MİLLİYET 25 TEMMUZ 2014 CUMA – ALİCE
İzmir Narlıdere’de bir sokağa Belediye Meclisi kararıyla Yavuz Bingöl adının verildiğini bilmiyordum.
Dün gazetelerde çıkan, Yavuz Bingöl’e tabelalı tepki haberleri sayesinde öğrendim bunu.
Kendilerine Narlıdere Dayanışması adını veren bir grup, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yanındaki sokakta bulunan Yavuz Bingöl Sokak tabelasını indirip, yerine Berkin Elvan Sokak yazısı asmış.
Sebep malum:
AKP İstanbul İl Teşkilatı’nın iftarına katılıp Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la tokalaştığı için protesto ediyorlar Bingöl’ü.
Olabilir…
Demokrasilerde olur böyle vakalar…
Ayrıca Türkiye böyle bir ülke…
Siyasi konjonktüre göre sokakların, caddelerin hatta devlete ait büyük tesislerin bile adları değişir Türkiye’de…
Birkaç yıl önce de hükümetin “Barış Süreci”ne destek verdiği için bir sokağa verdiği Sezen Aksuadını iptal etmişti İzmir’de belediye…
Yavuz Bingöl yazan tabelanın üstüne Berkin Elvan Sokak yazısı asanlara sormak lazım.
Berkin Elvan’ın adı şimdiye kadar Narlıdere’de bir sokağa verilmemişse bu kimin ayıbı?
“15’inde bir fidan Berkin Elvan” aramızdan ayrılalı tam beş ay oldu.
Onun adını bir sokak tabelasına asmak için Yavuz Bingöl’ün Başbakan’la tokalaşmasını beklediyseniz bu da sizin ayıbınız!
DENİZ SEKİ İÇİN DENİZ BİTMEDİ!
Deniz Seki’nin, hastalığını gerekçe gösterip, infazın ertelenmesine ilişkin talebini savcılığın Adli Tıp Raporu’nu gerekçe gösterip, “Hastalığı infaza engel değil” diye reddetmesini “Deniz’in son umudu da tükendi” , “Deniz bitti” başlıklarıyla veren gazeteler oldu.
Oysa doğrusu Milliyet’in ve Hürriyet’in verdiği gibi.
Çünkü Seki’nin son umudu Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru.
AYM, Seki’nin kapatılan Özel Yetkili Mahkeme’nin verdiği kararı onarsa o zaman şarkıcı için “deniz biter!”
Şayet AYM, Seki’nin ”yeniden yargılanma”sına hükmederse, bu kez Seki’nin kâbusu biter…
ŞÖHRETE GİDEN EN KESTİRME YOL
Amerikalı şarkıcı Lana Del Rey’in yaptığı itirafa bakar mısınız?
“Müzik piyasasında çalışan ve bazıları isim yapmış çok insanla ilişkiye girdim ama bunların kariyerime bir faydası olmadı.”
7 yıl ünlü müzik markasının tepe yöneticisiyle olan beraberliğinin bile yükselmesine katkı sağlamadığını açıklayan Rey, beraber olduğu insanlara, “Kariyerime bir faydan dokunsun diye ilişkiye giriyorum seninle” deseydi sonuç değişir miydi bilmiyorum?
Ama bildiğim bir şey var ki Lana Del Rey’in beceremediğini Türkiye’de çok kişi başardı.
Hatırlayın.
Yıllar önce Yeşilçam’ın şu kült sözün
“Şöhrete giden yol rejisörün yatak odasından geçer.”
Şöhret peşinde koşarken “şöhret avcıları”nın hayatlarını kaydırdığı onca genç kız veya kadının yanı sıra “Doğru zamanda, doğru insanlarla” kurdukları “seviyeli ilişkiler”le zirveye çıkanlar da var.
Ama hiçbiri Rey gibi yürekli değil.
Bizimkilerin yaptığı şu:
Yıldızlarının sönmeye başladığı dönemde TV programlarına çıkıp, yıllar önce adını açıklamak istemedikleri bir yapımcı ya da bir ünlünün kendilerine cinsel saldırıda bulunduğunu açıklamak.
İSTİHBARATLARI SAĞLAMMIŞ!
Emniyet’te “Casusluk ve darbecilik” suçlamasıyla başlatılan operasyonda 108 kişiyi gözaltına alan polis, 9 kişiyi bulamamış.
Çünkü eski İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan’ın da aralarında bulunduğu 9 istihbaratçı ortadan kaybolmuş.
“Sahte isimlerle yasadışı dinleme” yapmakla suçlanan polisler, “eski istihbaratçı” da olsa demek ki istihbaratları hâlâ sağlammış!
GÜNÜN SÖZÜ
“Sözlüyken erkek konuşur kız dinler, nişanlıyken kız konuşur erkek dinler. Evlenince ikisi konuşur, mahalle dinler.”