2 ARALIK 2019 PAZARTESİ  –  MİLLİYET  –  ALİCE

Kurumlar ve kişileri itibarsızlaştırdıkça itibar kazanacağını sanan, parçası oldukları halkı küçümsedikçe büyüdüklerini sananlar var aramızda. Kıt akılları sadece kötülüğe çalışan bu kitlenin mesai yeri sosyal medya…

CNN Türk’te moderatörlüğünü yaptığı canlı yayını, rahatsızlanıp yarıda bırakmak zorunda kalan Hande Fırat hakkında sosyal medyada yazılanları okudunuz mu?

O komplo senaryolarını yazanlara IQ testi yapılsa, çok merak ediyorum nasıl bir sonuç çıkar karşımıza?

Bu güruhun, sosyal medyada estirdikleri kötülük ve yalan rüzgârına kendileri gibi olanların da katılması doğal.  Bu “yalan rüzgârına kartvizitinde “bilim insanı” yazanların da katılıp, “Tam zamanı” diye harman yapmasına ne demeli?

CNN Türk, “Termik santrallere filtre takılmasının ertelenmesi”yle ilgili bir haber yaptı. Haberin sadece grafikli maliyet kısmını alıp, sosyal medyada algı operasyonu yapanlar kısa vadede amacına ulaştı.

Haberin devamındaki, “İnsan sağlığı mı, ekonomi mi? Maksimum altı ay içinde bu filtreler gelmeli. Bu kadar çevre farkındalığı olan Türkiye’ye yakışmıyor. Daha temiz bir Türkiye ve dünyaya götürecek” kısmını yok sayanlar, Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi’nin iklim ve doğa bilimcisi Levent Kurnaz’ı da    gaza getirip şu twiti attırdı:

“CNN Türk çalışanı arkadaşlar, bugünden itibaren herhangi bir konuda görüş almak izin lütfen beni aramayın. Artık siz benim için bu gezegenin yok olmasını destekleyen kanalsınız.”

Kurnaz’ın sonraki twiti, bilim insanlığını bilemem, ama soyadını hak ettiğinin kanıtı: “CNN Türk aradı. Özür diledi ve yayının çarpıtıldığını söyleyerek ektekini paylaştı. Ne yazık ki özürleri neredeyse kabahatleri boyutunda. Filtre takarsak ve bu santralleri kullanarak rahatça atmosfere 50-60 yıl daha karbondioksit salabilecekmişiz.”

Algı operasyonu öyle bir noktaya geldi ki, haberi sunan Beste Uyanık, sonunda isyan etti. Sunucu “kuzeni” olduğunu iddia eden Nazlı Demet için, “Bundan keşke benim de haberim olsaydı. Kesilip, biçilen videolar bitti, atmasyon kuzenler çıkıyor ortaya” diye yazdı.

ŞORAY UZUN’DAN TOKAT GİBİ YANIT

Spor muhabiri Hakan Gündoğar, oyuncu Şoray Uzun’un Posta’daki “Seri bozuldu” başlıklı maç yazısını kupür yapıp, şöyle bir twit attı:

“Türkiye’nin çok okunan gazetelerinden biri ‘Posta’. Spor sayfasında dün oynanan maç ile ilgili tek bir yazarın yazısı var Şoray Uzun. Twit burada bitti” diye paylaştı.

Şoray Uzun’un yanıtı gecikmedi:

“Sevgili Hakan, bu yazının sahibi Marmara Üniversitesi İletişim Yüksek Lisans mezunu. Amatör lisans ve 2006’dan bu yana basın kartı sahibi. Siz ilkokula başladığınız yıldan bu yana tescilli gazetecidir. Oyunculuk yapması sizi yanıltmasın.”

Hakan Gündoğar, magazinci değil, o yüzden Şoray Uzun’un oyunculuk serüveninin röportaj için gittiği bir işle başladığını bilmeyebilir. Gündoğar, yaşadığımız iletişim çağında Google’a Şoray Uzun’u sorsa, Twitter’da onca eleştiriyi aldıktan sonra özür dilemek zorunda kalmazdı günün sonunda.

GÜNÜN SÖZÜ

“Yalancılık; meslek dalı olarak ilan edilmeli artık, çünkü çok fazla ustası var.” (Balzac)