11 EKİM 2020 PAZAR – MİLİYET – ALİCE
Müzisyen Ebru Elver “İçimdeki Saklı Cennet” adlı bir kitap çıkardı. Şarkıcının kitabında yazdıklarını okurken inanamadım. Müzisyen bir ailenin Beyoğlu’nda doğup büyüyen kızı, kitapta anlatılanlar gibi gerçekten Yeşilçam melodramlarını aratmayan bir hayat mı yaşadı?
Bu sorunun yanıtını öğrenmek için mesaj attım şarkıcıya, kitaptaki kadın sen misin diye?
Ebru Elver’den gelen yanıt şuydu: “Yazdıklarım gerçek hayatım.”
Bekâret kontrolü
Sezen Aksu’nun “Son Bakış” şarkısını ilk duyduğu 6-7 yaşındayken müzisyen olmaya karar veren Elver, bu uğurdaki ilk hüsranı, konservatuvar sınavlarına girince yaşadı.
“Sonuçları öğrenmek için konservatuvara giderken babamın yüzünden kazanmamı istemediği öyle okunuyordu ki, ‘Kazanıp da ne yapacaksın? Bu yol, yol değil kızım’ deyip durdu.
Sınav sonuçlarında kazanamadığım yazıyordu. Eve dönene kadar ağladım
Birkaç gün sonra, annem salonda komşularla konuşurken kulak misafiri oldum. Duyduklarıma inanamadım.
‘Ay sormayın, Ebru konservatuvarı kazandı, ama babası müdahale etti ve kazanmamış gibi gösterdi. İstemiyor kızının müzisyen olmasını, ben kızımı ateşe atmam deyip, duruyor.’
Hiçbir kelam edemedim. Ciğerime oturdu.”
Ailesinin yaptıkları karşısında bunalıma girip intihara kalkışsa da sonunda kurtuluşu müzikte bulur. Bu yolculukta tanıştığı ilk kişiye âşık olduğunda 18’indedir. Akıl almak için yaşadıklarını anlattığı yengesi, annesiyle tartıştığında, “Sen önce kendi kızına bak” deyince hemen bekâret kontrolüne götürülür.
Odasında, “Gerçeği söylemeyin, ailem anlayışla karşılamaz bunu” diye yalvardığı doktor, dışarı çıkınca babaya, “Kızınız bakire değil” deyince olanlar olur.
Ailenin namusunu kurtarmak için zorla evlendirilir alkolik Mehmet’le. Altı ay boyunca psikolojik ve fiziki şiddet görünce kaçıp Cihangir’de tuttuğu kömürlükte yaşamaya, geçinmek için gündüzleri bir mağazada, akşamları barlarda şarkı söylemeye başlar.
Sonrasında bakın neler olur?
Namus meselesi
“Bazı mekânlar paramı vermiyordu, bazıları da taciz ediyordu. Onlarla fingirdeşmediğim için de kısıtlı iş veriyorlardı. Asılmadan, elleşmeden iş vermiyorlardı. İş verdikleri için bunları kendilerinde hak görüyorlardı.
Onlara hiç boyun eğmedim, bu yüzden çok ekmeksiz kaldım.
O dönemde iki kez tecavüzden döndüm. İkisinde de Allah’ın yardımıyla kurtuldum, lakin çok incindim.
Yapımcılar ayrı, menajerler ayrı, müzisyenler ayrı, müşteriler ayrı. Bana saygısızca asılan onlarca erkek… O kadar çok incindiğim, evime gelip ağladığım günler oldu ki! Neden herkes bedenimi istiyordu? Neden kimse ruhumu görmüyordu?
Düzgün insan olmak neden bu kadar zordu bu sistemin içinde? Oysa ben sadece şarkı söylemek istiyordum.”
Ebru Elver’in müzik aşkı uğruna yaşadığı hüsranları ve karşılaştığı çirkinlikleri yazdığı kitabındaki annesinin hayat hikâyesi ise şarkıcınınkinden daha dramatik.
DEMET, TÜRKÇE ÖĞRETMEYE KALKTI, ALAY KONUSU OLDU
ABD’li ünlü şarkıcı Halsey 9 Ekim’de Twitter’dan Türkçe bir tweet attı.
13 milyonun takip ettiği Halsey’in “Herkes sakin olsun lütfen” tweet’i binlerce yorum aldı. ABD’li şarkıcıya yorum yazanlardan biri de Demet Akalın’dı.
Akalın, “Türkçe öğretebilirim” yerine “Türkçe öğretebilrimmm” yazınca sosyal medyada alay konusu oldu.
Yıllardır sosyal medyadaki imla hatalarıyla dolu tweet’leri yüzünden eleştirilen Akalın’a yapılan göndermelerden en ilginç olanı şuydu:
“Türkçe öğretmeye kalktığın Halsey’in bile ‘herkes’ diye yazdığını sen, yıllardır ‘herkez’ yazıyorsun. Önce sen Türkçe’yi öğren.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Hayatta üç çeşit insandan korkacaksın: Dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme.” (Necip Fazıl Kısakürek)