MİLLİYET CADDE – 18 MART 2013 PAZARTESİ  –  ALİCE

Gençlerin eğitimleri sırasında kurdukları hayaller, okul bitince gerçeğe dönüşüyor mu? Bu soruya net yanıt vermem olanaksız ama ender de olsa isteyince bunu başarabildiklerini görmek güzel. Berkay Ateş,  Can Kulan, Emir Çubukçu, bakın nasıl zoru başardı?url-1

Ebeveynlerin günümüz gençliği için yaptığı saptama aynı: “Okulu bitirir bitirmez doğrudan yönetici olarak başlamak istiyorlar işe. Özgüvenleri o kadar yüksek yani.” Gençlerin üniversite eğitimi sırasında kurdukları hayaller, okul bitince gerçeğe dönüşüyor mu peki? Bu soruya net bir yanıt vermem olanaksız ama ender de olsa gençlerin isteyince bunu başarabildiğini görmek güzel. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü geçen yıl bitiren Berkay Ateş, Can Kulan, Emir Çubukçu adlı üç genç, bakın nasıl bir zoru başardı?
Üç genç mezun olur olmaz tiyatro yapmaya karar verdi. ‘Üç mektepli’ye birden iş verecek tiyatro olmayınca, onlar da kendi tiyatrolarını kurdu. Sonra oyun arayışı başladı. Konservatuardan hocaları Meltem Cumbul, ‘Bent’i önerdi. Onlar da hocalarına oyunu yönetmesini teklif etti. Taraflar anlaşınca sıra yer arayışına geldi. Galata Kulesi’nin arkasındaki Hamursuz Fırını bulundu. Üç gençte tiyatro sevdası vardı ama burayı tiyatroya dönüştürecek para yoktu. Yönetmen asistanı Gamze Karaduman, bireysel finans ve yatırım danışmanı Hilal Erdoğan’ı buldu, projeyi anlattı, o da sponsor olmayı kabul etti. Erdoğan, 70 bin TL harcayıp, işi finanse edince D22 Tiyatrosu doğdu.

Ne demek D22?
Tiyatronun D sırasında     21 koltuk var, o yüzden D22’yi de tiyatronun adı yaptılar. D22 olarak sahneledikleri ilk oyun ‘Bent’in galası vardı cuma akşamı. Gülben Ergen, Meryem Uzerli, Tuncel Kurtiz, Güven Kıraç, Yavuz Özkan, Zeyno Günenç gibi ünlüler vardı galada. “Bu isimlerin hepsi, oraya Meltem Cumbul için geldi” dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız, Cumbul gibi çevresi geniş birini oyunun yönetmeni yapmak da üç gencin başarısı. Kutluyorum bu gençleri ve onlara büyük destek çıkan hocaları Meltem Cumbul’u…
Alkışın en büyüğü, en güçlüsü ve en içteni, yaptığı sponsorlukla tiyatrocu gençlerin önünü açan Hilal Erdoğan’a…

İyi ki Ali Sürmeli yoktu!
Amerikalı yazar Martin Sherman’ın eserinden Mesut Özkeçeci’nin Türkçe’ye çevirdiği oyun, ‘Max’, ‘Rudy’ ve ‘Horst’ adlı üç eşcinsel erkek üzerinden faşizmin insanlık dışı yaptırımlarını sorguluyor. Çünkü oyun, Nazi Partisi’nin “Aklından eşcinsel düşünce geçen her insan bile düşmanımızdır” açıklamasını yaptığı 1920’lerde geçiyor.
Meltem Cumbul’un ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu; Berkay Ateş, Can Kulan, Emir Çubukçu, Sercan Sungur, Necati Kutlu, Mesut Özkeçeci ve Reha Özcan’ın oynadığı ‘Bent’, o nedenle biraz ‘sert’! Oyuncuların erkek erkeğe öpüşüp-koklaştığı bolca sahne var…
Allah’tan Ali Sürmeli yoktu galada… Eski sevgilisi Sultan Ertuğrul, rol gereği Teoman Kumbaracıbaşı’yla öpüştüğü için kıskanıp onu yumurta atarak cezalandıran, sonra da kendini,”Kucağında, kollarında öpüyor. Bunun adına da ‘sanat’ diyorlar. Ne sanatı?” diyerek savunan Sürmeli olsaydı ne yapardı acaba? Sürmeli, “Tavuk yumurtası kesmez bunları” deyip oyunculara devekuşu yumurtası atardı herhalde!

STAR TV, ACUN’UN ‘TEKRAR’IYLA iKiNCi

Star, Acun Ilıcalı’yı transfer ettiğinde kimin ne yazdığı belli. Artık her yazı kayıt altında Google’da. Merak eden sorgulayıp görebilir, biz “Acun, Star’ı zirveye taşır” diye yazdığımızda, “Merve Büyüksaraç, Acun’u bitirdi, artık kimse izlemez onu” diye yorum yapanları.
‘Yetenek Sizsiniz’ önceki hafta bitti. Star, bu hafta ‘final’in tekrarını yayınladı. Programın yeni bölümlerinin yayınlandığı cumartesi ve pazar akşamları, hem AB, hem Total’de 20-24 arası share alıp birinci oluyordu Star. Bu cumartesi, AB ve Total’de     11 civarında share aldı ve ikinci oldu. Star, Acun’un yaptığı programın tekrarını değil de başka bir yapım koysaydı, o zaman Acun’un varlığıyla yokluğu arasındaki fark daha net çıkardı ortaya. İşin tuhaf yanı, Acun’un yokluğunda rakip kanalların cumartesi akşamı için hamle yapmamış olması.

GÜNÜN SÖZÜ

Yürek yorulunca ter gözden akar! (Hz. Mevlana)