MİLLİYET CADDE – 8 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ – ALİCE
İngiltere gibi bir ülkenin Başbakanı olan David Cameron, en marka, en pahalı güneş gözlüğü almak zorunda değil ama ‘taklit ürün’ alıp takma lüksü yok…
Geçen hafta yamalı ceketle dolaşan prensiyle olay yaratan İngiltere’den çarpıcı bir fotoğraf daha…
İngiltere Başbakanı David Cameron, eşi ve çocuklarıyla birlikte ‘Cornbury Müzik Festivali’ndeydi.
Cameron’un etrafında koruma ordusu yoktu. Çocukları Nancy, Arthur, Florence ve eşi Samantha’yla el ele gitti festivale.
Terlikleri çıkarıp, çıplak ayakla dolaştığı da oldu çimlerin üzerinde…
Boynunda asılı kartlar Başbakan’ın akredite olup da festivale geldiğinin kanıtı.
Buraya kadar her şey güzel ve alkışa değer… Ancak Cameron, ne zaman ki güneş gözlüğünü taktı, o zaman falsosu ortaya çıktı.
Çünkü taktığı gözlükler Ray-Ban taklidi Ray-Beri’ydi…
Daily Mail, Ray-Ban’lerin 120 sterlin’den satıldığı İngiltere’de Ray-Beri’lerin
fiyatının 1.99 sterlin olduğunu yazdı.
Yerli ya da yabancı fark etmez, bir ülkede yasal yollardan satışa sunulan her markanın güvencesi olması gereken Başbakanın ‘taklit ürün’ satın alması ne demek?
Elbette ki Cameron, Birleşik Krallığın Başbakanı diye ille de en marka, en pahalı güneş gözlüğü almak zorunda değil.
Marka olmayan ucuz bir gözlük alma özgürlüğü var, ama ‘taklit ürün’ alıp takma lüksü yok.
Alenen korsanı teşviktir bu…
ACUN: BEST OF SURVİVOR OLACAK
“Best of Survivor yapılırsa olay olur” diye yazmıştım cumartesi günü Milliyet Televizyon’daki yazımda.
Yazının çıktığı gün aradı Acun Ilıcalı…
Şimdiye kadar yapılmış ‘Survivor’lara katılıp çok konuşulan ‘ünlüler’ ve ‘ünsüzler’le ‘Best of Survivor’ yapmanın gündeminde olduğunu söyledi.
Ilıcalı, “Survivor’ın format sahipleri yaptılar bunu… Normal Survivor’ın 1.5 katı reyting aldı ‘Best of Survivor’…
O nedenle biz de düşünüyoruz bunu yapmayı, ama gelecek sezon değil de, belki ondan sonra” dedi.
ATİLLA TAŞ’IN DEĞERİ!
Önemli bir meziyettir bir insanın kendiyle dalga geçebilmesi, değerini belirlemesi.
Atilla Taş, şöyle demiş Günaydın’daki söyleşisinde: “Şu an imza atmadan bir kitap yazsam 100 bin satarım, ama kitabı benim yazdığımı anlasalar anında 100 bin iade olur!”
100.000-100.000 = 0
Atilla Taş’ın kendine biçtiği değer budur!
BU FOTOĞRAFA BİR DE ÖYLE BAKIN
Seul’den Amerika’ya sorunsuz uçan, ama San Francisco Havalimanı’na düşüp 2 kişinin ölümüne, onlarca yolcunun yaralanmasına sebep olan Güney Kore Havayolları’nın uçağının fotoğrafına bakınca ilk gördüğünüz şey nedir?
Uçaktan kaçarken aklı arkada kalan kızlar mı?
Yükselen dumanlar mı?
Yolculardan bir kısmının ellerinde valizlerle ve poşetlerle sakin sakin gidişi mi?
Benim bu fotoğrafta dikkatimi çeken ayrıntı başka…
Artık o uçaktan mı indi, yoksa uçağın düştüğü havalimanından koşup mu oraya geldi bilmiyorum…
Ama fotoğrafın gösterdiği şu:
“Kasap et, koyun can derdinde” denir ya, fotoğrafın solundaki gencin durumu da öyle… “İnsanlık adına bir gideyim, uçağın tahliyesine yardımcı olayım” telaşı yok onda…
O, cep telefonuyla en iyi görüntüyü almanın peşinde…
Belli ki haberci değil, ama yaşamı boyunca belki de bir daha karşılaşamayacağı bu dehşet anlarını cep telefonuna kaydedip, sosyal medyadan paylaşmak belki de bu sayede para kazanmak amacı…
MAGAZİN BASINININ ÇÖZEMEDİĞİ SORUN
Kıvanç Tatlıtuğ, yanındaki her genç kızın sevgilisi yazılmasına isyan etmiş Twitter’dan…
Allah başka dert vermesin!
Dua et ki erkeksin…
Günün sonunda, yanındaki her kadın sevgilisi yapılan erkeğin adı çıkıyor ‘çapkın’a, yanındaki her erkek sevgilisi yapılan kadınlara ne gözle bakıldığını yazmaya elim gitmedi valla!
Aynısını şov dünyasının kadınlarına da yapıyorlar…
Bakınız Gamze Karaman…
Genç yıldızın, “Her yemek yediğim erkeği sevgilim diye yazıyorlar” diye dert yanmasının üstünden bir hafta bile geçmedi…
Üç gün önce bizim Çağdaş (Ertuna), ‘magazinin cilvesi’ diyerek yazdı, Ece Sükan’ı Bebek’te bir erkek arkadaşıyla yakalayıp, basanların o kişinin çağdaş sanatın tanınan bir ismi ve Ece Sükan’ın abisi Arslan Sükan olduğundan bi haber olduğunu…
Maalesef magazin basının bir türlü çözemediği ya da çözmek istemediği kronik bir sorundur bu…
GÜNÜN SÖZÜ
Öyle kolay sanat değildir uyumak, onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerek…