25 TEMMUZ 2019 PERŞEMBE – MİLLİYET CADDE – ALİCE
Dizi dünyasının tanınmış firmalarından Ay Yapım’ın çektiği, Ozan Güven, Serenay Sarıkaya, Berrak Tüzünataç, Mehmet Günsür ve Büşra Develi gibi ünlülerin oynadığı, Türkiye’nin konuştuğu bir projeyi yapımcıyla aralarındaki sözleşmeye rağmen, o eserin sahibi niye durdurur?
Yazar Azra Kohen’in, çok satan kitabı ‘Fi-Çi-Pi’ üçlemesini Nüket Bıçakçı’nın yazdığı senaryoyla Puhu TV’ye çeken Ay Yapım’a mayıs ayında açtığı davada, öne sürdüğü iki gerekçe şuydu:
1. “Eserlerin ana fikrine, karakterlerine sadık kalınması, eserlerin anlam ve bütünlüğünün özelliklerinin bozulmayacak biçimde senaryonun yazılması ve dizinin bu koşula uygun çekilmesi.”
2. “Dizideki reklamların, yazarın yarattığı karakterlerin temsil ettiği değerlere uygun olması, yazarın insan sağlığına zararlı olduğuna inandığı paketlenmiş gıda, boyalı içecek ve yiyecek tanıtımlarının olmaması.”
Mahkeme Kohen’i haklı buldu ve diziyi durdurdu. Taraflar arasındaki dava sürerken Kohen’in, Şalom’dan Zehra Çengil Küçük’e konu hakkında yaptığı açıklamalar, bir kitap yazarı için ‘okuruna saygı’ ve yarattığı karakterlere sahip çıkmanın ne denli önemli olduğunun kanıtı:
“Bana verilen sözler ve bu sözlere uygun bir kontratımız vardı. Kendimi anlamı korumakla yükümlü hissediyorum. ‘Fi’ ikinci sezonundan itibaren kitapla hiç benzerliği bulunmayacak şekilde karakterlerin alındığı bambaşka, yüzeysel bir hikayeye, benim açımdan utanç verici hale dönüştü, ben de engelledim. İzlerken kahroldum. İkinci sezonu, dördüncü bölümden sonra izlemedim. Çok iyi bir kontratım vardı, çizgiyi bu kadar aşacaklarını düşünmemiştim. Yarattığım karakterlere sahip çıkıyorum. Diziyi bitirmek de çok zordu ama bitirdim.”
Günümüzde eseri dizi ve film olan her yazarın cesaret edemeyeceği bir hak-hukuk mücadelesi bu.
Mahkeme Kohen’i haklı bulursa, bundan böyle hiçbir yapımcı, daha çok reyting için eser sahibinin izni olmadan istediği değişikliğe cesaret edemez.
SAÇINTI, BİR TWEET ATTI, ÇARŞI KARIŞTI!
Yazdığı, yönettiği, oynadığı film ve dizilerin kahramanları gibi eğlenceli bir insan olan, sosyal medyasında da böyle paylaşımlar yapan Müfit Can Saçıntı, attığı şu tweet’le takipçilerini şaşırttı:
“Arkadaşlar! Türkiye’de namuslu, dürüst 3-5 yapımcı yok değil; var. Bazıları vergi kaçırmak, kara para aklamak için film çekiyor. Devlet de bilerek bilmeyerek bunlara alet oluyor. Zamanı gelince hepsiyle acayip kavga edeceğim. Şimdilik bilin istedim.”
‘Mandıra Filozofu’nun attığı bu tweet, anında binlerce kullanıcı tarafından paylaşıldı, beğenildi ve yorum aldı.
Takipçileri Saçıntı’yı vergi kaçırmak ve kara para aklamak için film çekenleri açıklamaya davet etti. Saçıntı, bu çağrılara uymadı, ama birkaç saat sonra şöyle bir tweet attı:
“Bunu bir arkadaşa yanıt niyetiyle yazmıştım, ama tweet olarak atmışım. Tweet de almış yürümüş; şimdi silmeye kıyamıyorum.”
Saçıntı’nın her cümlenin sonuna mahcup insan emojisi koyduğu tweet’i, takipçilerini kesmedi. Twitter kullanıcıları, korkmadan o yapımcıları açıklamasını istedi.
Bakalım ‘Mandıra Filozofu’, “Zamanı gelince acayip kavga edeceğim” dediği o film yapımcılarını açıklayacak mı?
HAKARET DAVASINDA ŞAŞIRTAN SAVUNMA
Sibel Tüzün, sosyal medyada hakkında, “İstanbul’un yarısıyla yatmış, sürekli kocalarını aldatan kadın” diye yazan eski eşi Ender Balcı’dan şikayetçi oldu. Hakkında 2.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Balcı, çıktığı mahkemede hakaret kastı olmadığını söyleyip, kendini şöyle savundu:
“Bana attığı mesaja cevap verdim, hakaret etmedim.” “Sözün bittiği yer” bu olsa gerek…
GÜNÜN SÖZÜ
“Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim, kölesi değil.” (Cenap Şahabettin)