14 EKİM 2019 PAZARTESİ   –  MİLLİYET  –  ALİCE

Çok seyredilen, ama şiddet sahneleri yüzünden bir o kadar eleştirilen “Çukur”un senaristi Gökhan Horzum, senaryo yazarken yaşadıklarını ve dizinin nasıl ortaya çıktığını “Çukur Yamaç’ın Dönüşü” adlı kitabında anlattı. Doğan Kitap’tan yeni çıkan kitap, Horzum’un yazarken sevdiği, “Çukur”un ilk sezonundan seyircinin aklında yer eden sahnelerin birleşimi.

Horzum, “Aile albümünün sayfalarını çevirir gibi okunacak bir kitap” diye tanımladığı “Çukur Yamaç’ın Dönüşü”nde senarist olarak yaşadıklarını ve “Çukur”un doğuşunu bakın nasıl anlattı:

“Uzun zamandır yazarak hayatımı kazanıyorum. Ama hayatımı kazanırken yazdıklarımla yazmak istediklerim arasında bir uçurum var. Gerçekten yazmak istediklerim televizyonda gösterilemez, gösterilse de kimsenin ilgisini çekmez diye düşünüyorum.

‘Şizoid olabilirim’

Yazının hayatımı idame ettirmenin çok ötesinde bir önemi var hayatımda. Ben, yazarak eğleniyorum, heyecanlanıyorum, üzülüyorum, yazarak yaşıyorum. Evet, şizoid olabilirim, ama ben böyleyim. İş için yazmadığım zamanlar da böyle. İş için yazarken kurallar var; de facto durumlar, sınırlar… İş için yazı yazmak başka; orada uslu çocuk olmak zorundasın. Başını eğ ve daha çok çalış.

Uzun zaman bu ikisini ayrı tuttum.

‘İş için yazdığın yazı ile kendi manyaklıklarını bir araya getiremezsin, saçmalama; işin doğasına aykırı bu.’

Farklı bir deneme

Bu da önce yazıya olan sevgimin azalmasına, sonra da giderek yazmaktan soğumama sebep oldu. Sonunda bir karar verdim. Ne olursa olsun zevk aldığımı yazmalıyım. Nereye giderse gitsin. Belki hiçbir yere varmayacak, belki kimse seyretmeyecek, ama olsun. Yoksa yazıyla aramdaki bağ kopacaktı ki bu benim için gerçekten ürkütücü.

Derdim şu:

Televizyondaki kurmacayla gerçek hayatın bağları müthiş zayıflamış durumda. Ben yazarken yazamaz olmuştum, seyreden nasıl seyretsin? Paçası biraz olsun çamura bulamış karakterler yazmak istiyordum. Yoksa tekel bayii açacağım, çarem yok. Farklı bir denemeden sonra ‘Çukur’ geldi aklıma. Bir genç adam. Bir aile. Bir mahalle. Bir aşk. Bir suç draması. Polisin bile girmekten çekindiği belalı bir mahalle.”

SENARİSTİ GÖKHAN HORZUM “ÇUKUR”UN KİTABINI YAZDI

‘THE GODFATHER’ GİBİ ÖYKÜ MARLON BRANDO GİBİ ROL!

Gökhan Horzum’un “Çukur  Yamaç’ın Öyküsü” kitabında dizide “İdris”i oynayan     Ercan Kesal’ın da bir yazısı var.

“Çukur dar bir sokaktır ve tehlikeli…” başlıklı yazıda Kesal, dizi için gelen teklifi ve “evet” demesinin sebebini şöyle anlattı:

“Deniz özlemimi gidermek için çıktığım tatildeyken yapımcı bir arkadaşım aradı. Bir TV dizisine hazırlanıyormuş. Karakterlerden biri için beni düşünmüşler. ‘İlgilenir misin?’ diye sordu. O da biliyordu aslında popüler işlere çok hevesli olmadığımı, ama yine de senaryoyu okumamı önerdi.

‘Çukur’un senaryosunun ilk altı bölümü geldi az sonra. O gün denizi unuttum. Ertesi sabah İstanbul’daydım. İlk okuduğumda ‘The Godfather’ gibi bir hikâyeydi tamam, bana da Marlon Brando’nun rolüne benzer bir rol öneriliyordu doğru, ama sonrası çok bizden ve içerdendi.”

SENARİSTİ GÖKHAN HORZUM “ÇUKUR”UN KİTABINI YAZDI

GÜNÜN SÖZÜ

“Aramayacaksın kimseyi, olması gerekenler zaten yanında. Ve yanında olmayıp gidenler; ne aklında olmalı ne umurunda.” (Paul Auster)