5 ARALIK 2020 CUMARTESİ – MİLLİYET CADDE – ALİCE
Kürklerini açık artırmayla satıp, o parayı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlayacağını açıklayan Bülent Ersoy, ÇYDD yönetiminden “Hayır” yanıtı alınca ne yaptı?
Şarkıcı, vasiyetnamesini değiştirip, derneği bağış listesinden çıkardı.
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Ersoy’un yapacağı bağışı reddetme gerekçelerini açıklarken ne dedi?
“Çevre dostu olmak ana tüzüğümüzde var. O nedenle kürk satışıyla elde edilen bir geliri bağış olarak alamayız. Bu duyarlılığı için Bülent Ersoy’a teşekkür ediyoruz. Hatta kendisine ulaşıp bu konuyu açıklamak, tüzüğümüzü anlatmak istiyorum.”
Ego savaşı
ÇYDD’nin tüzüğüne baktım. Madde 3’te açıkça belirtilmiş ‘Derneğin Amacı’:
“Atatürk ilke ve devrimleri (Kemalizm) ile gerçekleştirilmiş olan hakların korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve çağdaş eğitim yolu ile çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşılmasıdır.
”İmkanı olmayan kız çocuklarına sahip çıkıp, okutmasıyla öne çıkan ÇYDD’nin tüzüğünde Bülent Ersoy’dan gelecek bağışı reddetmeyi gerektiren bir madde var mı? Altını çizerek vurgulamak istiyorum:
Ha-yır…
Çalışma İlkeleri’nin dördüncü maddesinin üçüncü bölümünde yazan şu:
“Toplumda çevre bilincinin ve kültürel mirasımızla ilgili duyarlılığın artırılması ve çevre sorunlarıyla ilgilenilmesi.”ÇYDD yönetiminin o bağışı reddetmek için bundan başka dayanak yapabileceği bir bölüm yok tüzükte.
Hal böyleyse ÇYDD yönetimi, Ersoy’un bu kararla aslında hayvanseverlerin tepkisini çeken kürk tutkusuna son verecek kadar çevre bilinci kazandığını bile okuyamadı demektir.‘
Diva’ ne ‘kara para’ aklıyor de ‘kürk ticareti’ yapıyor.
Çocuklara yazık
Yapmak istediği eleştirileri dikkate alıp, şimdiye kadar kürklerine verdiği parayı geri alıp ÇYDD’ye bağışlamaktı. Dernek yönetimi bunu engelledi. ÇYDD yönetimi, Diva’dan gelecek bağışı reddederek, sanatçının vasiyetinden derneğe gelecek parayı da elinin tersiyle itip, ekonomik imkanları olmadığı için okuyamayan binlerce genç kızın geleceklerinin kurtulmasını engelledi.
Önce ÇYDD yönetimi, ardından Diva kapris yaptı, olan yine ekonomik imkanı olmadığı için eğitim alamayan çocuklara ve gençlere oldu.
‘ALMAN AŞISI NEYSE ÇİN AŞISI YAPTIRMAM’
Koronavirüs aşısı yaptırmayacağını açıklayan Yıldız Tilbe’nin yalnız olmadığına dikkat çektiğim yazıma gelen yorumlardan çıkardığım sonuç şu:
Aşıya karşı bir kitlenin yanı sıra koronavirüsün dünyaya yayıldığı Çin’den gelecek aşıya güvenmeyen bir hayli insan var.
Yıldız Tilbe gibi Yeşim Salkım ve Aleyna Tilki de “Aşı yaptırmam” diye açıklama yaptı.
Sadece ünlüler mi “Çin aşısına hayır” diyen? Sadece ünlüler mi “Çin aşısına hayır” diyen?
Hayır. İşte karaciğer, safra yolları ve pankreas cerrahi uzmanı Prof. Dr. İbrahim Barut’un Twitter’dan yazdıkları:
“Buradan ilan ediyorum. Faz 3 çalışmaları yapılmamış, sonuçları bilinmeyen Çin kökenli Covid-19 aşısını kendime ve yakınlarıma yaptırmayacağım. Aşı karşıtı değilim. Aşı karşıtlığını da sevmem, ama ben bir kobay değilim.”
Bir hekim bunu söylerken insanların, “Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci’nin bulduğu Alman aşısı neyse de, Çin aşısı asla” demesi doğal.
Durum bizde böyle de dakikada iki kişinin koronadan öldüğü ABD’de farklı mı?
Değil…
ABD’liler değil Çin, kendi aşılarına bile güvenmiyor ki üç eski başkan Bush, Clinton ve Obama, “Gerekirse birlikte kameraların karşısına geçip aşı yaptırırız” dedi.
Bizde de, koronavirüsten kurtulmak için yeterince aşı temin etmek yetmeyecek, insanlardaki ‘negatif’ düşünceleri kampanyalarla ‘pozitif’e dönüştürmek şart bence.
GÜNÜN SÖZÜ
“Karşındakine yargılarınla değil; algılarınla yaklaş.” (Einstein)