar ettiniz. Film sonrası konuşmalarınızda ‘Beni Sev’den haberiniz olmadığını söylemediniz.
Ne bana, ne de seyirciye söylemediğiniz şeyleri, Antalya’da tek tek görüştüğünüz gazetecilere, hiç çekinmeden yalan yanlış bir şekilde açıkladınız. Gazeteciler de av bulmuş avcı gibi sizin demeçlerinizin üzerine atladı ve bir paparazzi malzemesi yaptı. Buna da herhalde çok sevinmişsinizdir. Çünkü birçok medya organı sizden bahsediyordu.
Mr. Udo Kier; İstediğiniz gibi beni mahkemeye verebilirsiniz. Hatta ‘Beni Sev’ filmini de size devredebilirim; bütün dünya hakları alın sizin olsun. Bütün bunlar beni çok üzdü hem de pek çok.
Ama bir şey var size söylemeden edemeyeceğim eskiden sevdiğim iyi bir aktör vardı, ama artık sevmiyorum. Aleyhimde yaptırdığınız bu yalan neşriyattan çok, bu sevgiyi kaybettiğim için üzgünüm.”

Kurban Bayramınızı kutluyor, her şeyin istediğiniz gibi olmasını diliyorum. A.E.

GÜNÜN SÖZÜ
Bir kadının hayal kırıklığı, milyonlarca cam parçasından daha keskindir..