MİLLİYET TELEVİZYON – 13 TEMMUZ 2013 CUMARTESİ – ALİCE
Akşam evinizde koltuğa uzandınız, televizyonda ‘yeni’ ve ‘güzel’ bir şeyler izlemek amacınız…
Televizyonlar için ‘yüksek sezon’ olarak adlandırılan dönemde yüksek şansınız…
Ama elinize kumandayı alıp, kanallar arasında zaping yapmaya başladığınızda mevsim yaz ise yandınız…
Çünkü izleyecek doğru dürüst bir şey bulamazsınız…
“O kadar kanal var, seyredecek doğru dürüst bir şey yok” deyip, kapatırsınız televizyonu…
O yüzdendir ki her yıl ‘Yaz ekranı’ başlar başlamaz, benim gibi televizyon üstüne yazı yazanlara TV izleyicilerinden şikâyet yağmuru başlar.
Bu yıl da öyle oldu…
Birçok televizyon kanalının reytinglerinin dolayısıyla da reklamların yarı yarıya azaldığı dönemi adeta dizi tekrarlarıyla geçiştiriyor olması, haliyle kızdırıyor izlenebilecek yeni ve iyi bir şey beklentisi içindeki izleyiciyi…
Okurlarımızdan Cüneyt Tan’ın gönderdiği e-posta, ‘yaz ekranı’na dair tüm şikayetleri özetler gibi… İşte Tan’ın yazdıkları:
“Kanal D’deki ‘Güzel Çirkin’in ilk bölümü aynı akşam üç kez tekrar edildi.
Dizinin ilk bölümünün tekrarı aynı hafta boyunca gündüz gece yayınlandı.
FOX’taki ‘Babam Sınıfta Kaldı’nın ilk bölümü akşamdan sabah saat 03.00’e kadar tekrar edildi. Aynı hafta ilk bölümün tekrarı gündüz gece demeden ekrana geldi.
‘Yaz ekranı’, yüzlerce kez yayınlanmış ve artık bıkılmış yerli dizi tekrarlarıyla dolu.
Ekranlar, ‘Yaz ekranı biz de güzel, biz en iyi şekilde hazırlandık’ sloganlarıyla dolu. Kanal D, Star TV ve TV2’nin her bölümünü defalarca yayınladığı ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ şimdi de Show TV’de başladı.
Ulusal kanallar bizleri ekrandan uzaklaştırıyor. ‘Cennet Mahallesi’, ‘Arka Sokaklar’, ‘Akasya Durağı’, ‘Pis Yedili’, ‘Yahşi Cazibe’, ‘Umutsuz Ev Kadınları’, ‘Sultan’ ve daha niceleri final yapmış olsalar bile hâlâ devam ediyor.
TV2 bile ‘Kavak Yelleri’nin tekrarı biter bitmez yeniden tekrarına başlıyor.
Seneler önce az kanal vardı ama izleyebileceğimiz çok şey vardı. 21. Yüzyıl’da ise çok kanal var izleyecek şey yok artık. ‘Böyle gelmiş böyle gider’, ‘Reyting sistemi böyle’, ‘Halk bunu istiyor’, ‘Reklam pastaları’ falan sebepler olabilir, ama halk gerçekten bıktı. Eğlencesi sadecetelevizyon olanlar var. Halk yenilik ve ciddiye alınmak istiyor. Sansürü, mozaiği, dublajı çok kötü olan dizi ve filmler izlemek istemiyor.
Tekrar, tekrar, tekrar nereye kadar?
Kışı da aynı yazı da aynı. Benzer konulu, bol tekrarlı, sansürlü, dublajı berbat, mozaikli dizi ve filmler halkı ciddiye almamaktır. Gerçekten seyirciyi önemsesinler.”
Televizyon kanallarının ‘yaz ekranı’ denince seyircide yarattığı algı bu!
TV yöneticileri arasında var mı bir itirazı olan?
DENİZDE KUM, ONLARDA EURO
SYLVİE VAN DER VAART (Solda), ILKA BESSİN (Ortada), HEİDİ KLUM (Sağda)
Bild, Almanya’da televizyonlardan en çok para kazanan üç ismi manşet yaptı… Listedeki üç kadının çalıştıkları kanallardan aldıkları paranın toplamı, bizim bazı haber kanallarının yıllık bütçeleri kadar neredeyse…
Yarattığı ‘Cindy aus Marzahn’ tiplemesiyle Almanya’nın ünlü televizyon yıldızlarından biri olan stand-up’çı Ilka Bessin’in 2013-2014 sezonunda Sat.1’den alacağı para 2 milyon euro…
RTL, Hollandalı ‘bebek yüzlü sunucu’ Sylvie van der Vaart ile sözleşme yeniledi…
Alman televizyonunun 35 yaşındaki sunucuya vereceği para, RTL tarihinde bir sunucuya ödenecek en yüksek ücret.
