MİLLİYET CADDE – 16 OCAK 2013 PERŞEMBE – ALİCE
“En yüksek yorumcu telifi Demet Akalın’a” başlıklı dünkü yazım büyük yankı uyandırdı, hem sosyal medyada hem de müzik dünyasında…
2013 yılında hangi şarkıcının ne kadar ‘yorumcu telifi’ aldığına dair yayınladığım MÜYORBİR’in top 50 listesi ve Demet Akalın’ın yazım üzerine “İyi ki hatırlattınız. Vallahi unuttuğum bir paraydı gidip alayım bari” tweeti iyice körükledi işi.
Aman Allah’ım, ne yorumlar, ne yorumlar…
Sanırsın hangi şarkıcının ne kadar ‘yorumcu telifi’ alması gerektiğine karar veren benim. Her üç ayda bir üyelerine hakedişlerini dağıtan MÜYORBİR’in 2013’te hangi üyesine toplam ne kadar ödeme yaptığının listesini yayınladım.
Demet Akalın’ı beğenenler kadar beğenmeyenler de var. Akalın Fanları (DAF) haberi sevinçle karşılarken şarkıcıyı sevmedikleri için, “Ajdar niye yok listede?” diye soranlar bile oldu.
O yazıda da altını çizerek vurguladığım gibi, bu listeyi yayınlarken iki amacım vardı. Birincisi, kendileri de birer yorumcu olan oyuncuları telif konusunda harekete geçirmek. İkincisi, Başkan Ahmet Koç’un adını ‘saygı duruşu’ koyduğu, MÜYORBİR’in 60 yaş üzerindeki üyeleri için oluşturduğu fon… O şarkıcılar, şarkıları çalınmayıp, telife hak kazanmasalar dahi ölünceye kadar MÜYORBİR’den her ay geçinebilecekleri kadar para alacak.
TRUMP CADDE’DE RENKLi BiR GECE!
Güneş’te çalıştığım yıllar patronumuz Mehmet Ali Yılmaz, genel yayın yönetmenimiz de Güneri Cıvaoğlu’ydu. O yıllarda Güneş’te çalışanlar bilir, Güneri Bey’in gazetenin patronundan bile havalı olduğunu.
Hiç unutmam patronun odasındayım. Patronun, gazeteye girecek haberle ilgili isteğine karşı tarafın ne yanıt verdiğini duymadım ama telefonu kapatmadan önce sarf ettiği sözler hala dün gibi aklımda: “Güneri Bey’e sorayım ne demek? Bu gazetenin patronu ben miyim Güneri Bey mi?”
Meslek hayatım boyunca duyduğum efsane sözlerden birini Mehmet Ali Yılmaz’la adı hep karıştırılan Mehmet Y. Yılmaz söylemiştir: “Gazetenin patronu genel yayın yönetmenidir. Benim de yıl sonunda hesap vereceğim tek kişi patronum Aydın Doğan’dır.”
Trump’ın havası değişti
Bunları niye mi anlattım? Dün akşam Trump Towers’ın terasındaki Trump Cadde’nin açılışı vardı.
İzzet Çapa’nın şimdiye kadar yaptığı işlerden ticari olarak en iyisi diyebileceğim Cadde’nin açılışında Doğan Grubu’nun tepe yönetimi tam kadro oradaydı.
Trump’a ayrı bir hava katan Trump Cadde’deki restoranlardan birinde Doğan Holding’in patronu Aydın Doğan’ın etrafında şu isimler vardı: Eşi Sema Doğan, Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Hürriyet yazarları Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin ve Ahmet Hakan, Hürriyet yöneticilerinden Fikret Ercan, damat Mehmet Ali Yalçındağ, Doğan TV CEO’su İrfan Şahin, Doğan Holding yöneticileri İmre Barmanbek ve Tayfun Beyazıt…
Tam bir resmiyet havası hakimdi masada… Sanırsın Doğan Holding İcra Kurulu, akşam yemeğinde…
Sedat Ergin’in iltifatı
Eski genel yayın yönetmenimiz Sedat Ergin’in, “Milliyet’in ikinci sayfasında yazmaya başlaman çok iyi oldu, hakkındı. Zevkle okumaya devam ediyorum seni” şeklindeki iltifatının keyfiyle ayrıldım oradan, bu kez Hürriyet yazarı ve Doğan Burda Dergi Grubu’nun İcra Kurulu Başkanı Mehmet Y. Yılmaz çıktı karşıma…
Ergin’den önce yayın yönetmenliğimizi yapan Yılmaz’ın etrafı kızlarla dolu, bir erkek yok… Eski patronumun etrafındaki ‘resmiyet’in aksine, eski yayın yönetmenimin olduğu yerde ‘neşe’, ‘eğlence’… Bu tabloyu görünce gel de Mehmet Bey’e, “Hayat sana güzel” deme?
Yıllardır A9’da Adnan Oktar’ı ve “Yerim senin o tatlı canını inşallah” dediği ‘kedicik’lerini izlerim. Adnan Hoca’nın etrafında bile bu kadar sarışın kızı bir arada görmedim.
Özkök bile çok geçmeden soluğu Mehmet Bey’in yanında aldı ve Ayşe Arman’la sohbete daldı. Şimdi anlaşılmıştır sanırım yazıya niye Güneş’li yıllardan patron yayın yönetmeni anısıyla başladığım…
GÜNÜN SÖZÜ
“Millet deri mont giyince Brad Pitt’e benziyor, ben giyiyorum bildiğin Çiçek Abbas!”