MİLLİYET CADDE – 30 EYLÜL 2013 PAZARTESİ – ALİCE
Münih’teki Oktoberfest’le Antalya’dakinin farkı: Konsepti hemen hemen aynı ama ruhları farklı. “Türk’e kural işler mi”? Tabii ki işlemez…
Cumartesi akşamı iki saatimi “5. Antalya Oktoberfest”te geçirdim.
Oktoberfest, Almanların işi…
İş seyahatime denk geldiği bir yıl Münih Oktoberfest’e gitmişliğim var, o yüzden Münih’teki Oktoberfest’le Antalya’dakini mukayese edebilirim.
Almanya’da gördüğüm Oktoberfest’le Antalya’dakinin konsepti hemen hemen aynı, ama ruhları farklı…
15 lira verip, giriş biletini aldıktan sonra cep telefonumu yan tarafa bırakıp, geçtim x-ray’den…
Bu kez Olimpiyat Stadı’ndaki Beşiktaş-Galatasaray maçında seyirciler sahaya inince 100 metrede dünya rekorunu Bolt’un elinden alacak hızla kaçan turuncu yelekliler çıktı karşıma.
X-ray’i öttürenleri de öttürmeyenleri de üst aramasından geçiriyorlar.
Dedim ki, x-ray ötmedi, ayrıca el dedektörüyle üst araması niye?
“Sizin güvenliğiniz için abi” dedi görevli.
Bir gece önce Burcu Güneş’le Teoman’ın konser verdiği sahnede Antalyalı “Cambaz” adlı bir grup vardı, iyi de müzik yapıyorlardı. Onların ardından Yüksek Sadakat ve Model sahne aldı.
Pazar akşamı Sibel Tüzün ve Goran Bregovic konserleriyle final yapan Antalya Oktoberfest’e tahsis edilen alanın her tarafını dolaştım, oturacak doğru dürüst boş yer bulamadım.
O denli kalabalıktı.
Antalya Oktoberfest’in broşürlerinde ve girişinde +18 uyarısı var, ama dinleyen ve uygulayan kim?
Hiçbirinin elinde bira yoktu, ama 18 yaşından küçükler de gördüm içeride, bebek arabalarıyla gelen aileler de…
Oktoberfest değil de sanırsın piknik alanı.
Antalya’dan dönüşte Münih Oktoberfest’in güncel fotoğraflarına baktım, yıllar önce gördüğüm manzarayla aynı…
Göğüs dekoltesini ön plana çıkaran özel kıyafetler içindeki garsonların elinde kulplu büyük cam bardaklar ve içinde bol köpüklü biralar…
Antalya’da ne öyle garsonlar var ne de cam bardak ya da şişede bira…
Sebebini sorduğum görevli, “Oktoberfest’in ilk günü çıkan bir tartışmada bira şişelerini silah gibi kullananlar olunca, böyle bir uygulama başladı” dedi.
Çok geçmeden baktım ki, bir masada iki genç önünde de iki bira şişesi…
Nereden aldınız bunları dedim, bana “Şişede bira satışı yasak” diyen “eleman”ın büfesini gösterdi.
“Cam şişede bira satışı yasak değil mi?” diye sorduğumda kızlardan birinin yanıtı şu oldu:
“Sorun yok, içince iade edeceğiz şişeleri.”
Türk’e kural işler mi?
Türk, getirilen kuralı delmeden rahat eder mi?
‘YEŞiL ELMA’DA CANLI REYTiNG
Artık tecrübeyle sabit…
Konuk olduğum canlı yayınların izlenip-izlenmediğini, ertesi gün TNS’nin açıklayacağı reyting tablosunu yayınlamadan anında ölçebiliyorum.
SBT’nin böyle bir hizmeti var, ama abonesi değilim.
Benim anında reyting ölçüm sistemim şu:
Çıktığım canlı yayınlarda iki cep telefonumu da sessize alıyorum.
Canlı yayın sırasında cep telefonlarıma gelen çağrılar, SMS’ler ve Twitter hesabıma gelen Tweetler, o programın reytingine dair en büyük gösterge.
İkinci kez konuk oldum Samanyolu TV’deki “Yeşil Elma” programına…
Oktay Usta’nın ısrarı üzerine elmalı turtanın hamurunu yoğurup, elmalarını dizmek ve de Tuğba Altıntop’la birlikte ona börek yapımında yardım edince telefon açan, mesaj atan, Tweet yazan gırla…
“Yeşil Elma” izlenen bir program çünkü…
Ertesi gün TNS’nin açıklayacağı raporu beklemeden anlıyorsunuz üç aşağı beş yukarı ne kadar reyting aldığını…
Cuma gününün reyting raporlarına da bakınca bir kez daha anladım, öngörümün beni yanıltmadığını…
GÜNÜN SÖZÜ
“Para her şeyi yapar diyen insan, para için her şeyi yapandır.” (Prison Break)