17 MAYIS 2020 PAZAR – MİLLİYET – ALİCE
Kurulduğundan bu yana meslek icabı yakından takip ettiğim için biliyorum; Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) kararları ve cezalar hep tartışıldı.
RTÜK Başkanı’nın tek başına hiçbir kanal ve programa müeyyide uygulama yetkisi yok. Oy çokluğuyla alınan RTÜK’ün tüm kararlarına yargı yolu açık.
Hal böyleyken, son günlerde RTÜK’ün kararları nedeniyle Başkan Ebubekir Şahin niye hedefte?
RTÜK’e CHP kontenjanından seçilen üye İlhan Taşçı önceki gün şu tweet’i attı:
“Başkan Ebubekir Şahin mazeret bildirerek bugünkü toplantıya katılmadı. ‘Cebimde listem hazır. Ailemiz en az 50 kişiyi öldürür’ diyen Sevda Noyan’ın katıldığı program gündeme getirilemedi, görüşülemedi.”
Gün boyu eleştirilen Şahin, “Üç ay önce belirlenen başka bir toplantı nedeniyle şehir dışındaydım. Mazeretli veya raporlu değil, görevliydim. İlk toplantıda ele alınacak bu konu” dedi.
Engin Altay’a dava
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, RTÜK Başkanı ve üyeleri için, “Haddinizi bilin. Sizin seçilmenize katkı sunan siyasi partinize gönül ve vefa borcunuz olabilir. Anayasal bir kurumun üyelerisiniz. Tayyip Erdoğan’ı mutlu etmek için şaklabanlık ve şarlatanlık yapmak için oraya seçilmediniz” dedi. Şahin’in Altay’a yanıtı şu oldu:
“Çok düzeysiz, hedef gösterici ve hezeyanla yapılmış açıklama olarak görüyorum. Kararları beğenirsiniz beğenmezsiniz. Kamu adına görev yapan bir üst kurulun kendisine, üyelerine ve başkanına hakaret edemezsiniz. Sosyal medya hesaplarımdan da açıklamada bulundum.
Bu sözleri sebebiyle üyelerimizle beraber dava hakkımızı kullanacağız.”
O cezaların sebebi ne?
Şirin Payzın, Halk TV’deki programı “Sözüm Var”a verilen beş yayın durdurma cezası ve bunun tebliğ edilişine sosyal medyasından tepki gösterdi:
“Cezayla ilgili tebligat biraz önce elimize ulaştı ve bu akşam uygulamamız isteniyor. İtiraz hakkımız elimizden alındı. Anlaşılan her türlü
programı ve muhalefeti susturmak için hukuk filan tanımadan yürüyorlar.”
Bu konuda, “Daha önceki dönemlerde tebligatlar nasıl yapılıyor ise öyle yapılmaya devam edilmekte. Sanki yeni bir uygulama ve bu kanallara karşı bir uygulama gibi gösterilmeye çalışılması manidar” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kanallara verilen cezaları ‘muhalefeti susturma’ olarak lanse etmeye çalışanlara sormak lazım:
RTÜK’ün bu cezaları verme sebebi nedir?
Haber bülteninin sonunda bir terör örgütü üyesinin isminin verilmesi…
Programlarında darbe çağrıları yapılması…
Başörtüsü ve başörtülülerin aşağılanması…
Halkın kin ve nefrete sevk edilmeye çalışılması…
Trafik kazasının sonrasındaki kavganın, sokağa çıkma yasağı yüzünden çıkan ekmek kuyruğunda kavga diye verilmesi…
Türk askerinin işgalci olarak gösterilmesi…
Görevi haber sunmak olanların Cumhurbaşkanımızı belli bir kesimi eleştirinin ötesinde küçük düşürmeye çalışması gibi nice ihlalleri nasıl görmezden gelebiliriz?”
Kanunları ihlalde ısrar lisans iptali getirebilir
RTÜK’ün her kararı hakkında yargı yolunun açık olduğunu, nihayetinde yargının onayladığı cezaların uygulandığını vurgulayan Şahin, son zamanlarda şahsına ve kuruma yönelik eleştirilerin sebebini şöyle açıkladı:
“Özellikle şahsıma ve kurumumuza yönelik acımasız eleştirilerin asıl sebebinin bir siyasi parti kontenjanından seçilen bir üyenin (F. B.) kanun tanımaz, hukuk dışı bozguncu tavırları davranışları sebebiyle RTÜK üyeliğinin düşürülmesi. Ondan sonra belli bir kesimin adeta kan davası güder gibi şahsımı ve RTÜK’ü hedef aldığı aşikâr.
Son olarak şunu söyleyebilirim ki asla cezayı öncelemedik. Fakat kanunumuz gereği ihlalde bulunanlara ve ihlalde ısrar edenlere müeyyide uygulamaktan da, lisans iptalleri vermekten de geri durmayız.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.” (Âşık Veysel)