MİLLİYET CADDE – 4 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA
“Benim İçin Üzülme”nin yapım şirketi Boyut Film’in ortağı Murat Tokat’ın, “Yüzünüze gözünüze dursun” dercesine yaptığı açıklama, onun Karadeniz insanını hiç tanımadığını gösteriyor…
Show TV’ye geçtikten sonra “Benim İçin Üzülme” dizisinin senaryosunda yapılan değişikliğin, özellikle de ensest ilişkinin Artvin’in imajına zarar verdiğine dair başlatılan kampanyaya yanıt, yapım şirketi Boyut Film’in ortağı Murat Tokat’tan geldi, ama öyle böyle değil.
“Yazılı açıklama” değil de sanırsın, “Kıymet bilmeyenlere, nankörlere okkalı Osmanlı tokadı”!
İşte bu olmadı…
Yapımcı Tokat, “yüzünüze gözünüze dursun” dercesine, “Benim İçin Üzülme”nin başladığı günden bu yana maddi – manevi ne yapmışlarsa Doğu Karadeniz’de, hepsini döktü ortaya…
İşte o açıklamanın özeti:
“Boyut Film, bugüne kadar bir dizi film için görülmemiş bir prodüksiyon ekibi kurdu, sadece 1. bölüm için 1.5 milyona yakın harcama yaptı.
Çektiği sinema filmlerine bile bu kadar vakit ayırmayan Mahsun Kırmızıgül, bu diziyi Artvin Hopalı olan rahmetli ortağı Hilmi Topaloğlu’na ithaf etti ve bunu ekrana da yazdı.
Dizi bir aşk hikayesini anlatmaktadır. Bu aşk hikayesi etrafında dönen senaryoda diyaloglarda kimi zaman yörenin çayla ilgili yaşadığı zorlukları, bölge halkının istemediği HES protestoları, bazen de yine bölgenin ihtiyacı olan Onkoloji Hastanesi senaryoda kullanıldı, bölgenin sıkıntılarını dile getiren mesajlar verilmeye çalışıldı. ”
Dizi bölgeye neler kattı?
“Artvin’deki ‘Siyanürlü altın madeni istemiyoruz’ gösterisine oyuncularımız katıldı, konunun ulusal medyada ses getirmesini sağladı.
Oyuncularımızdan Tansel Öngel, Elif Korkmaz, Timur Ölkebaş ve eşi Hopa Belediyesi’nin de katkılarıyla Kazım Koyuncu Sanat Atölyesi’ni açtı , 100’e yakın öğrenciye ücretsiz bale ve tiyatro eğitimi başladı.
Her ay 7-15 yaş arasında hiç tiyatro oyunu izlememiş 80 öğrenciyi, ailelerinden tek kuruş almadan kendi imkanlarıyla Hopa’dan Trabzon’a tiyatro izlemeye götüren oyuncumuz Tansel Öngel, yine kendi imkanlarıyla martta belediyenin gösterdiği bir alanda kütüphane açacak.
Senaryoda yer alan karakterler içine Hopaspor da dahil edildi ve ‘Denizin Asi Çocukları’ diye anılan takımın ruhu bütün Türkiye’ye tanıtıldı.
Karadenizli şarkıcılara yer vererek daha popüler olmaları sağlandı. Selçuk Balcı, Resul Dindar, Salih Yılmaz, Niyazi Koyuncu gibi Karadeniz’in bağrına bastığı sanatçılara yer verildi, şarkılarını söylemeleri için dizide platform oluşturuldu.“
Sayemizde turizm patladı!
“Dizimiz başlamadan önce Artvin’de oteller boştu, esnaf kan ağlıyordu. Ticaret Odası’nın verilerine göre diziden sonra turizmde yüzde 300’lük bir artış oldu. Diziye mekan olan evlere özel turlar başladı ve bu ziyaretçilerin sayısı şimdiden 40 bine ulaştı.
Bölge turizmini canlandırdığı için ‘Benim İçin Üzülme’ ekibine birçok ödül verildi.
Dizide oyuncularla birlikte yaklaşık 200 kişi çalışmaktadır ve ekibin yüzde 50’si Artvinli’dir. Dizi için çekim yapılan mekanlara şimdiye kadar 750 bin TL para harcandı.
‘Benim İçin Üzülme’ gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkarak yazılmış bir senaryo değildir. Ne kişiler gerçektir, ne de olaylar…
Senaryo, bölge halkını rencide edecek hiçbir konu ve diyalog içermemektedir. Eleştiriler tabii ki dikkate alınacak varsa bir hata varsa gereken yapılacaktır.
‘Benim İçin Üzülme’ dizisini hedef göstermeye çalışanlar ne Artvin’e, ne Rize’ye, ne Trabzon’a, ne de Karadeniz’e iyilik yapmaktadır. ”
Kurşun sık, bu lafları etme!
Murat Tokat, sıraladıklarında yerden göğe kadar haklı olabilir, ama bu değiştirmez şu gerçeği:
Anlaşılması zor bir türdür Karadeniz insanı…
Başka türlü çalışır kafası, mantığı…
Bu açıklama da gösteriyor ki Boyut Film’in ekibi hiç tanıyamamış Karadeniz insanını…
İdam sehpasında son isteği sorulunca, “Bu bağa bir ders olsun” deyip, sandalyeyi deviren insanlara, “Bu iyilikleri yaptık size” denir mi?
Samsun’daki mitingte espri olsun diye “Hamsi kavağa çıkar mı?” diyen Süleyman Demirel’i sandığa gömen halka kurşun sık, ama bu lafları etme…
Çünkü kurşundan daha ağır gelir bu laflar ona…
Böyle durumlarda Karadenizli’ye söylenecek tek söz şudur:
“Haklisunuz uşaklar, gereken yapilacaktur.”
Karadeniz insanı, “Benim İçin Üzülme, ama bizi de üzme”, “Bizler mertiz, yan gözle bakmayız”, “Lazları başkalarıyla karıştırmayın” diye pankart açıyor ve “Bölge insanını paracı, materyalist, egoist ve ahlaki değerlerden yoksun gösteriyor bu dizi” diyorsa, yapacağınız ilk iş alttan alıp, öfkesinin geçmesini beklemektir.
Öfkesi geçmeden karşı atağa kalkarsan, “Bu bağa bir ders olsun” diyen sen olursun günün sonunda.