29 Kasım 2025 Cumartesi – Milliyet – Alice
ürk tiyatrosunun duayen isimlerinden 79 yaşındaki Zihni Göktay’ın, Maltepe’de bir bakımevinde kalmasını yadırgayanlar var.
Birçok nedeni var bunun.
Birincisi; yaşlısına ve bakımına muhtaç aile büyüklerine sahip çıkmayıp, onları bu tür yerlere teslim etmenin yadırgandığı bir gelenekten geliyoruz.
İkincisi; devlete ya da özel sektöre ait bu tür kurumlarda çalışanların yaşlılara nasıl kötü muamele ettiğine dair yayınlanan videolar ve haberler bu kurumlara olan güveni azalttı.
Diğerlerini bilmiyorum, ama İBB’nin Kadir Topbaş zamanında açtığı Yakacık’taki Sanatçı Yaşam Evi’ne birkaç kez gittiğim için burada misafir edilenlere her türlü sağlık hizmeti de verildiğini ve birkaç yıldızlı otel konforunda yaşadıklarını biliyorum.
Feneryolu’ndaki evi kentsel dönüşüme girince Zihni Göktay’ın kızı Zeynep Göktay Dilbaz’la ortak karar verip, bakımevine yerleşmesi, günümüzün metropol yaşamında en doğru seçim oldu.
Nereden mi çıkardım bunu?
Sanatçının Hürriyet’e yaptığı şu açıklamadan:
“Burası bana iyi geldi. Kalmaya devam ederim ama yanımda bir bakıcıya ihtiyacım var. Benim ilaçlarımı takip edecek, ilgilenecek. Evim 3+1 olacak. Kızım ‘Ev bitince gel otur, bir yardımcı tutarız’ dedi. Ev bitince karar vereceğiz”
Kiraya çıkıp, bakıcı tutmak yerine, parasını ödeyip bakımevinde konforlu bir hizmet almak doğru bir seçim.
Bazı genç oyuncuların ‘tükenmişlik sendromu’na yakalanıp iş bıraktıkları bir dönemde 79 yaşındaki Zihni Göktay’ın bakımevindeyken bile oyunlarına ara vermemiş olması sanatçının içindeki ‘tiyatro aşkı’nın sonucu.
Yeşilçam’dan tanıdığım birçok oyuncu, yönetmen ve yapımcının vefat edene kadar misafir edildikleri Yakacık’taki Sanatçı Yaşam Evi gibi birçok merkez olsa veya insanların parasını ödeyip büyüklerini gönül rahatlığıyla yerleştirebilecekleri yerler çoğalsa, her yaşlı hayatının son demlerini kimseye yük olmadan konforlu bir şekilde geçirse.
Türk estetikçilerin ünü Güney Afrika dizisinde
Bir çocuk sahibi bekar bir anne olan B.K, geçimini sağlamak için dikiz yeteneğini kullanarak dünyaca ünlü markaların çantalarının sahtelerini yapar. Genç kadın, bu çantaları ikinci el, ama orijinal diye iyi fiyattan satabilmek için influencer Pinky ile anlaşır.
Yedi bölümlük suç ve polisiye dizisinin senaristleri; Sydney Dire, Kudi Maradzika, Daniel Zimbler… Dizinin başrol oyuncuları ise Jo-Anne Reyneke, Cindy Mahlangu, Julia Anastasopoulos, Emmanuel Castis, Zozibini Tunzi ve Brendon Daniels.
Sosyal medya çağında görünür olmak ile gerçek olmak arasındaki çatışmayla birlikte arka fonda bir annenin hayatta kalma savaşını anlatan Güney Afrika dizisinin iki bölümünde Türkiye’ye gönderme vardı.
Orijinal adı ‘Bad Influencer’ olan dizinin baş karakteri Pinky, Güney Afrika’nın en ünlü ve seksi fenomeniyle ilgili, “Türkiye’de popo kaldırtınca bu kadar ünlü oldu” dedi.
Güney Amerika, Ukrayna ve Rus yapımı dizilerle filmlerde Türkiye’de saç ektirmeye, diş ve estetik operasyonlarına göndermeleri izlemiştim ama ülkemizdeki sağlık turizminin ününe 10 saatlik uçuş mesafesindeki Güney Afrika’da çekilen yapımda tanık olmak ilginçti.
Ülke kültürlerinin dünyada yaygınlaşmasındaki ‘yumuşak güç’ (soft power) bu denli önemli ve etkili demek ki!
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsan, ebeveynini ne kadar reddederse o kadar ona benzer.” (Bert Hellinger)

