DİZİ YILDIZLARINDAN ŞAHANE BİR KOMEDİ

Haldun Dormen’le Göksel Kortay’ın yazıp, Kortay’ın yönettiği ‘Amiral Battı Kaçıyorusss’u MKM Attila İlhan Sahnesi’nde izledim.
Oyun, Sovyetler Birliği dağılmadan Rus balet Rudolf Nureyev’in gösteri için gittikleri ülkeye iltica etmesinden esinlenilerek yazılan bir komedi.
Gösteriden önce yapılan, “Oyunumuzda gerçek hikayeden yola çıkılmış, sonra yoldan sapılmıştır” anonsu, seyirciyi nasıl bir projenin beklediğinin habercisi gibiydi.

İki perdelik oyun, 1980’lerin Ankara’sında geçiyor. Ankara’ya gösteri için gelen ünlü Rus dansçı Rudiyef’in (Oliver Spence) SSCB Büyükelçiliği’ndeki davetten sonra emekli amiral Kemal Ertürk’ün (Hakan Eratik) balerin kızı Sevda’nın (Çiğdem Batur) yardımıyla kaçıyor. Sevda, babasına ait otomobilin bagajına sakladığı Rus dansçıyı eve getiriyor. Amiralin müstakbel damadı Caner (Kadir Doğulu), Kemal Ertürk’ün kızı Ebru (Yeliz Şar), bahçıvan, polis müfettişi ve içişlerinden bir memur da eve gelince komedi başlıyor.

‘Amiral Battı Kaçıyorusss’, dizilerden tanıdığımız Doğulu, Eratik, Batur ve Şar’ın tiyatroculuk yeteneklerini başarıyla sergiledikleri, izleyenleri eğlendirdikleri bir oyun. Doğulu, Batur ve Şar’ın yanı sıra Bahçıvan rolündeki Sedat Bilenler’in nasıl iyi oyuncu olduklarını gösterdiği ‘Amiral Battı Kaçıyorusss’u iki saat eğlenceli vakit geçirmek isteyenlere tavsiye ederim.

CEMİL İPEKÇİ’YE GÖRE KADINLA ERKEĞİN FARKI

Pazar günü kanallar arasında tur atarken Show TV’de Evrim Akın’ın Cemil İpekçi’yle yaptığı bir söyleşiyi gördüm. Ünlü modacı, ‘Cemil İpekçi Gözüyle Paparazzi’ adını verdiği bir koleksiyon hazırlığında olduğunu söyleyince merak edip, izlemeye başladım. İpekçi’nin gözlemlerinden yola çıkarak kadın-erkek arasındaki davranış farklılıklarını anlatırken söyledikleri ilginçti. İşte İpekçi’nin erkekleri mutlu edecek, kadınları kızdıracak saptamaları:

“Kadınların en büyük kabahati erkekleri kadın gibi görmek istemeleri. Aslında erkekler dünyanın en saf, en dürüst yaratıkları. Kadın gibi labirent değil. Kadın zor bir varlık.Erkek, ‘Ay ne kadar hoşsun karıcığım’ dese, kadın hemen şüphelenir, ‘Bu herif ne yaptı ki bu iltifatı etti?’ diye. Halbuki erkek içeri girdiğinde kadın, ‘Paşam… Aşkım…’ dese, adamın eli ayağı gider, mest olur. Kadınlık muazzam bir güç, ama sadece tip değil. Beden kadar ruhun kadın olması önemli.”

SERDAR ORTAÇ’IN İTİRAFI

Serdar Ortaç, hafta sonu sahne aldığı Girne Rocks Hotel’de kendisini dinleyen casino müşterilerine kumar macerasını anlattı. Gazeteci Salih Keçeci’nin Instagram’da paylaştığı video’da şarkıcı, saçlarının uzun olduğu 1997 yılında kumarla nasıl tanıştığını şöyle anlattı:
“Bu şarkıyla 1997 yılına götüreceğim sizi. Saçlarım şöyle uzundu. O zaman kumar oynamıyordum ama… Daha öğrenmemiştim. 1997 senesinde bu şarkıyı yazdığımda Antalya’daki otelde kumara başladım. Orkestradan davulcu bir arkadaşım vardı. Fuat, at yarışı oyununu öğretmişti bana. Atlar yarışıyor, biri kazanıyor, ben hep sonda kalıyordum. Sonra çok hırs yaptım. Atı bıraktım makinalara geçtim, sonra ruleti öğrendim, ardından pokeri.”
Ortaç, konser bitince casino’ya giderek dinleyicilerine kumar yolculuğunun nasıl başladığını anlattı, ama bu yolda ne kadar para kaybettiğini açıklamadı.

GÜNÜN SÖZÜ

“Herkes kendi işine baksın değil. ‘Herkes kendi içine baksın’, böyle daha güzel.” (Cahit Zarifoğlu)