MİLLİYET – 8 EKİM 2014 ÇARŞAMBA  –  ALİCE

26252001Oscar ödüllü oyuncu ve yönetmen Ben Affleck’e olan sevgimiz, katıldığı TV programındaki “İslamafobi” karşısındaki çıkışıyla daha da arttı. Söyledikleriyle yüreğimizin yağını eritti.
Affleck, yazar Sam Harris’in, “İslam kötü fikirlere sahip” sözlerine, “Bu çok çirkin ve ırkçı bir açıklama” diyerek karşı çıktı.
Affleck, “Bu açıklamayla ‘Üçkâğıtçı Yahudi’ demek arasında fark yok” sözleriyle böylece antisemitizme de karşı olduğunu gösterdi.
Ben Affleck, “Fanatik olmayan, kadınlara ceza vermeyen, yalnızca okula gitmek isteyen ve sizin Müslümanların yaptığını söylediğiniz şeylerin hiçbirini yapmayan 1 milyardan fazla Müslüman’a ne diyeceksiniz? Irak’ta Müslümanların bizi öldürdüğünden daha çok Müslüman öldürdük” sözleriyle hepimizin gönlünü fethetti.
Hatırlar mısınız, kulakları çınlasın, yıllar önce Levent İnanır, bir canlı yayında, “Sanatçı duruşu diye bir şey var” demişti.
İşte o “sanatçı duruşu”na tipik bir örnektir Ben Affleck’inki…
Sanatçı, yeri geldiğinde çoğunluğu karşısına alma pahasına “Kral çıplak” diyebilmeli.
Affleck’in söyledikleri biz Müslümanların hoşuna gitti ama Amerika’yı yönetenlerin ve İslam karşıtları için aynı şeyi söylemek zor.
Yabancı sitelerde bu haberin altına yapılan yorumlara baktım, Ben Affleck’e bu çıkışı nedeniyle kızanlar var, ama hepsi bu…
Ne siyasiler “Vatan haini” ilan etti Ben Affleck’i ne de birileri böyle düşündüğü için Amerika’yı dar etti ona.

EFSANE YÖNETMENLERDEN SİNEMA İÇİN EFSANE SÖZLER

Her sonbaharda başlayan yeni film sezonuyla birlikte “7. Sanat” olarak adlandırılan sinemayla ilgili “Sanat filmi/ticari film” tartışması çıkar karşımıza… Yine öyle oldu…
Peki, çektikleri filmlerde efsane olmuş dünyanın ünlü yönetmenleri nasıl bakıyorlar sinemaya? Efsane yönetmenler ne gibi “özlü sözler” etmiş sinema sanatı hakkında? Buyrun, bir ufuk turu yapalım Robert Schnakenberg’in “Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları” adlı kitabında…
David W. Griffith: Sinema sanatları ve bilimleri akademisi mi? Ne sanatı? Ne bilimi?
Cecil B. Demille: Bana İncil’den herhangi iki sayfa verin, ben de size bir film vereyim.
John Ford: Benimle sanat hakkında konuşmanın hiçbir manası yok. Ben kiramı ödeyebilmek için film yapıyorum.
Howard Hawks: Bir filmde üç adet muhteşem sahne varsa ve hiç kötü sahne yoksa, o iyi bir filmdir.
Alfred Hitchcock: Bir filmin uzunluğu, insan mesanesinin dayanıklılığıyla doğru orantılı olmalı.
Federico Fellini: Bir sözleşmeye imza attığım için film çekerim. Bana verdikleri avansı geri vermek istemediğim için mecburen film çekerim.
Sam Peckinpah: Size çekmeniz için bir hikâye veriliyor ve siz de elinizden gelen en iyi şekilde onu çekiyorsunuz, hepsi bu kadar.
Jean – Luc Godard: Film çekmek için bir kız ve bir silah yeterlidir.
Roman Polanski: En iyi filmler, yönetmenden başka kimseye mal edilemez.
Francis Ford Coppola: Muhtemelen dâhiyim ama hiç yeteneğim yok.
Werner Herzog: Artık film yapmamalı, bir akıl hastanesine yatmalıyım.
Martin Scorsese: Tüm hayatım filmler ve dinden ibarettir. Hepsi bu. Dahası yok.
George Lucas: Eğer 11 yaşındaki bir kızın hayal dünyasını kavrayabilirseniz, bu sektörden bir servet kazanabilirsiniz.
Oliver Stone: Sinemayı seviyorum, ama sinema endüstrisi beş para etmez.
Steven Spielberg: Ayda bir dünyam başıma yıkılır. Kendime geldikten sonra, yapmak istediğim yeni bir film bulmuş olurum.
Pedro Almodovar: Sinema vampir bir sevgilidir, başka şeyler yapmanıza izin vermez.
Quentin Tarantino: Seyirciyle yönetmen arasında sado-mazo bir ilişki vardır ve mazoşist olan taraf seyircidir.
Efsane yönetmenlerin sinema üstüne bu “özlü sözler”inden sonra, bizde iki film çekince kendini “Fellini” sananların sinemaya dair söyledikleri “fuzuli sözler” gibi geliyor bana…

GÜNÜN SÖZÜ
“Sakın sana ‘Kötüsün’ diyenlere aldırma. Bana da ‘Gerizekâlısın’ diyenler oldu. Ve ben atomu parçalayıp ellerine verdim.” (Albert Einstein)