MİLLİYET – 17 AĞUSTOS 2016 ÇARŞAMBA – ALİCE
Kardeşleri Raci Şaşmaz ve Zübeyr Şaşmaz’la yolları ayrılınca hisselerinin tümü oyuncu Necati Şaşmaz’a kalan Pana Film, önceki gün şu yazılı açıklamayı yaptı:
Pana Film, gerek çektiği “Kurtlar Vadisi” ve “Kurtlar Vadisi Pusu”yla ülke ve bölge gündemini önceden tutturan, bazen de arkadan takip eden bir şirket.
“Kurtlar Vadisi Irak” ve “Kurtlar Vadisi Filistin” filmlerini çeken şirketin “Kurtlar Vadisi Darbe”yi sinemaya aktaracağını duyurması doğal.
İşin ilginç yanı Pana Film, Türk Patent Enstitüsü’nden “Kurtlar Vadisi Darbe”nin patentini ve kurtlarvadisidarbe.com’un domain hakkını 24 Mayıs 2016’da aldı.
13 yıl önce “Bu bir mafya dizisidir” diyerek yolan çıkan bir ekibin zaman içinde nü tür konularda kalem oynattığı ortada.
13 yıldır kökü dışarıdaki bir “Üst akıl”ın Türkiye üstünde ne tür oyunlar tezgâhladığına dair senaryo yazanların “Darbe”yi öngörmesi veya tutturması sürpriz değil.
Ancak Pana Film’in, iki ay öncesinden patenti aldığı “Kurtlar Vadisi Darbe”yi, 15 Temmuz’dan sonra kamuoyundan gelen yoğun talebin doğurduğunu açıklaması tuhaf.
O nedenle Necati Şaşmaz, Gezi olayları sonrasında Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardından söylediği gibi “Acele değil, ama çabuk çabuk” bir konuyu aydınlığa kavuşturmak durumunda.
Pana Film’in, patronu Necati Şaşmaz’ı, “Madem darbeyi tahmin ettin, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere devleti yönetenlerle paylaştın mı?” sorusundan kurtarmak için iki ay önce patentini aldığı senaryo ile şimdikinin aynı olup olmadığını herkesi ikna edecek şekilde açıklık getirmeli.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU’YU EMANET ETTİĞİMİZ HAİNLER
Eski asker olan güvenlik uzmanı Mete Yarar, Habertürk TV’de Veyis Ateş’e çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yarar, Nusaybin’de PKK’lılara karşı askerin başlattığı temizlik operasyonunda 60 şehit verilmesine rağmen bir türlü ilerleme sağlanamadığını, Alay Komutanı’nın değişmesinden sonra olanları şöyle açıkladı:
“Bu değişiklikten sonra Nusaybin, yeni hiç şehit verilmeden, eskisinden çok daha fazla PKK’lı öldürülerek temizlendi.”
Doğu ve Güneydoğu’da görev yapan FETÖ mensubu askerlerin ihmallerine dair bir çarpıcı açıklama da Şanlıurfa Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı’ndan geldi:
“Kobani olaylarında bir günde 12 havan yediğimiz halde saldırılara cevap verilmiyordu. Akşam haberlerde TSK’nın ‘Misliyle karşılık verdik’ açıklamasını görüyorduk. Bu külliyen yalandı.”
Mete Yarar’ın Şırnak’ta tanık olduğu FETÖ gerçeği de tüyler ürpertici:
“Şırnak’ta bir Emniyet Müdürü’nün yanındaydım. Yaptığım belgesel için bölgedeki bazı görüntülere ihtiyacımız vardı. Bunları istedim. Müdür, birini çağırıp o görüntülerin bir kopyasını çıkarmasını istedi. Uçak saatimiz yaklaşınca görüntülerin akıbetini sordum. Emniyet Müdürü, ’17 – 25 Aralık’tan sonra buraya sürgüne gönderilenler böyle. Hizmet almak mümkün değil onlardan. Ben sana görüntüleri bilahare kargoyla yollarım’ dedi. 17 – 25 Aralık’tan sonra Diyarbakır’a gönderilen polislerden bir kısmı 15 Temmuz akşamı İncirlik Üssü’nden çıktı.”
Konusunda uzman iki kişinin anlattıkları da gösteriyor ki devletin ülkeyi korusunlar diye silah ve maaş verdiği FETÖ’cü emniyet mensupları ve askerlerin Doğu ve Güneydoğu’da yaptıkları ve de yapmadıkları da ciddi olarak soruşturulmalı.
GÜNÜN SÖZÜ
Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. (Atatürk)