Hollandalı sunucu ‘Let’s Dance’ın yanı sıra ‘Süper Yetenek’ yarışmasında da jüri üyeliği karşılığında Alman RTL’den alacağı yıllık para 2 milyon euro… RTL, iki yıllık sözleşme uyarınca ünlü sunucuya, ekstra işler yaptırırsa, ayrıca ödeme yapacak…
40 yaşında ve dört çocuk annesi Victoria’s Secret’in eski yüzü Alman top model Heidi Klum da ‘Germany’s Next Top Model’ (Almanya’nın Yeni Süper Mankeni) adlı program için 8 milyon euro’ya imza attı.
ONUR VE GURUR TABLOSU
SOPHİA LOREN’İN BİR YANINDA OĞLU (Mevi gömlekli) EDOARDO PONTİ, DİĞER YANINDA BAŞROL ARKADAŞI ENRİCO LOVERSO İLE 10 YIL SONRA YENİDEN KAMERALAR KARŞISINDA…
Bir anne için en büyük gururlardan birinin fotoğrafıdır bu…
Sadece bu kadar mı?
Değil tabii…
Bu fotoğraf aynı zamanda bir evlat için onurların en büyüğü…
Hollywood’un en ünlü İtalyan kadın oyuncusu Sophia Loren’i 10 yıl önce veda ettiği kameralar karşısına geçiren kim biliyor musunuz?
40 yaşındaki küçük oğlu Edoardo Ponti…
‘La Veco Umano’ adlı filmin yönetmen koltuğunda oğlu Edoardo Ponti, başrolünde ise o daha doğmadan dünya çapında bir oyuncu olan annesi Sophia Loren…
Bir anne için bundan daha büyük bir gurur, bir evlat için bundan daha büyük bir onur olabilir mi dememin sebebi bu…
Oğlunun yönettiği Sophia Loren’in başrolü Enrico Loverso’yla paylaştığı filmin çekildiği yer neresi dersiniz?
Tabii ki sanatçının denize nazır muhteşem bir şatosunun olduğu doğduğu yer olan Napoli…
İtalya’nın güneyine tatile gidenler bilir, Sophia Loren’in bu malikanesi, rehberlerin turistlere gururla ilk gösterdikleri yerdir.
35 BİN LİRALIK “TUHAF TAKSİ”
Televizyonlarda yüksek bütçeli işlerle yüksek reyting almaktan çok daha önemlidir, çok düşük bütçeli projelerle de iyi reyting yakalamak.
Bunun için öncelikli şey ‘parlak bir fikir’dir…
Ama tek başına bu getirmez başarıyı…
O projeyi hayata geçirenlerin de ‘cin gibi’ olması gerekir…
Örneğin ‘Komedi Dükkanı’nı tv8’e yaptığı dönemden bu yana imza attığı projeleri yakından takip ettiğim Fırat Parlak, düşük bütçeli işlerle çalıştığı kanallara iyi reyting getiren bir yapımcı…
tv8’den TRT 1’e, Star TV’den sahneye transfer olan ‘Komedi Dükkanı’na Tolga Çevik kadarolmasa bile ciddi katkısı oldu.
Bölüm maliyeti 45 bin lira olan ‘Şanslı Masa’ Kanal D’de 100 bölüm yayınlandı, hepsi de kanala iyi reyting kazandırdı.
Kanal D’ye ‘Şebeke’ adlı bir şaka programı çekti, onun da her bölümü olay oldu.
Fırat Parlak ve ekibi şimdi de Kanal D’ye “Tuhaf Taksi” adlı bir yarışma programı yapıyor.
Daha önce Güven Kıraç ve İlhan Mansız’la denenen, ama başarılı olmayan yarışma, yayınlandığı geceler Kanal D’yi sırtlamaya başladı.
‘Tuhaf Taksi’nin Kanal D’ye bölüm maliyeti ne kadar biliyor musunuz? 35 bin lira…
