MİLLİYET CADDE  2 Nisan 2012 Pazartesi ALİCE

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü Alt Komisyonu Başkanı. 59 harften oluşan bir titr. Fiyakalı duruyor değil mi?
‘Alt Komisyon’ yerine ‘Üst Komisyon’ olsaydı daha da fiyakalı olurdu.
Kim bu fiyakalı titrin sahibi?
AKP Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu.
Eylem ve söylemlerinden anladığım o ki TCEMRAK Başkanı Uslu, olaylara küçük bir pencereden bakınca fotoğrafın tamamını göremeyenlerden.
O yüzden akşamları fırsat buldukça dizi izleyen, kaçırdıklarını internetten takip eden Uslu’nun, dizilere kafayı takması ve şu kanaate varması doğal:
“Kadınlar ya kurnaz ya da erkek tarafından kurtarılmaya muhtaç gösteriliyor. Kadın yönetici oranı yüzde 31, bu kadınlar dizilerde neden yok?”

15 kanallı TRT var elinizde
Şimdiye kadar dizilerde bir meslek grubuna ya da bir yöreye yönelik sınıflandırmaya o gruplardan gelen tepkilere alışığız, ama böylesiyle ilk kez karşılaşıyoruz.
Çekilen dizi değil de, sanki toplumun röntgeni.
Allah’tan Uslu, ‘Alt Komisyon’ Başkanı!
Ya daha yetkili bir makamda olsaydı, kim bilir dizi yapımcılarından başka ne isterdi?
Özel televizyoncuları hizaya getirmek gibi zor bir işe soyunacağına 15 kanallı TRT var elinizin altında.
Onlardan birini yapın dizi kanalı, istediğiniz dizileri çekin getirin ekrana bakalım, kaç kişi izler onları?
Aslında Uslu, başını TV dizilerinden kaldırıp reklamlara bir göz atsa, kadınlara saygısızlığın dik alasını görür oralarda.
Gerçi görse de ‘laf salatası’ndan başka bir şey yapacağı yok ya!
Uslu’nun Hitler’li şampuan reklamı konusunda ne yaptığına bakalım mesela?
İşte Uslu’nun bu konuda Milliyet Cumartesi’den Pelin Çini’ye söyledikleri:
“Reklamı görür görmez hemen araştırmaya başladım. ‘Sadece Lig TV’de yayınlanacak ve kaldırılacak’ dendiği için de üzerine gitmedim. Ama sonra diğer ulusal kanallarda yayınlanmaya başladı. Derken de özrü kabahatinden büyük şekilde geri çekildi.”
Uslu, “Özrü kabahatinden büyük” derken sanki kendini tarif etti.

Bunu başarın tarihe geçin!
Hitler’li reklam sadece Lig TV’de yayınlanınca sesini çıkarma, aynı yanlışı diğer kanallar da yapmaya başlayınca yaygara ha!
Nasıl bir anlayıştır bu?
Uslu’nun bir diğer yanlışı da şu:
Ortada Hitler’li şampuan reklamı gibi bir ayıp dururken Uslu’nun dizilerde yapılan cinsiyet ayrımına dikkat çekmesi.
Uslu’nun bakıp da görememesinin sebebi galiba yanlış yere bakıyor olması.
Uslu, sonuç elde etmesi vakit alacak dizilere kafayı takacağına, daha erken sonuç alacağı reklamlara baksa mesala.
Kadınlara öylesine roller biçiliyor ki bazı reklamlarda.
Reklamlardaki cinsiyet ayrımını, kadınlara yapılan haksızlığı ortadan kaldırmak gibi bir fırsat var şu anda Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü Alt Komisyonu’nun elinde, ama bunu kullanacak irade nerede?
Çünkü hepsinin aklı-fikri dizelerde!

‘SURVIVOR’DAN ALINACAK DERSLER

‘Survivor Ünlüler Gönüllüler’i izliyor musunuz? Ben izliyorum.
Bu tür ‘direnç yarışmaları’ insanların gerçek yüzlerini göstermesi açısından birebir.
‘Survivor’ın bir başka özelliği de şu:
‘Survivor’, bizim hâlâ kışı yaşadığımız şu günlerde özlemini duyduğumuz yazdan müthiş manzaralar taşıyor ekrana.
İşin ‘insani boyutu’na yeniden dönecek olursak, yarışmanın en başında şöyle bir tablo çıkmıştı ortaya.
Adaya ‘Gönüllüler’ 9, ‘Ünlüler’ 7 kişi gittiği için Acun Ilıcalı, ‘Gönüllüler’den birinin ‘Ünlüler’ ekibine dahil olması gerektiğini söyledi.
‘Gönüllüler’in ‘Ünlü sevgisi’(!) o kadar büyüktü ki, hiçbiri ‘Ünlüler Adası’na gitmek istemedi.
‘Gönüllüler’, aralarına ‘yedek’ten katılan Anıl’ı ‘en zayıf halka’ olduğu gerekçesiyle ‘Ünlüler Adası’na adeta sürgüne gönderdi.
‘Gönüllüler’de ‘Ünlüler’e karşı sadece sevgi ve saygı eksikliği yoktu, bir küçümseme de söz konusuydu.
Çünkü hepsi kendilerini daha sportif, güçlü ve favori görüyordu.
‘Gönüllüler’in ilk yarışları kazandıktan sonra ‘Ünlüler’i eziklemeleri de işin tuzu biberi oldu.
İlk haftalarda dibe vuran ‘Ünlüler’, oyun üstüne oyun kazanıyor şimdi.
Ada’dan ilk giden ‘Gönüllüler’den olurken, onların ‘çaylak’ görüp ‘Ünlüler’ arasına gönderdiği Anıl, en başarılı yarışmacılardan biri haline geldi.
‘Survivor’da anlayana göre çıkarılacak o kadar ders var ki!