25 Mayıs 2024 Cumartesi  –  Milliyet  –  Alice

Yasemin Sakallıoğlu’nun gösterisini ilk kez Bostancı Gösteri Merkezi’nde (BGM) izledim. Perşembe akşamı Sakallıoğlu’nu izlemeye gelen 2 bin 300 kişinin ezici bir çoğunluğu kadınlardı. Seyirciler arasında, ‘Doğru Koca Nasıl Seçilir?’i izleyip, Sakallıoğlu’ndan taktik öğrenmek isteyenler de olabilir. Ancak Sakallıoğlu’nun iki saatlik gösterisi ‘iyi koca nasıl seçilir’den çok, nasıl ünlü olduğu ve bu süreçte ailesiyle ilişkilerinin mizahı üzerineydi.

Gösterinin başında İbrahim Tatlıses’in türküleri eşliğinde dansçı kızlara eşlik eden Sakallıoğlu, nefes nefese kaldı ve “82 kiloyum ve dansa devam ediyorum. Çok riskli bir hayat yaşıyorum. Her geçen gün de kilo almaya devam ediyorum” dedi.

İşte Yasemin Sakallıoğlu’nun ‘Doğru Koca Nasıl Seçilir?’ gösterisinden not aldığım espriler:

“Aslında benim hayatım travmalarla doludur. Bence sizlerin hayatı da öyle, belki de bu yüzden biletler bu kadar çabuk tükeniyor.”

“15 yaşındayken başladı benim hikâyem. Ben 15 yaşındayken küçük abim, yengemi kaçırdı. Ailesi, aldıkları koltuk takımının taksitlerini yengemin ödemesini isteyince o da kaçıyor ve 20 yıldır abimin borçlarını ödüyor. Sadece yengem değil ben de abimin borçlarını ödüyorum. Hatta bu akşam sağ olun siz de abimin borcunu ödediniz.”

Kaderi nasıl değişti?

“Düşe kalka liseden mezun oldum. Babam bana İŞKUR’dan torpil buldu. O zamanlar torpil vardı. Babamın torpiliyle özel bir bankada işe başlayınca ne kadar uzaktan çirkin akrabam varsa beni istemeye başladı hepsi. Uzun burunlu, uzun boylu biriyle tanışma yemeğine çıktık. Belli ki ailesi kurup göndermiş onu. Çocuğun bana peş peşe sorduklarını dinledikten sonra, ‘Maaş ne kadar düşünüyorsunuz? Çünkü ben şu an bir aşk görüşmesinden çok iş görüşmesine gelmiş gibi hissettim kendimi!’ dedim.”

“O dönem bankadan istifa ettim. İlkokul arkadaşım Yeşim, benim parkta videomu çekti. Videonun adı ‘Doğru Koca Nasıl Seçilir?’di. Bu video dördüncü gün bütün ana haberlerde yayınlandı. ‘Türkiye bu kızı konuşuyor’ haberlerinden sonra havalara girdim. Çünkü Fahriye Evcen’den Hande Erçel’den ne eksiğim var? Ben hepsinin estetiksiz hâliyim. Ben bir kadının ham hâliyim. O kadın bir sürü işlemden sonra Hande Erçel’e dönüşüyor. Bende estetik eksikliği var. Beni iPhone 4 gibi görebilirsiniz.”

Deniz Çakır’a yanıt

“Bir sürü komedi dizisi çekilirken, bana üç sezon boyunca ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da besleme rolü teklif edildi. Evdeki herkesin dizide balya balya lafı var, ‘Lütfiye’ ise sürekli çay taşıyor mafya ailesine, ama hiç lafı yok!

İlk defa harici çekime çıktım. Alışveriş poşetlerini arabaya yerleştirdiğim sırada mafya eşimi vurdu, hemen yanına koştum, o sahnede bile bana söz yazmamışlar.

Ertesi gün, ismini vermek istemediğim kadın oyuncu (Deniz Çakır), ‘Kocan vuruluyor, öyle mi oynuyorsun? Çok kötü oynamışsın’ dedi. Yönetmen, ‘Kayıt’ deyince kala kaldım. Alışık değilim sektörün Ali Cengiz oyunlarına. Dedim ki bu sahne bitsin ben bu kadına lafımı sokarım. Çekim bitince ona, hayatım kocan bölüm başı 7-8 kere aldattığı için senin balya balya lafın var, bana kimse laf yazmıyor.”

GÜNÜN SÖZÜ

“Elde edilecek menfaati olduğu halde adaleti düşünen, gerçekten mükemmel bir insandır.” (Konfüçyüs)