MİLLİYET – 19 ARALIK 2014 CUMA – ALİCE
Türkiye’de sosyal medyayı en iyi hangi ünlü kullanıyor diye sorsalar bana, kafadan iki isim gelir aklıma:
Gülben Ergen ve Demet Akalın…
Gülben Ergen Çelik’in Twitter’da 3 milyon 439 bin, Instagram’da 964 bin takipçisi var…
Demet Akalın’ın ise Twitter’daki takipçi sayısı 4 milyon 316 bin, Instagram’daki takipçisi ise
1 milyon 400 bin…
Bu takipçilerden ne kadarı gerçek ne kadarı sahte hesap bilemem.
Ama gördüğüm o ki hem Gülben Ergen, hem Demet Akalın, takipçilerini sıcak ve taze malzemeden mahrum bırakmayan iki aktif sosyal medya kullanıcısı.
Her biri Türkiye’de yayımlanan gazetelerin toplam tirajından fazla takipçiye sahip bu ünlüler hakkında yalan yanlış haber yapanların şöyle bir riski var artık.
Varsayalım ki bu yalan yanlış haber 100 bin tirajı olan bir gazetede çıktı.
Akalın veya Ergen, anında sosyal medyala-rından yapıyorlar yalanlamayı…
Bir gazetede çıkan haberin,
o ülkenin bütün gazeteleri tarafından tekzip edilmesi
gibi bir şey bu…
Hal böyleyken Gülben Ergen Çelik’e, “Adıma açılan sahte Instagram hesaplarına konan fotoğraflar ve altına yazılan bana ait olmayan yorumlar yazılı basında haber oluyor. Ne Saçma!” diye tweet attıran gazeteciler(!) var bu ülkede… Hem de onca
acar muhabirin mecburen işsiz kaldığı bir devirde…
AKIL SAĞLIĞINI YİTİRİR İNSAN BU TÜRKİYE’DE
Galatasaray Futbol Kulübü’nün Başkanı Duygun Yarsuvat’ın Milliyet’ten Attila Gökçe’ye yaptığı, “Gülen Grubu, Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’den 50 milyon dolar istedi. Yıldırım o parayı vermeyince başına bunlar geldi” dedi.
Gülen’in avukatları Yarsuvat’ı yalanladı ve dava açacaklarını açıkladı. Bu şaşırtmadı beni, ama Aziz Yıldırım’ın, “50 milyon dolar ile ilgili benim hiç kimse ve hiçbir grupla diyaloğum olmadı. Ortaya atana sorun bu iddiayı” demesi düşündürücü.
Ne yani?
Duygun Yarsuvat gibi yılların başarılı bir hukukçusu durup dururken boş yere karavana mı salladı?
Kime inanacağız şimdi?
Yönettikleri dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik komploları açığa çıkarmaktan aciz komutanlar, orduevlerinde canları sıkıldıkça birbirlerini suçlamaya devam ediyor.
Birinin ortaya attığı iddialara ötekinin verdiği yanıt şu: “Akıl dışı.”
50 yıldır birbirine düşman olan Amerika’yla Küba’nın barıştığı bir günde, Cumhurbaşkanı’nın muhalefet lideriyle “mesafeli selamlaşması” haber oluyor
bu ülkede…
Hrant Dink’in katili Ogün Samast, yıllar sonra itiraflara, dönemin emniyet yöneticileri birbirlerini suçlamaya başladı.
Biri “ak” diyor, öteki “kara”…
Kim gerçeği söylüyor, kim yalancı bilen var mı?
Televizyonlardaki tartışma programlarında durum farklı mı?
Düne kadar “ak” dediklerini bugün “kara”layan da var, düne kadar söylediklerini ve yazdıklarını unutup, bugün tam tersini savunanlar da…
Mustafa Sarıgül’ün önce TDH’da sağ kolu yaptığı, sonra Şişli’de yerine aday gösterdiği Hayri İnönü’yle aralarında yaşananlara bakın.
Hayri İnönü’nün Şişli Belediye Başkanlığı’nda bir yılı doldurmadan Mustafa Sarıgül ve Emir Sarıgül’le “kanlı bıçak”lı olacağını,
Nazlı İnönü’nün bile bu savaşa katılacağını kim tahmin edebilirdi?
Devletin güya koruduğu eşini 27 yerinden bıçaklayıp öldüren kocanın bakar mısınız yaptığı savunmaya?
“Kadın cinayetine dünyada en fazla karşı olan benim ama başıma geldi.”
Böyle bir ülkede gel de akıl sağlığını kaybetme…
GÜNÜN SÖZÜ
“Kurbağa gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanır.”